17.Bölüm

36 4 121
                                    

Esma bizim eve bakmamızı fırsat bilerek kapıya doğru koştu ve bağırarak kapıyı kırmaya çalıştı

"Aç lan kapıyı pislik herif!"

İkra da Esma'nın peşinden gitti ve kapıyı kırmaya çalıştılar. Ece ve ben kısa bir süre bakıştık ve eğlenmek istediğimizi anladık.

Koşarak onların yanına gittik ve kapıya dayandık. Abim bize zorla kulaklık taktırmıştı ve çok belli etmeyin demesine rağmen kulaklıktan sesi gelmeye başladı.

"Kızlar eğlencenizi bölmek istemem ama zaman gidiyor."

Ece de sırıtarak konuşmaya başladı

"Emirciğim kırk yılda bir eğleneceğiz sus lütfen!"

Cemal abi birden bağırarak


"Arkadaşlar,galiba şuan bir görevde olduğunuzu unuttunuz . Ben size hatırlatayım gidin ve işinizi yapın."

Esma gülerek

"Cemal abi bizi bir bıraksan mı?"

Cemal abi duymazdan geldi ve konuşmaya başladı

"Emir anahtarı kızlara ve-."

Ece söze atladı

"Anahtarlar bende"

Cemal abi gülerek konuşmaya devam etti

"Ececiğim Emir in odasının anahtarı değil Baran ın evinin anahtarı"

Ece derin bir nefes aldı ve cebinden anahtarı çıkartarak konuşmaya devam etti

"Baran ın evinin anahtarını verdi zaten"

Kulaklığa şak diye bir vurma sesi geldi .Abim bağırarak

"Ne vuruyorsun abi ya. Görende suç işledim sanar bi sevgi- pardon sevgili Ece adlı arkadaşıma Baran salağının anahtarını değişik bir odada verdim"

Ben sırıtarak konuşmaya başladım

"Abiciğim sözü dolandırma çünkü dolandırdıkça olay değişiyor "

Ece kapıyı açtı ve kızlar ile birlikte odaya daldık.

Baran beni görünce

"Zeynep tek gelecektin ?"

Tek gelmeyeceğimi biliyordu.

"Kızlar illa gelmek istedi sana bir soru soracağım sonra gideceğim"

Baran gülümsedi

"Pekala bu soruyu istersen yukarda tek başımıza konuşalım ?"

Abim kulaklıklardan bağırarak bir küfür patlattı. Ben ise bir kaç adım ileri gittim ve Baran ile aramdaki mesafeyi kapatıp  fısıldadım

"Şuan buraya ne için geldiğimi biliyorsun. Şimdi söyle neden bana böyle bir yerin konumunu attın ? Burası senin evin değil"

Baranın yüzünde bir  sırıtma oluştu ve benimle göz teması kurarak

"Bu kadar akıllı olduğunu bilmiyordum . Aslında seninle neden uğraştığımı daha iyi anlıyorum. "

Uğraşmak ? Bu konuya pek fazla takılmadan konuşmaya devam ettim

"Evet niye burası?"

Baran yine sırıttı

"Sabırsızlık sana yakışıyor. Ama biraz daha sabret ilk önce biraz eğlenelim."

Bunu der demez bir alkış çaldı sonra ise Ece nin sesini kulaklıktan işittim

"Galiba bu bir tuzak "

Hemen arkamı döndüm ve en yakın arkadaşlarımın başına dayanmış olan silahları gördüm.

Ece benim ona baktığımı gördü  ve sinsi bir sırıtma ile bir çırpıda başına dayanan silahı tutan elin bileğini kavradığı gibi ters çevirerek ayağı kalktı .adamın elindeki silah yere düştü ve adam bir çocuk gibi bağırdı.

İkra ve Esma da Ece nin yaptığını yaptı ama onlar adamların kafalarını tutup birbirlerine vurdular adamlar acı ile bağırırken kızlar gülüyordu.

Ece birden lavaboya daldı. Elinde kova ile Baran a baktı  ve

"Evde fare veya herhangi bir böcek var mı?"

Baran gülerek

"Onu ne yapacaksın yahu?"

Diyerek Ece ye sorulabilecek en mantıksız soruyu sordu.

Ece hevesle anlatmaya başladı. Baran dan hoşlanmıyor olmamız onunla konuşmayacağız anlamına gelmezdi. Yani Ece ye göre

"Şimdi bir kaç fareyi kovaya koyacağım. Sonra kovanın ağız kısmını şu ad-pardon varlıklardan birinin yüzüne yapıştıracağım ve kovayı alt kısmından yakacağım. E farelerde yandıkları için varlıkların yüzünü yiyerek çıkmak zorunda kalacak."


Dedi ve masum bir çocuk gibi gülümsedi. Baran afallayarak bana baktı ve

"Arkadaşının bu halinin normal olduğunu varsayarak konuşuyorum. Bu gün bana bir mektup geldi. Şimdi sana gelenin benimle ne ilgisi var falan diyeceksin sana gelmiş ama sen kör olduğun için görememişsin . "


Konuşmaya başladım

"Allah'ım neden bu gün herkes lafı dolandırıyor? Baran direkt söyle"

Baran derin bir nefes aldı ve bana 'bekle' der gibi bakıp yukarı çıktı.


Geldiğinde elinde bir zarf ile döndü ve zarfı bana uzattı.

Karanlığın sırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin