message in a bottle | aslaz texting

3.5

''Alaz! Bu harika bir şey! Ama ben senin şarkı yazdığını ve bestelediğini bilmiyordum... Yoksa şarkıları başkası mı yazacak?''

Alaz sevgilisinin tuttuğu elini bırakmadan kenardaki koltuklara yönlendirdi. ''Kimse bilmiyor, ilk sana anlattım zaten. Şarkıları da kendim yazdım, hatta...''

''Hatta?''

''Hatta senin için de şarkı yazdım... Şarkılar yazdım daha doğrusu, birkaç tane yani.''

Asi bunu duyunca dünyanın en mutlu insanı olduğunu hissetti. ''Gerçekten mi Alaz? Dinleyebilir miyim lütfen lütfen lütfen.''

''Cık dinleyemezsin... Tamamen hazır olduğunda dinleyeceksin.'' Asi dudaklarını büzdü ama şu an trip atamayacak kadar yükseldiğini hissediyordu ve istekle sevgilisinin dudaklarına yöneldi.

Alaz ise geri çekildi. Asi şaşkınlıkla bakarken ''Önce sevgililer günü hediyeni alman lazım.'' Alaz ayağa kalkıp masaya doğru yöneldi. ''Nasıl yani, hediye bu değil miydi?''

''Hayır tabi ki sevgilim, ben sadece sana ufak bir bilgi verdim.''

Sonra çekmeceden çıkardığı A4 kağıdı boyutundaki zarfla Asi'nin yanına döndü. ''Geçen gün konuşmuştuk ya hani, gökyüzünden yıldız satın alınabiliyor diye...''

''Ne? Alaz naptın? Ben internetten baktım o çok aşırı pahalı bir şeymiş onun parasıyla bir sürü-''

''Ben de tam olarak böyle diyeceğini bildiğim için bunu yapmadım zaten...'' Zarfı Asi'ye uzattı. Asi zarfı açarken de kızı daha fazla meraklandırmamak için açıklamaya başladı. ''Bizim evin yakınlarında büyük bir barınak var, oraya senin adına bir bağış yaptım. Hayvanların tümü sağlık kontrolünden geçti ve 1 yıl boyunca beslenme ihtiyaçlarını da ben karşılayacağım, senin adına tabi ki.''

Alaz'ı dinlerken önündeki kağıda bakan Asi'nin gözleri doldu. Kafasını kaldırıp Alaz'a baktığında da bir damla yaş süzüldü yanaklarına. Alaz işaret parmağıyla kızın burnuna vurdu. ''Mutluluktan ağladığını varsayıyorum güzelim.''

Asi kafasını sallayıp Alaz'ın boynuna atıldı. ''Alaz bu o kadar güzel ki... Seni çok seviyorum. İyi ki varsın. Çok seviyorum seni.''

Alaz sevgilisinin saçlarına bir öpücük kondurdu. ''Aslında Çağla'dan fikir aldım önce, kolye-küpe tarzı bir şey alabilirsin dedi çok güzel şeyler buldu hatta, ya da belki birlikte tatile gideriz dedim ama sonra düşününce seni bundan daha fazla hiçbir şeyin mutlu edemeyeceğine karar verdim...'' Asi bir süre daha Alaz'ın boynunda sarılı kaldı.

''Ee Asi hani benim hediyem?'' Asi kıkırdayarak Alaz'ın kolları arasından çıktı. Ayağa kalkıp hediyeyi koyduğu yere doğru ilerledi, Alaz da peşinden tabi.

''Ben sana atkı örmüştüm... Yeşil hem de.'' Asi Alaz atkıyı boynuna dolarken onu izledi. Alaz'ın yaptığı şeylerden sonra bir atkının çok basit kaldığını düşünüp keşke kendimi zorlayıp pahalı bir şey alsaydım dedi o an ama Alaz hayatında aldığı en güzel hediyeymiş gibi baktı atkıya.

''Bebeğim niye yüzün düştü, yakışmadı mı yoksa?'' Asi'nin mutsuz olduğunu görünce Alaz'ın da yüzü düştü.

''Hayır sadece... Senin yaptığın o kadar şeyden sonra çok basit oldu sanırım.'' Alaz boynundaki atkıyı çıkarıp muzip bir gülümsemeyle Asi'nin beline doladı ve kızı kendine çekti. ''Şimdi sana bunun benim için ne kadar kıymetli olduğunu uzun uzun anlatmamı ister misin yoksa direkt daha keyifli kısma geçelim mi?''

Asi sevgilisinin kucağına atlayınca Alaz da cevabını aldığını bilerek kızın dudaklarına yapıştı.

*