Gece geç saatlere kadar süren vakıf çalışmaları, Meryem ve Elif’in yorgunluklarına rağmen heyecanlarını diri tutuyordu. Toplumun dört bir yanından gelen destek mesajları, yaptıkları işin ne kadar büyük bir yankı uyandırdığını gözler önüne seriyordu. Ancak Meryem’in aklı sürekli bir noktada takılı kalıyordu: Onlara isim vermeden yardım eden, gizemli destekçi.Elif’in kahve almak için dışarı çıktığı sırada Meryem, yalnız kalmanın verdiği fırsatla gelen son mesajı tekrar okudu. Mesajdaki kelimeler, ona neredeyse kişisel bir mektup hissi veriyordu:
"Mücadeleniz yalnızca bir hak arayışı değil; karanlığa karşı yakılan bir ışık. Devam edin. Bu ışık, sizinle beraber büyüyecek."
Bu satırları okurken, Meryem’in zihninde Mehmet’in yüzü belirdi. Mehmet, vakıfla ilgilenen en disiplinli kişilerden biriydi; sessiz, derinden ve daima destekçi. Ama onun bakışlarındaki o gizemli ifade, bu düşünceyi aklından çıkaramıyordu.
Tam o sırada Mehmet içeri girdi. Birkaç dosya taşıyordu, yorgun ama kararlı bir hali vardı. Meryem, derin bir nefes alarak onunla konuşmaya karar verdi.
"Mehmet," dedi sakin ama dikkat çekici bir tonla. "Seninle bir şey konuşmak istiyorum."
Mehmet başını kaldırıp ona baktı, yüzündeki ifadenin ciddileştiğini gördü. "Tabii, ne hakkında?"
"Bu anonim destekçimiz... Onun kim olduğunu gerçekten merak ediyorum. Sence neden kendini saklıyor olabilir?"
Mehmet, sanki bu soruyu bekliyormuş gibi duraksadı, ardından düşünceli bir sesle cevap verdi. "Bazı insanlar, iyilik yaparken görünmeyi tercih etmezler. Bunu bir görev gibi görürler, bir takdir beklentisi olmadan."
"Bu kadar büyük bir yardım yapıp kim olduğunu açıklamamak biraz garip değil mi?" diye sordu Meryem, bakışlarını onun üzerinde yoğunlaştırarak.
Mehmet hafifçe gülümsedi. "Bazen insanlar, yaptıklarının değil, sonuçlarının konuşulmasını isterler. Belki de bu kişi, size duyduğu inancı böyle gösteriyor."
Meryem, Mehmet’in cevabında gizli bir şey arıyor gibiydi. "Ama ya bu kişi bize çok yakın biriyse? Onunla yüzleşip teşekkür edebilmek, bizim için çok önemli olurdu."
Mehmet, bu sözlere kısa bir süre sessiz kaldı. Gözlerini yere indirip bir şeyler düşünüyormuş gibi göründü. Sonra yavaşça başını kaldırdı. "Belki de, teşekkür etmenin en iyi yolu, onun desteğiyle daha fazla insana ulaşmanızdır."
Meryem, bu cevabın dolaylılığından tatmin olmamıştı ama daha fazla ısrar etmek istemedi. Bunun yerine, Mehmet’in her hareketini gözlemlemeye karar verdi. Onun dikkatli ve ölçülü tavrı, şüphelerini daha da güçlendirmişti.
Gece ilerledikçe Elif, ellerinde yeni mesajlarla içeri girdi. "Meryem, bu destekçimiz yine harika bir fikir paylaşmış. Bu sefer eğitim programlarımızı genişletmemiz için öneriler yazmış."
Mehmet, mesajlardan bahsedildiğini duyunca derin bir nefes aldı ve odanın bir köşesine geçti. Meryem, onun bu hareketsizliğini fark etti. Belki de kendisini ele vermemek için çaba harcıyordu.
Meryem, içindeki şüpheyi sessizce büyütmeye karar verdi. Bu gizemli destekçinin kim olduğunu öğrenmek bir oyun gibiydi; cevaplar ona ne kadar yakınsa, bir o kadar uzaktı. Ama içten içe bir şeyden emindi: Mehmet, bu hikayede sıradan bir figür değildi.
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy
ChickLitKapalı kızların okula alınmadığı, adaletsizliğin ve baskının kol gezdiği bir kasabada geçen çarpıcı bir hikaye...