1.9

30 5 53
                                    

DOĞUM GÜNÜM ÖZEL BÖLÜM

AĞLIYROUM ÇOK ÖZLEDİM SİZİ 😭🥹🍯💖
bölüm sonunda uzun uzun konuşacağım meraklanmayın

⭐️⭐️⭐️

Yolculuğun ilerleyen saatlerinde kalacağımız bölgeye yaklaşmıştık. Herkes yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında tatil boyunca uğraşmamamız için toplu bir alışveriş yapmaya karar verdik ve şehir merkezine giderek bir alışveriş merkezine gelmiştik. Hava neredeyse 35 dereceydi. Bu yüzden kapalı otoparka arabayı park edip markete çıkmıştık.

İçeri girdiğimizde hepimiz farklı reyonlara dağıldık. Lalisa ile ben meyve ve sebze reyonuna gelmiştik.

"Bence çok sebzeye gerek yok, meyve alalım." Lalisa'yı dinleyerek elmaların olduğu reyona ilerledim ve bir poşete doldurmaya başladım. Çok geçmeden Lalisa da yanıma gelmişti zaten. "Yolculuk düşündüğümden hızlı geçti. Ne ara geldik anlamadım bile." Gülüşümü saklamaya çalışırken mırıldandım. "Yolculuk boyunca uyudun çünkü." Biraz sesli mırıldanmış olmalıydım ki bana döndü. "Bir şey mi dedin?" Kafamı iki yana salladım ve elma dolu poşeti sepete koydum. Lalisa da aldığı çilekleri sepete koydu ve devam ettik.

Bir süre sonra meyve reyonundan çıkıp sebzelerin olduğu tarafa ilerlemiştik. Sebzelerden de birkaç şey aldıktan sonra diğerlerinin yanına yürümeye başlamıştık. "Chaeyoung." Devam etmesi için ona döndüm. "Sen bu aralar baya bir sessiz. Farkında değilim sanma sakın." Sırıtmaya başladığında koluma girdi. "Birileri mi var yoksa? Bak hep böyle yapıyorsun. Bize iş piştiğinde söylüyorsun. Olmaz ama böyle!" Gözlerim istemsizce büyüdü. "Yok artık ama! Kim olabilir hayatımda Lalisa? Saçmalama sende." Derin bir nefes aldı ve umutsuzca önüne döndü. "Of tamam ya. Sen de hemen kızıyorsun."

Aslında haklıydı. Şu zamana kadar ciddi bir ilişkim olmamıştı. Daha doğrusu biz ilişki aşamasına geçememiştik. Bir kişi ile konuşmuşluğum vardı. Bir ay sonra asıl amacını belli etmişti zaten. Bu kısa süreç bile ders olmuştu bana.

Erkeklerin yarısından fazlası saçma belaltı sohbetlere girmeye bayılıyorlardı.

Bizimkiler hariçti tabii ki. O kadar vakit geçirmemize rağmen öyle bir konunun şakasını bile yapmazlardı bize.

Kasanın önüne geldiğimizde bizimkilerden Suga ve Jimin'in de işinin bittiğini anladım. Onlar da diğerlerini bekliyorlardı. "Biz geldik!" Suga her zamanki uyku modundaydı. "Hoş geldiniz de bunlar hala gelemedi." Diğer reyonlara baktığımda hiçbiri ortalıkta görünmüyordu. "Biz bu aldıklarımızı ödeyelim de Chaeyoung ile Jimin, siz indirirsiniz otoparka. Biz de Lisa ile diğerlerini bekleriz." Suga ve Lisa'nın arasında anlamlandıramadığım imalı bir bakışma dönmüştü ama çok umursamadım. Teklifini kabul ettiğimde Jimin de onayladı ve aldıklarımızın parasını ödeyip market arabasına doldurduk. Her şeyi tamamladığımızda Lisa'yı bir şey olursa araması için tembihledim ve Jimin ile asansöre ilerledik.

Asansörü çağırdığımda saçım hakkında hiçbir şey söylemediğini fark ettim ve ona döndüm. "Saçıma hiçbir şey demedin?" Bana dönmedi ve umursamazca omuz silkti. "Yakışmasaydı bir şeyler diyebilirdim ama demiyorum." Kaşlarım istemsizce havalandığında şaşırmıştım açıkçası. "Yakışmış mı cidden?" Soruyu sorarken sesim biraz fazla heyecanlı çıkmış olmalıydı ki bu gülümsemesine sebep oldu.

Bana bakmadı ve cevap da vermedi ama ben cevabımı almıştım zaten.

Asansör geldiğinde bomboştu. Neyse ki büyük bir asansördü ve market arabasını sığdırabilmiştik.

Asansördeyken rahatsız edici bir sessizlik oluşmuştu ve bunu ikimiz de bozmamıştık. Tek bir kelime etmeden otoparka geldik ve arabayı bulduk. Bagajı açtığımda arabanın ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anlamıştım.

yakamoz güzeli // yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin