Birkaç saniye tavana baktıktan sonra doğrulurken kalçamdaki ağrıyı fark ettim.
Dün gece olan her şey kafama doldu.
Üzerime baktım. Anlaşılan ben uyuyakalınca banyo yaptırmışlar kıyafet de giydirmişler.
Biz yaptık..
Ben şimdi gidip onların yüzüne nasıl bakacağım?! Utanıyorum.
Aptal Mert! Aptal Mert! Sorumlusu sensin! Teklif ederken utanmıyordun ama!
Tamam sorun yok, sakin. Oldu bitti gitti.
Kapı açılınca kafamı kaldırdım.
Kutay: günaydın bebeğim.
Yanıma geldi. Yatağa oturdu.
Mert: günaydın.
gözlerimi kaçırıp ona bakmadan kalçamın ağrısına rağmen ayağa kalktım kapıya doğru gidecekken Kutay arkadan kolumu tuttu. Ona doğru baktım. Gülümsüyordu. Ah o güzel gülümsemesi..
Beni kucağına çekip oturmamı sağladı.
Kutay: niye utanıyorsun güzelim?
Mert: utanmıyorum.
Kutay: pembe yanakların öyle demiyor ama.
Üf yanaklarım üf!
Kutay: utanma balım. Alışsan iyi edersin. Bu şuan senin için sıradışı birşeymiş gibi gelebilir ama zamanla normal karşılarsın.
Birşey demedim.
Kutay: tamam ben seni banyoya götüreyim yüzünü yıka sonra aşağı inelim oğuz bize kahvaltı hazırlıyor.
Elimi ağzıma götürdüm. bi an boşluğuma geldi baba dedim.
Oğuz gülümsedi.
Mert: ağız alışkanlığı olmuş.
Oğuz: olsun bitanem. Hadi oturun nerdeyse bitti.
Kutay beni sandalyeye bıraktı o da geçip oturdu.
~~~~~~~~~~~~~~~
Kahvaltımızı bitirdikten sonra ben bahçeye çıktım. Bahçede biryerde çıkmış papatyaları görünce o tarafa koştum.
Papatyaların önüne çimenlere oturdum. Çiçeklerden birkaç tane topladım iki demet haline getirdim. Ayağa kalktım hızlı adımlarla geri eve girdim. Kutay ve oğuzun karşısına geçip bir elimdekini kutaya diğer elimdekini oğuza uzattım.
İkiside aldı ve aynı anda iki yanağımı öpüp çekildiler.
Kutay: teşekkürler mertim.
Oģuz:bu gün ne yapmak istersin Mert?
Mert: bilmem.
Oğuz: senin odan için eşya seçmeye gidelimmi?
Mert: olurr
Oğuz: hazırlanıp çıkalım ozaman
Mert: tamam ben hazırlanıyorum.
Odama çıktım ve giyindim.
~~~~~~~~~~~~
Odamdaki bütün eşyaların yenisini seçip alıyorduk. Artık ayaklarım gerçekten ayakta kalmaya dayanamıyor.
Mert: alınacak başka birşey kaldımı? Ben gerçekten çok yoruldum.
Kutay: başka birşey yok Oğuz konuşsun eşyaların ne zaman getirileceğini gideriz.
Oğuz yanımıza geldi.
Oğuz: tamam gidebiliriz birkaç gün içerisinde gelirmiş. Mertim iyimisin? bitkin görünüyorsun
Mert: sadece yoruldum.
Oğuz beni kucağına aldı çıkışa doğru gitti.
bende göğüsüne yaslandım.
Mert: teşekkürler hepsi için.
Oğuz: birşey değil, istersen uyuyabilirsin.
Gözlerimi kapattım.
~~~~~~~~~~~
Kutayın bana seslenmesi ile gözlerimi açtım.
Kutay: uykucu kalk hadi.
Onların odasında yataktaydım.
Doğruldum.
Kutay: akşam yemeğini dışarıda yiyeceğiz güzelim. Kalk hazırlan hadi.
kalktım ve yüzümü yıkayıp odama geçtim. Kutay da arkamdan geldi.
Dolabı açtım ve baktım. Uygun birşeyler bulunca onları aldım.
Mert: bunlar nasıl?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( pinterest de birsürü fotoğraf var ama ben bi düzgün birşey bulamadım bununla idare edcz artık)
Kutay: sana yakışacağı kesin.
Giyindim ve aynada kendime baktım. Yani güzel sayılır.
Kutay: herzamanki gibi çok güzel oldun.
Mert: teşekkürler.
Kutay: sen bizi biraz bekle Oğuz hazırlanıyor zaten bende hazırlanayım.
Mert: tamam beklerim sorun yok.
Kutay odadan çıkınca bende aşağı indim ve oturup onları bekledim.
Onlarda hazırlanınca indiler.
~~~~~~~~~
Mekana gelmiştik. İçeri girince etrafa baktım. Şık bir yer
