İyi Okumalar 🐬
"Ya Allah'ın belası bıraksana beni ya! Kimsin sen?!"
Her ne kadar ağzımı kapatmış olduğundan boğuk boğuk çıksa da, sesimden bir şeyler anlaşılıyordu.
En son bi boşluğunu bulup dirseğimi karnına geçirdim. Bu sayede beni bıraktı ve ben de kaçmaya başladım. Tam binanın ön kısmına geçtim derken omuzlarımdan tutulup duvara sabitlenmemle artık kaçamıyacağımı fark ettim ki beni yakalayan kişinin yüzünü görene kadar..
"YİĞİT" az önce yaşadığım boğuşmadan dolayı kesik kesik aldığım nefeslerden zar zor konuşabiliyordum. Ki ilk defa ismini sesli bi şekilde söylediğimi fark etmemiştim.
"N'aptığını- sanıyosun- sen-?"
"Kızım sen manyak mısın niye karnıma vuruyosun?" Hala karnını tuttuğundan sert vurmuş olduğumu anlayabilirsiniz.
"Niye ACABA? Beni kaçıracak gibi davrandığın için olabilir mi?"
"Ağzını tutmasam bütün mahalleyi ayağa kaldıracaktın. Bana teşekkür edeceğine hala agresif agresif hareketler yapıyosun."
"PARDON YA! ÖZÜR DİLERİM!!" Aman neyse daha fazla sinirlerimi bozamıycam. "Sen hiç gitmedin mi yani?
"Evet, gitmedim. Seninle konuşacaklarımız vardı, yarın da vakit olmaz diye.."
"Az kalsın konuşabileceğin biri kalmıyodu, çok merak ediyorum o zaman n'apıcaktın.
Ee neymiş gecenin bu saatinde beni kaçıracak gibi davranmana sebep olan konuşma? Anlat!"
"Düğün salonu için fotoğraflarını istediğim mekanlar bunlar, hangisi-"
"İstediğini seç, bana fark etmez."
"Buluşucak mekan değil düğün salonu seçiyoruz farkındasın dimi Yağmur?"
"Ha ha ha ne kadar komik! Ve evet farkındayım, o yüzden sen seç diyorum." Kim istemediği bir evlilik için düğün salonu seçer ki? Sorması bile saçmaydı zaten
"Yarın için gerekli gelinlikçilerden randevu alındı, çeyiz falan derken bütün işleri hallettikten sonra da akşam yemeğini bizde yiycez. Sonra da nikah olucak, dini nikah..."
Söylediklerinin arasında en çok dikkatimi çeken buydu o yüzden bakışlarımı ona çevirdim. Sanırım artık iş ciddiye biniyordu. Ve ben bu adamla evleniyordum. Normalde bile evliliğe çekinerek yaklaşırken sevmediğim biriyle evlilik nasıl olucaktı?
Her akşam eve geldiğinde yüzüne tükürüp Allah senin belanı versin mi diycektim mesela? Ya da Allah senin ömründen alıp benimkine versin tarzı konuşmalar mı geçicekti aramızda? Biliyorum hayal dünyam biraz fazla geniş ama ben evliliğimi, düğünümü hiç böyle hayal etmemiştim. Her şey istediğim gibi olucaktı ve ben eşimle mus mutlu olucaktım. Evet şimdi istediğim her şey hatta daha fazlası olurdu ama eşimle bırakın mus mutlu olmayı, mutlu bile olamıycaktık belki de..
"ALLAH'IN BELASI! HER ŞEY SENİN BENİ ZORLAMAN YÜZÜNDEN OLDU!!"
Daha fazla burda durup göz yaşlarımı ona göstereceğime ölürüm daha iyi...........
Sabaha kadar ağladığım için şişmiş olan gözlerimle aynanın karşısına geçip bir posta da şişmiş gözlerime ağladım. Evet doğru duydunuz bugün benim gelinlik provam vardı ve ben sabaha kadar ağladım.
~ Dün Geceden Ufak Bir Kesit ~
"ALLAH SENİ BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN YİĞİT!! Senin bana dünyayı zindan ettiğin gibi ben de sana etmezsem, seni bu evliliğe pişman etmezsem bana da YAĞMUR KARASU DEMESİNLER!!!
ALLAH'IN BELASI HERİF!! BENCİL EGOİST!"~ Kesit Bitti ~
Geceye gözlerimi Yiğit'e olan nefretimle kapattıktan sonra, sabah da gözümü yine Yiğit'e olan nefretimle açtım.
"Senden nefret ediyorum Yiğit! Var ya inşallah-"
1 Yeni Mesaj
Yiğit kişisi yazmış, hayır iyi insanda değil ki, nasıl her lafın üstüne geliyo anlamıyorum ki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmezlik Rüzgarında Savrulanlar
Diversos~ALINTI~ Ferhat: Yağmur şöyle ki.. Yağmur: Eee Ferhat: Evlenmen gerek! Yağmur: Hı? Dayı ne diyosun Allahını seversen, tamam eli yüzü düzgün birini bulsam bende evlenicem de, ne alaka şuan yani? Ferhat: Kızım bi dur dalga geçme Yağmur: Ha bi de bunun...