.
Ben etrafımda fedakâr insan sevmediğimi fark ettim.
İnsanların üzüldükleri veya empati kurdukları için başkalarına yardım etmelerini ve benim de onların bu koşuşturmacalarına şahit olurken bir yandan onları yalnız bırakmak istemeyip bir yandan da yaptıkları şeye ortak olmak istemiyor oluşum... Çok yoruyor beni.
Sonunda ortak olmak istemeyişim ağır basıyor ama o evreye kadar inanılmaz bir iç sıkıntısı, yapılanı anlamlandırma çalışması ve alternatif yol arayıp bulamayış beni yaşlandırıyor.
Arkadaşlar.
Ben giremeyeceğim devam edemeyeceğimi düşündüğüm ve istemediğim şeyleri yapacak gücü kendimde bulamıyorum.
Bunu yaparken sizi yarı yolda bırakmak da istemem.
O yüzden ben yolun ta en başından sizinle olmamayı seçiyorum.
Kurban olayım benim üzerime gelmeyin.
.
Bana, her Müberra'ya sorulana biz cevap veriyoruz, diye sitem ettiler.
Siz cevap verdiğinizden ben bu hâldeyim zaten arkadaşlar...
Ne sorular bana soruluyor ne cevabı ben veriyorum.
Oğlum biz her defasında nasıl kendimizi böyle saçma bir olayın içinde buluyoruz ya.
.
Suzuki'nin iki kişilik fıstık yeşili bir jeepi var.
Tam böyle alıp buralardan siktir olup gitmelik bir araç.
Öyle bir hasret...
Ama bir yandan da içinde tutamadığın nalet bi dürtü diyor ki bizim sülale bu araca sığmaz.
.
10 Eylül 2024
Müberra Köğçe bugün bir dutcast yayınladı. Dinledim fena değildi, daha kötü bekliyordum. Devamı gelir onun, kitap okumak da bir yana anlatılacaklar da var çünkü.
Neyse ben her zamanki gibi devam ediyorum kendim olarak yaşamaya.
Ama hepinizle bir süre iletişimi keseceğim sanki çok varmış gibi... Ben buralardayım, buralar hep dutluk ama size değil arkadaşlar. Bırakın beni kendi hâlime yalnız kalayım. İleride yıllar yıllar sonra gelirsiniz siz de buraya.
İşte o zaman buralar eskiden dutluk olur tam anlamıyla.
İçimde bir dürtü beni sürekli o anı yaşamak için savaşmaya sürüklüyor. Sanırım bunu gerçekten istiyorum.
Darwin ile Tarkovski arasında gidip geliyor aklım ama her defasında en sonunda yoluma bakmaya devam ediyorum. İçinden biri bir gün muhakkak haklı çıkacak.
.