"Ayşe kim Ömer yarım saattir susuyorsunuz bir cevap verin artık" alacağım cevaptan korkmuşmuydum onu bile bilmiyordum tek bildiğim Ömer'in sevmediği bir kişi olduğu belkide onu öylesine demişti her şey o kadar karışıktı ki biran önce bugünün bitmesini istiyordum. Sonra Oğulcan ve Ömer göz göze geldiler bir kaç saniye bakıştıktılar Oğulcan kaş göz hareketi yaptıktan sonra Ömer bana döndü sakallarını kaşıdı."Aşkım o Ayşe benim şey eski sevgilim gibi bir şey"
"Eski sevgilin gibi bir şey mi? O nasıl oluyor Ömercim direk eski sevgilim desene"
O eski sevgilim kısmını biraz bastırmıştım. Ve Ömeri parçalama isteği yavaş yavaş geliyordu onu denizde öpüceğime boğmam gerektiğini bir kez daha anlamış oldum.
"Ya hayatım birtanem tam eski sevgili değil kısmen iki haftalık bir şey yani onu da zaten yengem ayarlamıştı benim kendi isteğim ve sevgim ile değil"
"Madem kendi isteğinle sevgili olmadın niye o zaman kızla iki hafta çıktın istemiyorum sevmiyorum diyemedin mi?! Kızın duygularıyla niye oynuyorsun ama tabi erkeklerin huyu suyu kurur mu"
"Aşkım bir sakin mi olsan hem o zaman cahildim bilemedim ya yoksa benim o zamanlar aşkla meşkle aram mı vardı"
Ömer benim elimi tutmak için yaklaşıyordu ki ben geri çekildim
"Sus konuşma demek ki varmış ki kız buralara kadar gelmiş nasıl aklına kazındıysa artık"
"Süsenim canımın içi cidden bak bilmiyorum ben onla görüşmeyeli dört sene oldu belki de Aybike için gelmiştir onla da çok iyi anlaşıyorlardı dimi Oğulcan"
Topu Oğulcan'a atmıştı ama onun da eli ayağına dolanmıştı sadece aşağı yukarı kafasını sallamıştı Ömer bana tekrar baktı ben ona baktım ve buradan bir an önce gitmek istedim ama Ömer izin vermedi kolumdan tuttu
"Süsen gitme artık benden nolur gitme sensiz yapamıyorum görmüyor musun? Bak tamam aramızda imkansızlıklar da var ama her şeyi halledebiliriz böyle kaçıp giderek bir yere varamayız bunu sende biliyorsun"
"Biliyorum tabi ki de Ömer zaten benim derdim kaçıp gitmek değil bunu iki de bir hatırlatmana gerek yok benim derdimi de ihtiyacım olan şeyi de gayet iyi biliyorsun o yüzden benden gitme demene gerek yok zaten istesem de gidemem dün akşamı da bugünü de hatta bundan sonrasını da otur bir yere iyice düşün eminim bi cevaba ulaşırsın tamam şimdi müsadenle de benim annemi görmem lazım yanında olmalıyım sende git misafirini karşıla sonrasına da bakarız anlaştık mı Ömer Eren"
"Tamam anlaştık ama akşam attığım konuma gel nolur"
"Bakarız ama belki gelmeyebilirim de kesin konuşmak olmasın"
"Off tamam ona da tamam gel bırakayım seni de"
"Ben taksiyle giderim sen sadece benim arabamı yolun ortasından aldır yeter"
"Bugün de inatçılığın üstünde gel bırakayım işte"
"Gelmiyorum ya gelmiyorum çocuk muyum ben kendim giderim işte hadi görüşürüz Oğulcan"
Ömeri dinlemeden oradan uzaklaşmıştım. Taksi durdurup annemin yanına gidiyordum. Sonra yine aklımda Ömerin bugün dedikleri yankılandı
Hani sen bana bir daha yalan söylemiyecektin söz bir daha senden bir şey saklamıyıcam diyen de sendin noldu niye duramadın sözünde aaaa tabi çünkü koruman gereken bir annen var ama benim yok kimin yüzünden o katil annen ve o piç kurusu Akif denen şerefsiz yüzünden!!"
O kadar ağrıma gitmişti ki hele ki Ömerin ağzından anneme katil denmesi yerin dibine girmiştim Ömer ne dese haklıydı aslında çünkü annesi ölmüştü onun için çok zor bir durumdu ama artık olan olmuş ve giden de gitmişti asıl ceza alması gereken kişi de dışarıdaydı bu adalet mi sayılıyordu peki hayır
Cebimden hızlıca telefonu çıkarıp polisi arayıp Akif Atakul'u ihbar etmiştim olması gereken de buydu zaten beni susturduğu yetmez gibi annemi de susturunca ona öfkem artmıştı istediği kadar parası da olsa okulu da olsa burs da verse yaptığı pislikler kapanmaz bu yüzden er ya da geç cezasını çekecekti. Yoksa bu işin sonu Ömere dokunurdu haklıyken haksız yere düşmemesi için elimden ne gelirse yapmaya hazırdım. Onun için gerekirse canımı verirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS
Genç Kurgu•𝒀ü𝒓𝒆ğ𝒊 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒊𝒔𝒕𝒊𝒚𝒐𝒓𝒅𝒖 𝑷𝒆𝒌𝒊 𝒚𝒂 𝒈ö𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊.. Ne hızlı bu kadar büyümüştük de bir çok şey öğrenmiştik. Geçip giden yıllar bize bir çok acı yaşatsa da hepsi artık geride kalmıştı.. Camdan bana vuran güneşin ışıkları içimi ısıt...