~ 8. Bölüm ~

3 0 0
                                    

İyi Okumalar 🍓


"Dediklerimi sakın çıkarma aklından tamam mı?"
"Bişey söyliyebilir miyim? Bunları bana söyliyeceğine, sen benim yanımdan ayrılmasan nasıl olur mesela? Daha pratik olmaz mı sence de?"
"Sen benim dediklerimi yap Yağmur"
"Bana emir vermeye devam edersen tam tersini yapacağımdan hiç kuşkun olmasın"

Düğün salonunun oraya gelmemize rağmen hala arabadan inmemiştik, çünkü ben şuan bu manyağın 5 saattir beni tembihlemesiyle uğraşıyodum.
"Tamam inebiliriz artık" sonunda!
Arabadan inip girişe yöneldiğimizde içimde kelebekler uçuşmaya başladı. Çünkü burası çok güzeldi..

"Nasıl? Beğendin mi salonu?"

"Çok, tam hayalimdeki gibi.. yani zorla evlendiriliyo olmasaydım."

"Efendim bu taraftan gidicez, sahneye ordan çıkıcaksınız." Giyinişinden de anladığım üzre buranın çalışanı olan adam bizi sahneye giriş yapacağımız yere getirdi. Ama şöyle bi sorunumuz var dı ki, ben şuan içeri girebileceğimi sanmıyordum. Heycandan koluna girdiğim Yiğitse bir şeyler olduğunu çoktan farketmişti. Yoksa ne diye elini tutacaktım ki?
"Bişey mi oldu Yağmur?"
"Yiğit.. ben, ben yapamıycam"
"Niye?" Kaşları çatıldı.
"O kadar insanın içine giremem ben, elim ayağım dolaşır."
"Ha sen onu diyosun"

"Farkındaysan şuan düğün salonunun sahne kısmının önündeyiz. Başka neyden bahsediyo olabilirim acaba?"
"Sakin ol Yağmur, alt tarafı şu karşıdaki sandalyelere kadar yürüycez. Kendini yürüyüş bandında gibi hissedebilirsin"

"Yürüyüş bandında beni o kadar kişi izlerse ben heyecandan düşerim yalnız. Buldum! Sen tek başına yürü, ben arkadan dolanırım."

"Yağmur öyle bişey olmıycak. İkimiz beraber insanların arasından geçip sandalyelere oturucaz."
"Bayılırsam tut bari"
"Tutarım merak etme" bu zamanda bile gülebiliyo ya, helal olsun.

"Şimdi güzel çiftimizi alkışlarınızla sahneye davet ediyorum."

"Ay Yiğit! Yiğit adam bizi çağırıyo n'apıcaz?" Elimi tuttu

"Ay Yiğit! Yiğit adam bizi çağırıyo n'apıcaz?" Elimi tuttu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Onlara yılın geliniyle damadı kimmiş onu göstericez." Heycandan Yiğit'in ellerini sıkıyordum. Ama o herhangi bir şey demiyodu.
"Hadi Yağmur" ben ne olduğunu anlayamadan Yiğit elimi tutmuş beni çekiştiriyodu.
Tam Yiğit'e çemkireceğim sırada giriş
müziğimizi duydum.

"Yiğit bu şarkı.."

"Evet biliyorum çok seviyosun. Hatta belki de düğün giriş müziğin olabilecek kadar çok seviyodun."

Yiğit'in bu jestine sadece tebessüm edebilmiştim, çünkü kelimeleri toparlıyamıyodum. Evet gerçekten bu şarkının düğün şarkım olmasını çok isterdim ve şuan Yiğit bu isteğimi gerçekleştirmişti. Sözleri, biririnin beni gerçekten sevebileceğine olan inancımı artırıyodu. Ama şuansa ben istemediğim bi düğünde istemediğim bi adamla zorla evleniyodum. Yani bu mümkün olabilir miydi gerçekten? Yiğit beni vazgeçemiyecek kadar, yanından ayıramıyacak kadar çok sevebilir miydi? Peki ya ben? Yiğit beni o kadar sevmiş olsa bile, ben bu olanlardan sonra ona karşılık verebilir miydim?
"Yağmur gel böyle"
"Ne?"
İnanmıyorum biz şuan nikah masasının ordaydık, nasıl oldu da zaman bu kadar hızlı geçti? Yiğit'in çektiği sandalyeye oturdum, ben oturduktan sonra o da yanıma oturdu.

Bilinmezlik Rüzgarında SavrulanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin