Bugün alış verişe gittim. Pek içime sinmese de şort, etek, askılı falan filan aldım. Eve geldiğimde babam yoktu bende yukarıya çıkıp çantami hazırlamaya koyuldum.
Babam geldiğinde:
-Hazır mısın?
-Hemde nasıl...
-Peki o zaman valizini arabaya yerlestir ve otobuse gidelim.
Valizimi arabaya yerlestirdikten sonra bir şey fark ettim:
-Olamaz, Baba sanırım sırt cantami içerde unuttum!
Babam aldırış etmeden yukarı çıktı ve önünde Baykuş deseni olan fuşya renkli cantami alıp getirdi.
Otobuse vardigimizda. Direk içeri daldım dördüncü sırada oturuyordum. Acaba yanımda kim oturuyordu?
Sırt cantami Koltuğa koyup babam ıle vedalasmaya gittim.
Sanırım onu 3 ay boyunca çok özleyecektim.
Vedalastiktan sonra otobüse geri döndüm. Yanımda oturan bir erkek çocuğuydu. Hâlbuki bir kız oturmaliydi burada:
-Hey, sen burada oturduğuna emin misin?
-Evet, neden sordun?
-Çünkü burada bir kız oturmaliydi.
Sanırım sorum biraz aptalca oldu. Bir süre sessizlik olduktan sonra bana nereye gittiğimi sordu
-Ben Antalya daki yaz okuluna gidiyorum
-Tesadüfe bak, bende oraya gidiyorum.
-Aaa... gerçekten mi?
-Evet, bu arada ben Kıvanç
-Memnun oldum, ben de Çağla .
Onunla konuşurken zorlaniyordum. Acaba.... Hayır ya yok ama belki.., ben utaniyor muyum? Offf Çağla, kendine gel. Daha Kıvanç'ı tanıyalı 3 saat anca oldu.
Ama hakkını da yemeyelim. Kırmızı-siyah rengi olan kareli gömleği ve siyah renkli dar pantolouyla çok havalı gözüküyor...
Cantamdan telefonumu ve kulakligimi çıkarıp Cascada nın Everytime We Touch şarkısını dinlerken wattpad den kitap okumaya koyuldum. Bir zaman sonra canım sıkılınca telefonu ve kulaklığı cantama geri koyup uyumaya çalıştım.
Zzzzz... sjjsjjsjssjj...
Uyandığımda başımı koyduğum yerin yumuşak olduğunu hissedince göz ucuyla oraya doğru baktım. Aowww sanırım ben Kıvanç'in omzunda uyudum!
Ona baktığımda kendisi cama bir yastık koyup uyuyordu. Bir anda damarlarindan geçen kanın sıcaklığını hissettim.
Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Tekrar gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım. Olmadı. Kipirdamaya başladığımda Kıvanç da yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Bende hızlı davrandim ve gözlerimi kapatıp uyuyormus gibi yaptım. Kıvanç uyandığında yavaşça başımı ayaklarına koydu, çantasından bir battaniye çıkarıp üzerime örttü. Daha sonra başımı tekrar omzuna koydu. Yumuşacık elleri başıma dediği anda tüylerim urperdi. Tamam, daha yeni tanışmış olabilirim ama bundan sonra onunla hep görüşeceğim aşikardı. Hem tatlı çocuktu da. Sağ yanim 'Çağla bu çocuğa guvenmelisin. Seni tam tanımasa,, hatta birbirinizi tam tanimasaniz da iyi arkadaş olacağınıza inanmalisin.' Sol yanim ise onun aksine 'Heyyyy! Kendine gel. Sen Çağlaysan herkese güvenmezsin. Hem ne o öyle çocuğun omzuna yaslanip uyumalar falan... kaldır kafanı hemen oradan! '
Ne yapacağımı bilemez hale geldim. Tam bunu düşünürken yumuşak bir el omzuma değdi ve:
"Çağla. Uyan, hadi. "
Gözlerimi açtığımda iki çift masmavi renkli göz bana bakıyordu. Evet. Bu Kıvanç'tı. Hızlıca başımı onun omzundan kaldırıp utangaç ve yumuşak bir sesle: "Şeyyy... ben Özür dilerim. Uyuyakalmışım da."
"Önemli değil. Zaten ben onun için uyandirmadim seni. Sadece bir şeyler yemek istermisin diye.."
Hayirr!Pot kırmıştım. Salak Çağla sen niye Kıvanç'in sözünü kesip laf dalış yapıyorsun ki.. neyse umarım olayı farklı türde çakmamıştır.
"Olur." Dedim cızırtılı sesime aldırış etmeden. Poşetten iki kutu Coca Cola, bir paket negro, ve iki tane de kraker çıkardı.
Beraber abur-cubur yedikten sonra çöpleri topladık ve poşete attık. Daha sonra sırtımı yasladigim Baykuş desenli cantami tek hamleyle sapından tutup önüme doğru çektim.
İçinden telefonumu ve kulakligimi çıkardım. Şarkılar bölümüne girip Yalın 'Bir Bahar Akşamı' nı açtım.
Bir bahar akşamı
Sen diye öldüm ben
İsmini susturup kalbime gömdüm ben
Aşk diye oldum ben
Aşk diye öldüm ben
Kıvanç dinlediğim şarkıyı merak etmiş olmalı ki nazik bir şekilde telefonuma baktı. Daha sonra ise benim gözleri-
me sıcak bir bakış attı, güldü. Anlayamıyorum nasıl bu kadar sempatik olabiliyor ki?
Her görene hayran bırakır temiz yüzü ve yakınlığıyla. Her neyse sanırım ben kafayı yedim!
Ben bööyle derin düşüncelere dalmış içinden çıkamazken birden dışarıdan olgun ve hafif kalın bir ses geldi
"Çağla. Hadi kalk, geldik. Off amma da uyuyorsun sende:))"
Kıvanç'in sesiyle irkildim. Ve yerimden kalkıp eşyalarımı aldım. Cok uzun yoldu. Sonunda geldik...;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek Olsam? |Melek serisi 1|
Novela Juvenil-Sana bir soru sorsam en fazla ne kadar karizmatik bir cevap verirsin? 'ahh salak Çağla neden soruyosun ki böyle bir şeyi! - En az kendim kadar... "Güvenmek diye bir şey var, sen bilirmisin onu? sevmekten öte!"
