Kutlama, süslemeler ve diğerleri... Bu yeniden yaratılışın sevinci. Belkide benim için kıyametin habercisi...
ฅ^•ﻌ•^ฅ Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutma lütfen, desteğin çok önemli!
ʕノ)ᴥ(ヾʔKutlamanın olduğu yere gelmemiz 15 dk sürdü. Arabadayken kasabayı daha yakından görebildim. Çok güzel kasabaydı. Kasabayı böylesine merakla incelemem dikkatini çekmiş olacak ki Lord,
"Küçük Hanım, daha önce kasabayı hiç yakından görmediniz sanırım. Büyük bir ilgiyle izliyorsun.""Evet daha yeni geldi, henüz gezme imkânı olmadı ne yazık ki" diye benim yerime cevap verdi Bayan Myron.
"Bu kutlamadan dolayı birkaç gün burda kalacağım eğer Küçük Hanım isterse ona kasabayı gezdirebilirim. Çevrede çok güzel bahçeler var. Özellikle yüksek kayalık şelalesine birlikte gitmeyi isterim." Lordun beni kasabayı gezmeye davet etmesi şaşırttı. Daha tanışalı 1 saat dahi olamamışken bu denli samimi davranması garip. Cevap vermem için bana bakıyordu.
Ne diyeceğimi bilmediğim için Kontes' e baktım. Onaylarcasına başını salladı.
"Evet Lord Aaron, sizinle kasabayı gezmeyi isterim." kasabayı gerçekten gezmek istiyordum Lord ile gezmem bu işi kolaylaştıracaktı. Kim olduğumu bilmiyordum, kendime dair bir şeylerin bu kasabanın bir yerlerinde olduğuna emindim ve bulmaya kararlıydım.
Lord teklifini kabul etmemle gülümsedi.Kutlamaya geldiğimizde gözlerime inanamadım. Beklediğimden çok daha kalabalıktı. Bu kalabalık rahatsız etmişti beni. İstemsizce
Lord' a yaklaştım. Halk her iki tarafa sıralanmış Prensin, kraliyet ailesine ve soylulara ayrılan kısma gitmesini izliyorlardı. Bizim ve birkaç soylunun ardından muhafızlar ilerliyordu. Herkes bana bakıp fısıldaşıyordu bir yerimde kemiklerimin görünüp görünmediğine baktım. Bende garip olan şey neydi? Ben çevreyi incelerken sol elimi, birinin tutmasıyla hızla çektim. Bu Bayan Myron' dı. Beni yanına çekip kulağıma fısıldadı"Roza, Prens Aaron' un yanında değil arkasında yürümen lazım."
Ah lanet olsun bunu nasıl fark edemedim! Bu yüzden bana böyle bakıyorlardı. Çok utanç verici!!Hemen Kontes' in arkasına geçip yürüdüm. Kimseyle göz göze gelmek istemiyordum.
Neden Bayan Myron beni daha önce uyarmadı ki!?Başımı kaldırıp etrafıma baktım, halen birkaçı bana bakıyor fısıldıyordu, yürüyordum beni görenler arkada kaldı neden bunlar bana bakıp fısıldıyordu ki?
Birden Bayan Myron durdu, ona sorarcasına baktım. Prens durmuştu. Bu yüzden durduğunu belirtti. Ona baktım Lord ile gözgöze geldik.
Bana dönüp sağ elimi tuttu. Elimi nazikçe çekerek kolunun üzerine koydu. Ve yürümeye başladı. Yanında yürümemi istemişti. Ona şaşkınlıkla baktım. Çevredeki halka bakıp selamlıyordu. Birden bana dönüp kısık tonla konuştu.
"Küçük Hanım biliyorum yakışıklı bir erkeğim ama halkın önünde bu denli beni süzmenin vakti değil. Kutlamadan sonra bana bol bol bakarsın."diyip sırıttı. Ardından halka dönüp selamlamaya devam etti. Yakışıklı oluşuna değil yanında yürümemi istemene şaşırdım demek istedim fakat zamanı değildi.
Soyluların olduğu bölüme gelmiştik. Prensin yanında ki bu kadına-yani bana- merakla bakıyorlardı. Bu çok rahatsız ediciydi.
Soylular kısmına geldiğimiz için elimi kolundan çekmeye çalıştım. Bu esnada diğer elini elimin üzerine koyup yürümeye devam etti.
Nereye kadar yürüyecektik!?Az ileride taht tasarımlı sandelyeler gözüme çarptı burası kralığın üyeleri için ayrılmıştı. Sandalyelerin önüne gelince Lord oturmam için işaret etti. Emin misin dercesine gözlerine baktım. Eliyle yeniden işaret edince oturdum. Sandalye göründüğünden çok daha rahattı. Lord, yanımdaki saldalyeye oturdu. Çevreye bakındım. Tüm soylular kendilerine ayrılmış sandalyelere oturmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAYIŞ
De TodoGözlerini açtığında, hiçbir şey hatırlamaz halde kendini bir mezarlıkta bulsaydın ne hissederdin? Ölümün sessizliğinde yankılandı bir hüzünlü melodi Ve bu melodiye eşlik eden yalnız bir kelebekti... Karanlığı aydınlatırdı gülün enerjisi Hayata d...