Deniz derin bir nefes aldı “Biliyorsun, Emir’in gidişi hepimizi etkiledi. Ama ben de kendi hayatımda bazı değişiklikler yapmaya karar verdim. Uzun zamandır hayalini kurduğum bir proje var: Kız çocuklarının eğitimi için bir vakıf kurmak istiyorum.”Simay’ın gözleri parladı. “Bu harika bir fikir, Deniz! Nasıl yardımcı olabilirim?”
“Seninle birlikte çalışmak istiyorum, Simay. Senin azmin ve kararlılığın bu projeye büyük katkı sağlar. Beraber bu vakfı kurup, kız çocuklarının eğitimine destek olabiliriz,” dedi Deniz, heyecanla.
Simay, Deniz’in elini tutarak, “Elbette, Deniz. Bu projeye seve seve destek olurum. Emir de burada olsaydı eminim bizi desteklerdi,” dedi.
O andan itibaren, Simay ve Deniz vakıf için çalışmalara başladılar. Şehirdeki insanlardan ve çeşitli kurumlardan destek toplayarak, kısa sürede vakfı kurmayı başardılar. Vakfın adı “Sesimi Duy” oldu, ve bu isim, her kız çocuğunun sesini duyurmasını simgeliyordu.
Vakfın açılış töreninde, Simay ve Deniz, yaptıkları konuşmada Emir’den bahsettiler. Emir’in hayata bakış açısı ve onlara kattığı değerler, bu projeye ilham olmuştu. Tören sırasında, Simay’ın gözleri doldu, ama bu sefer gözyaşları mutluluktandı.
Günler geçtikçe, vakıf büyüdü ve birçok kız çocuğuna eğitim imkanı sağladı. Simay ve Deniz, her bir başarıda Emir’in ruhunu yanlarında hissettiler. Emir’in yeni hayatında mutlu olduğunu bilmek, onlara güç veriyordu.
Bir gün, "Sesimi Duy" vakfı tarafından düzenlenen bir toplantıda, Elif ve Meryem’in kasabalarındaki sorunlar gündeme geldi. Simay ve Deniz, onların hikayesini duyunca hemen harekete geçtiler.
“Eğitim hakkı mücadelesi verdiğinizi duyduk,” dedi Simay, Elif ve Meryem’e. “Biz de sizinle birlikte bu mücadeleyi büyütmek istiyoruz.”
Elif, gözlerindeki kararlılığı yitirmeden, “Bu çok büyük bir yardım olur. Sesimizi duyurmak için desteğinize ihtiyacımız var,” diye yanıtladı.
Simay ve Deniz, Elif ve Meryem’e, eğitim hakkı mücadelesinde destek olmayı ve kasabalarına giderek oradaki durumu yerinde görmeyi teklif ettiler.
Bu süreçte gazeteci Güneş de devreye girdi ve onların hikayesini medya aracılığıyla duyurarak büyük yankı uyandırdı. Güneş, haberin etkili olabilmesi için detaylı röportajlar ve çekimler yaptı.
Mert de lojistik ve organizasyonel konularda yardım ederek, sürecin sorunsuz ilerlemesini sağladı. Onun planlama yetenekleri sayesinde, toplantılar ve etkinlikler daha düzenli hale geldi.
Birlikte, "Sesimi Duy" vakfının gücü ve desteğiyle, Elif ve Meryem'in kasabasında büyük değişiklikler yapıldı. Kasabanın meydanında, Elif ve arkadaşlarının sesleri yankılanırken, adalet arayışının yankıları duyulmaya başlamıştı. Elif'in hikayesi, daha yeni başlıyordu ve bu mücadele, sadece onun değil, tüm kasabanın kaderini değiştirecekti.
Mehmet'in ağzından;
Elif ve arkadaşları eğitim hakları için mücadele ederken, polis Mehmet de içsel bir savaş veriyordu. Her gün okulun önünde başörtülü kızları durdurmak zorunda kalmak, onun vicdanını yaralıyor ve görev bilinciyle vicdanı arasında sıkışıp kalmasına neden oluyordu.
Bir sabah, yine okulun önünde dururken Elif’in kararlı adımlarla okula doğru yürüdüğünü gördü. Mehmet, gözlerini Elif’ten ayıramıyordu. Elif’in cesareti ve kararlılığı, onun içinde bir şeyleri harekete geçiriyordu.
“Bugün biz de buradayız, kızlar,” dedi Mehmet, sakin bir sesle. “Ama lütfen olay çıkarmayın.”
Elif, Mehmet’e yaklaşıp gözlerinin içine baktı. “Biz sadece eğitim almak istiyoruz,” dedi Elif, sesi titrerken. “Bu hakkımızı neden elimizden alıyorsunuz?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy
ChickLitKapalı kızların okula alınmadığı, adaletsizliğin ve baskının kol gezdiği bir kasabada geçen çarpıcı bir hikaye...