After the soft sister differentiated into A | MTL

18: Onun şeftali çiçeğini kopar

"Siming?" Biri aniden masalarına oturduğunda Lu Yi bir an için şaşırdı.

"Kıdemli Lu, ne tesadüf, burada oturmama aldırmazsın, değil mi?" Jin Siming zarif bir gülümsemeyle iki sıra beyaz dişini gösterdi.

"Ah? Tabii ki... aldırmam."

Daha önce sınıfta ona seslendiğinde reddetmemiş miydi? Neden şu an...

Lu Yi onun davranışlarından oldukça şaşkındı ama daha fazla sorgulamadı ve bunu ani bir heves olarak değerlendirmeye karar verdi.

"Neden Sınıf Arkadaşı Jin benim fikrimi sormadı?"

Yao Jin başını çevirdi, o parlak gözleri artık sıkıntıdan donuk değildi, gözlerinde bir ilgi belirtisi vardı ve kırmızı dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

Bu sözleri duyunca Jin Siming içgüdüsel olarak ağzını açtı.

Ama buraya gelmesinin asıl nedenini hatırlayınca ifadesi değişti ve zoraki bir gülümsemeyle, "Aramızdaki yakınlıkla, bu tür soruların aramızda sorulmasına gerek yok, değil mi? Hahaha..." dedi.

Yao Jin, Jin Siming'in sahte gösterisine daha da ilgiyle bakarak, "En... aramızdaki ilişkiye dayanarak, seni bizimle yemek yemeye içtenlikle davet etmeliyim." dedi.

"Ah, en çok yediğim yemeklerden birinin kaburgalı et olduğunu az kişi bilir. Bana bunu yememde yardım ettiğin için çok teşekkür ederim~"

Jin Siming ağzını açtı ve sonra dondu.

Lanet olsun... Yine Yao Jin'in tuzağına düşüp kendini aptal yerine mi koydu?

"Uh... Özür dilerim, bunu sevmediğini bilmiyordum..." Lu Yi kulakları kızarmaya başlarken utançla söyledi.

Ancak Yao Jin, sözlerinin karşısındaki Lu Yi'yi incitmiş olabileceğini fark etti ve aceleyle açıkladı: "Özür dilerim kıdemli, öyle demek istemedim..."

"Aiya, Kıdemli Lu, ona aldırma. O her zaman bu kadar seçici ve her konuda oldukça titizdir. Yemeyeceği çok fazla yiyecek var, bu yüzden fazla takma~"

Jin Siming hemen araya girdi ve hatta bu fırsatı Yao Jin'i onun önünde itibarsızlaştırmak için kullandı.

Yao Jin büyüleyici tilki gözleriyle ona bakarak, Jin Siming'in onu itibarsızlaştırmasını sessizce izledi. Ancak sinirlenmedi ve hafifçe güldü. Ardından, başka bir şey söylemeden başını eğdi ve yemeğine devam etti.

"Hayır, hayır, düşünmeden hareket ettiğim ve onun fikrini sormayı unuttuğum için suç bende. Hepsi benim hatam ve Yao Jin... tamamen iyi." Lu Yi başını eğmiş olan Yao'ya gizlice bakarak kendini kınamaya devam etti.

Jin Siming içinden onun kendini suçlayan hâline iç çekti. Tek umudu, arkadaşı Kıdemli Lu'nun gerçeği yakında görebilmesiydi. Yao Jin, tüm öğle yemeği boyunca ona soğuk ve ilgisiz davranmıştı. Açıkça ondan hoşlanmıyordu.

"Bu arada kıdemli, nasıl hissediyorsun? Üniversite giriş sınavları yaklaşıyor..."

Jin Siming sohbeti başlattığı ve ikisi zaten oldukça samimi olduğu için, sohbet hızla canlandı.

İkisi mutlu bir şekilde sohbet ederken, aynı masada oturan Yao Jin kendi hâline bırakılmıştı. Başını eğmiş sessizce yemek yerken, oldukça yalnız bir figür oluşturuyordu.

Sessizce yemeğini yerken, Jin Siming'in mutlu kahkahalarının sesi ara sıra kulaklarına geliyordu. Gülümsemesi yavaşça kayboldu ve sonunda başını kaldırdı.

"Jin Siming."

Bu arada, Su Xiaohang'ın yönteminin gerçekten etkili olduğunu düşünen Jin Siming, Yao Jin'in adını duyunca hemen başını çevirdi.