message in a bottle | aslaz texting

2.1

alazsoysalan: Asi

asierdem: ?

alazsoysalan: nasılsın napıyorsun

asierdem: iyiyim kütüphanedeyim

alazsoysalan: ben de iyiyimm

Ders mi çalışıyorsun kütüphanede

asierdem: hayır

Burada çalışıyorum ben

alazsoysalan: anladımm

İşin bittiğinde buluşalım mı?

asierdem: neden ?

alazsoysalan: sebebi yok

Sohbet ederiz

Kahve içeriz istersen ya da açsan yemek yeriz

Bildiğim çok iyi bir pizzacı var oraya gidebiliriz

asierdem: işim bittiğinde ders çalışmam lazım olmaz maalesef

alazsoysalan: yarın peki?

asierdem: final haftasındayız Alaz ders çalışmam lazım

alazsoysalan: anladım tamam

Hangi kütüphanedesin sen

asierdem: neden soruyorsun ki

alazsoysalan: merak ettim

asierdem: kampüsteki kütüphanedeyim

Gri olan değil öbürü

alazsoysalan: tamamdır

Kolay gelsin sana 😊

*

alazsoysalan: kaçıncı kattasın

asierdem: anlamadım ?

alazsoysalan: kütüphanenin kaçıncı katındasın diyorum Asi

asierdem: ne alaka şimdi

alazsoysalan: yoğunluktan mı kafan ağır çalışıyor Asiciğim yoksa hep mi böyle

Kütüphaneye geldim kaçıncı kattasın diyorum

asierdem: niye geldin ki

alazsoysalan: kütüphaneye neden gelinir

ben de ders çalışacağım

asierdem: o zaman benim bulunduğum katı neden arıyorsun

alazsoysalan: seni de görmek istiyorum çünkü

bir taşla iki kuş

asierdem: en üst kattayım ama işim var yani

alazsoysalan: tamam rahatsız etmem ben seni

Geliyorum

*

Alaz elinde 2 tane kahveyle kendisine yaklaşırken Asi elindeki son kitabı rafına yerleştirdi. Alaz yanına gelene kadar Asi Alaz'ı birazcık süzdü. Siyah pantolonunun üstüne gri bir gömlek giymişti. Çok yakışıklı görünüyordu, her zamanki gibi. Yanına yaklaştıkça kendisinin gerginliğiyle eşit oranda Alaz'ın da yüzündeki gülümseme genişliyordu.

"Beni gördüğüne sevinmemiş gibisin Asi, bozuluyorum ama artık." Söylediklerine ters olarak Alaz hala sırıtıyordu.

"Kahve aldım bize, o günkü sevdiğinin aynısı. İçer miyiz?"

"Çalışmam gerekiyor Alaz."

"Bi' yarım saat mola veremez misin?" Alaz ona adeta kedi yavrusu gibi bakarken Asi hayır diyemedi. Yarım saat oturmaktan bir zarar gelmezdi. Hem kendisi de biraz dinlenmiş olurdu.

"Sen otur, iki dakikaya geliyorum." Alaz'ın gülümsemesi daha da büyüdü ve Asi ile oturabilecekleri bir yer bulmaya koyuldu.

Asi aynı katta bulunan kantinden Alaz ve kendisi için iki tane kakaolu kek alıp masaların olduğu yere yöneldi. Alaz garip bir şekilde Asi'nin hep oturduğu masaya oturmuştu. Kızı görünce yine gülümsedi ve yanına oturana kadar onu izlemeye devam etti.

Kahveleri ve kekleri bitene kadar ikisi de sessizce oturdular. Kütüphanede sohbet edemezlerdi ve Alaz bunu önemsemeden yanına gelmişti. Arada kıza kaçamak bakışlar atıyordu ama Asi her zamanki gibi o hariç her şeyle ilgileniyordu. Oturdukları yerden kampüsün dışı görünüyordu ve Asi düşüncelere dalıp o manzarayı izlemeyi seviyordu, o yüzden yine öyle yaptı.

"Ders çalışacağım demiştin, yanında kitap defter hiçbir şey yok."

"Buradan alacağım kitapları."

"Burada ders kitabı yok yalnız, hep roman var."

Alaz cevap vermek yerine elini Asi'nin saçlarına attı. Asi gözlerini ayırıp çocuğa bakarken yerinden sıçramıştı resmen.

"Tüy gibi bir şey yapışmış saçına, onu aldım." Asi başını aşağı yukarı salladı. "Kahve için teşekkür ederim, ben işime döneyim artık."

"Asi." Asi Alaz'ın sesiyle yine durdu. "Kitap seçelim mi bana?"

Asi derin bir nefes alıp Alaz'ı raflara doğru yönlendirdi.

"Ne tarz okumayı seviyorsun?"

"Senin en sevdiğin kitap ne? Onu öner bana."

Asi'nin favori bir kitabı yoktu açıkçası ama çok sevdiği birkaç kitap vardı. Bunu Alaz'a açıklamakla uğraşmadan klasiklerin olduğu kısma doğru ilerledi. Alaz da peşinden gitti tabi.

Asi Alaz'a Romeo ve Juliet kitabını uzattı. Alaz'ın 600 sayfalık bir Charles Dickens romanı okumaktan pek hoşlanmayacağını düşündü, böyle ince bir kitap işini görürdü işte.

"Okudum ben bunu." Dedi Alaz. Asi şaşkınlığını gizleyemedi.

"Sonu çok üzücüydü ama. Yanlış anlaşılmalar ve hatalar yüzünden iki aşık tam kavuşacakken ölmüşlerdi. Çok trajik gerçekten."

Romeo ve Juliet kısmını aklıma sokan Gökçe'ye teşekkürlerimi iletiyorum hahshwhshwhs benim aklımda Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu vardı ama bu daha iyi oldu bence. Umarım sevmişsinizdir saat 6'da 22. Bölüm gelecek görüşürüz 🩷