2.1

15 3 12
                                    

hi girls okulum acilmadan onceki son bolum yani yaz tatilinde attigim son bolum olarak da adlandirabiliriz. buyuk ihtimalle okullar acildiginda bolum yazmaya vaktim olmayacak. haftasonlari ne kadar yazabilirsem o kadar falan iste. bu yuzden biraz ozlesicez ama olsun 😭 beni çokça özleyin 🥹

⭐️⭐️⭐️

Plajdan döndüğümüzde hava neredeyse tamamen kararmıştı. Yemek yiyip, duşa girdiktikten sonra neredeyse herkes uykuya dalmıştı. Yorucu bir gün olmuştu fakat hep birlikte eğlenmiştik.

Jennie'nin dediği gibi yemekler nasıl sırayla yapılıyorsa mutfağı toplamak da öyleydi. Ve bugünün mutfak toplayacak olan şanslı ismi bendim. Bulaşıkları makineye yerleştirirken bir yandan şarkı dinliyordum.

"Mutfağı değil de daha çok zihnini toparlamaya çalışıyor gibisin." Gelen ses ile arkama döndüm. Yoongi ile karşılaştığımda şaşırmıştım. Neredeyse tüm gün uyumuştu ve gece de uyanmayacağını düşünmüştüm.

Kulaklığımdaki şarkıyı durdurdum ve ona döndüm. Mutfaktaki ada tezgahın altındaki sandalyelerden birine oturmuştu. "Sen niye uyumadın?" Su dolu bardağın yarısını içti ve tezgaha bıraktı. "Tüm gün uyuduktan sonra gece nereme uyuyacağım Chae?" Cevap vermedim çünkü haklıydı. Sessizliği koruyup mutfağı toplamaya devam edeceğim sırada konuşmaya başladı. "Jimin ile aynı odada kalıyormuşsun sanırım. Jungkook odada ağlıyordu bugün o oda benim olacaktı diye." Evde balkonlu olan iki oda vardı ve birisi eskiden benim kaldığım odaydı. Diğeri ise şuanki odaydı.

Gülerek ona döndüm. "Bazen on yaşında olduğunu falan düşünüyorum." Hayıflanırcasına başını iki yana salladı. Odasına çıkmak için ayağa kalktığında son kez bana baktı. "Konuşmak istersen eğer biliyorsun, ağabeyin sayılırım. Bana anlatabilirsin." Mutfağı toplarken biraz dalgın görünmüş olmalıydım ki bunları söylemişti. Ona gülümsedim ve o da bana gülümseyerek karşılık verdi.

Yoongi duygularını benden sonra en yoğun şekilde yaşayanımız olabilirdi. Bir şeyleri çok fazla düşünür, onları uyuyarak halletmeye çalışırdı. Onun ne hissettiğini anlıyordum çünkü ben de öyleydim. Duygularımı en uç noktada yaşar, bazen kendime lanetler okurdum.

Mutfağı toplayıp odaya çıktığımda Jimin'in uyumuş olacağını düşünmüştüm fakat yatağına uzanmış, telefonuna bakıyordu. Odaya girdiğimde gözleri beni buldu. Sırtını yatak başlığına yasladı. "Ben uyumuşsundur diye düşünmüştüm." Ben de onun gibi oturup sırtımı yatak başlığına yasladım. "Uyumayı denedim ama olmayınca telefona bakmaya başladım." Başımı sallayıp bakışlarımı kucağıma indirdim.

Uzun süren sessizliği bozan taraf ben olmuştum. "Böyle olmasını seviyorum." Saniyelik ona baktığımda ne demek istediğimi anlamamış görünüyordu. "Sessizliğinin bile huzur vermesini seviyorum."

Bunu söylememi beklemiyor olacaktı ki şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Bir şey demedim, onun da demesine izin vermeden pikemin aştına girdim ve abajuru kapatım arkamı döndüm. Birkaç saniye sonra sessizliği bozdu ve seslerden anladığım kadarıyla o da uzandı.

Uykuya dalacağım sırada iyi geceler dediğini zar zor duyabilmiştim.

⭐️⭐️⭐️

geçen bölüm 2480 kelime yazdığım için bu bölüm yazasım gelmedi ciddi

bu bölümden sonra bir süre görüşemeyeceğiz 😭 ama çok uzun süreceğini düşünmüyorum haftasonları bölüm yazıp atarım

umarım beğenmişsinizdiiir
vote vote vote
yorum yorum yorum
optuuummm 😽🥹💖

yakamoz güzeli // yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin