After the soft sister differentiated into A | MTL

20: Bir ısırık al

Yao Jin pistte düşmüştü. Ona en yakın olan Jin Siming, kaşlarını çattı ve bilinçsizce bir adım öne çıktı. Ancak, başka bir hamle yapamadan, birkaç erkek onun yanından hızla geçerek önce Yao Jin'e yaklaştı.

Öğretmen de koşarak geldi ve onun durumunu kontrol etmek için çömeldi.

"Çabuk, biri bana onu revirine götürmemde yardım etsin."

Etrafındaki birkaç erkek bunu duydu ve hızlıca ellerini kaldırarak gönüllü oldular.

Onların birbirini geçmeye çalıştığını gören öğretmen kaşlarını çattı ve etrafa bakındıktan sonra Jin Siming'i fark etti. Ona işaret ederek, "Sen, buraya gel," dedi.

"Ben mi?" Jin Siming şaşkınlıkla kendini işaret etti.

"Lafı uzatma ve hemen gel."

Öğretmen sabırsızca onu ileri doğru itti, bu yüzden Jin Siming öğretmenin isteği üzerine Yao Jin'i sırtına almak zorunda kaldı. Herkesin gözleri önünde revire doğru yürüdü.

Başlangıçta, Yao Jin hala zayıf ve halsizdi ve hiçbir gücü yoktu. Jin Siming onu sırtına almayı başardığında, birden boynuna sıkıca sarılan kollar hissetti. Kollar boğazını sıktı ve neredeyse boğulacaktı.

Jin Siming dişlerini sıkarak alçak bir sesle öfkeyle fısıldadı: "Hey, ne yapıyorsun? Sana iyilik yapıyorum burada!"

Ama tek aldığı cevap, birkaç acı dolu inleme ve anlaşılmaz mırıltılardı. Yao Jin'in tam olarak bilinçli olmadığı açıktı.

Onun dengesiz olduğunu gören öğretmen hızla Yao Jin'i destekledi, "Dikkatli ol! Ayaklarına dikkat et."

Jin Siming onun sözlerine cevap vermedi ve sadece başını eğip adımlarını hızlandırdı.

Neyse ki revir, pistten çok uzakta değildi. Kısa bir süre sonra oraya vardılar ve Yao Jin'i revirin yataklarından birine koyduğunda derin bir nefes aldı.

"Durumu iyi olacak, sadece düşük dereceli bir ateş ve ısınma dönemi öncesi ve sırasında görülen bir feromon dengesizliği var. Ona biraz ilaç vereceğim ve dinlendikten sonra tamamen iyileşecek."

Okul doktoru, altın çerçeveli gözlüklere sahip bir beta kadındı. Yao Jin'in vücudunu hızlıca muayene ettikten sonra teşhisini sade bir şekilde açıkladı.

Onun sözlerini dinledikten sonra, kenarda boş boş duran Jin Siming bu fırsatı beden eğitimi öğretmenine sormak için değerlendirdi, "Öğretmenim, önce geri dönebilir miyim?"

Beklenmedik bir şekilde, beden eğitimi öğretmeni ona sert bir bakış attı ve "Sınıf arkadaşın bayıldı, hiç mi endişe duymuyorsun? Burada kalmalı ve ona bakmalısın, ben de durumu sınıf öğretmenine bildireceğim," dedi.

Konuşmasını bitirdikten sonra, Jin Siming'e tepki verme şansı vermeden arkasını döndü ve dışarı çıktı.

"....."

"Hey, öğrenci, buraya gel ve bana yardım et."

Okul doktoru ayağa kalktı ve ona el sallayarak yanına gelmesini işaret etti. Jin Siming sadece iç çekip yavaşça yanına yürüdü.

"Kollarını tut."

Bu anda, Yao Jin'in yüzü anormal şekilde kızarmış ve vücudu huzursuzca kıvranıyordu. Jin Siming doktorun talimatlarına uydu ve kollarını tutmak için uzandı.

Sonra doktorun elini uzatıp Yao Jin'in boynundaki baskı bandını sökmesini izledi.

Güçlü ve tatlı bir beyaz şeftali kokusu hemen burnuna girdi ve tüm düşünceleri beyninden boşaldı. Koku dışında farkında olduğu tek şey, davul gibi atan kalbiydi.