Dün Baranın evinden döndüğümüzde ben odaya girer girmez uyumuştum. Diğerleride aynı şekilde girer girmez uyumuş.Ama abim ve Ece sabah bir işleri olduğunu söyleyip gitmişlerdi. Aralarında olan bir şeydir diye gitmek istememiştik.
İkra elinde telefonu ile bana doğru yürüyordu.
"Zeynep nereye daldın öyle?"
"Sadece neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. O mektupta ne var acaba?"
İkra arkasındaki Esma ile birkaç saniye içerisinde sözsüz anlaştı ve Esma koşarak koluma
"Sen niye düşünüyorsun boş ver biz seninleyiz şimdi parka gidelim mi? Lütfen"
Esma'nın parka gidelim mi demesinin nedeni park'a gitmeye bayılmasıydı. Bu cümlesi beni gülümsetti ve Esma'yı sanki kardeşimmiş gibi kolumun altına aldım
"Sen iste ben seni bütün parklara götürürüm Esma"
Esma gözlerini irice açarak bana baktı
"Gerçekten parka gelir misin benimle?"
"Gelirim tabi hatta gel hemen hazırlanda çıkalım"
Esma bunu duyar duymaz hemen banyoya girdi. İkra telefonu ile oynarken tek bir hamlede telefonunu aldım ve
"Hadi bakalım küçük hanım çabuk hazırlan parka gidiyoruz"
İkra kaşlarını kaldırdı
"Küçük hanım? Hem nereden çıktı bu park"
Sırıtarak ona baktım
"Galiba sana uyuyan küçük hanım lakabını taksam iyi olur. Neyse hadi çabuk marş marş hazırlan bakalım"
İkra oflayarak hazırlanmaya başladı. Aslında İkra'da parka gitmeye bayılırdı.
"Hey kızlar on dakikadır bekliyorum bir parka gideceğiz görende ödül töreni hazırlığı sanar"
"Ne mızmızlandın ya hani küçük hanım bendim"
"Hadi biz hazırız çıkalım lütfen"
Arabada
İkra söylenmeye başladı
"Cidden bir parka gitmek için neden araba kullandığımızı biri bana açıklayabilir mi?"
Arabayı kullanan bendim ve konu ben olursam tek parka gidemezdik.
Esma lunaparkın önünde arabayı durdurduğumu görünce hevesli bir ses ile
"Sen şaka yapıyorsun. Lunapark mı?"
İkra'da şaşırmıştı
"Cidden Lunapark diye konuşmamıştık. Birde Ece şuan yok"
Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.
"Lan yoksa iki dakika içerisinde konum mu attın"
"E tabiki sonuçta o da bizden"
Esma kocaman gözlerini açtı ve
"Kızlar biz galiba bir şey unuttuk"
İkra ile birbirimize baktık ve aynı anda
"Erkekler söylemedik"
Ben hemen Cemal'i aradım. Telefon iki çalmadan sonra açıldı
"Zeynep?"
"Cemal abi Esma,İkra ben lunapark'a geldik haberin olsun, birde Ece'ye konum attık"
"Bizi ne çabuk unuttunuz kızım be"
Bunu duyan İkra ve Esma kıkırdadı ben ise
"Cemal abi biz kızlar takılırız diye düşünmüştük çok istiyorsan sizede konum atayım"
"Yok kızım şaka yapıyorum hadi siz bakın eğlenmenize ama birşey olunca arayın"
İkra arkadan bağırarak
"Aramamıza gerek yok biz kızlar sizden daha iyi dövüşürüz bir kere"
Esma eli ile İkra'nın ağzını kapattı
"Merak etme Cemal abi ararız"
Konuşmamız bittikten sonra arabadan indik ve Esma bir çocuk gibi
"Son gelen çürük yumurta ve şunu söyleyeyim bu gün kaybolan çocukluğumu bulmak için çocuk olacağım yani bu çocuğu kimse yakalayamaz"
Esma bize çocukken hiçbir anısından bahsetmiyordu. Normalde sormam lazımdı ama o gün bu gün değildi.
Yani bu gün üzemezdim.Esma hızlı bir şekilde yanımdan ayrıldı ve hemen ardından İkra'da koşmaya başladı koşarken
"Küçük hanım seni geçtiğine göre sen çürük yumurtasın hadi bay"
Bu lafı duyar duymaz onlara katıldım ve koşarak İkra'ya ulaştım
Lunaparkın içerisine girdiğimiz anda hepimiz şok olduk. Abim,Ece,Cemal,Fırat abi,Berat ve beni en çok şaşırtan Baran'da oradaydı ve hepsi gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın sırları
Teen Fiction"Yıldızlara bak,çok güzeller" "Hıhı" "Peki yıldızları sever misin?" "Evet,hemde çok. Peki ya sen?" "Ben mi? Ben yıldızlara bayılırım." Derin bir nefes verdim. "Yıldızlar bana yolumu gösterir." "Yolunu gösteren Yıldızlar? Sevdim bunu. Ben sana bir so...