26.Bölüm

19 4 112
                                    

Beraber salonda film izlerken bir anda Yusuf abinin  telefonu çaldı.

"Ben hemen geliyorum çocuklar."

Hepimiz aynı anda

"Tamam."

3 dakika sonra

Yusuf abi hızlıca içeri girdi ve

"Çocuklar, normalde görevimizin günü belli değildi ama az önce görevimizin yarın saat 19.30 da olacağını
duydum. Bu yüzden hepiniz şimdi uyumanız lazım yarın erken kalkacaksınız."

Hepimiz bu görevin öneminin farkındaydık bu yüzden hiç itiraz etmeden odalarımıza gitmeye başladık.

(Sabah) 27 Ekim 2024 saat 09.34

"Berat, senin adın Umut Kıran 27 yaşındasın ve  kıyafet şirketin var. Bu, adamın işine yarayacaktır çünkü mekanında kıyafet olmasını istiyor. Ha birde Esma ile sen çiftsiniz."

Berat ve Esma aynı anda

"Ne?!"

Yusuf abi sırıtarak

"Duydunuz."

Ardından Fırat abi ile Abim'e baktı

"Siz ikiniz bir Restoranı işletiyorsunuz. Emir senin adın Burak Kaya, Fırat senin adın Murat Koray. İkinizde  29 yaşındasınız"

Ikiside kollarını birbirinin omzuna attı

"Bize uyar."

Yusuf abi başını sallayarak Baran'a döndü, tam konuşmak için ağzını açmıştı ki Baran söze girdi

"Benim adım Deniz Yılmaz, yaşım 28 ve senin yazdığına göre biz Zeynep ile evliyiz. Bu arada Zeynep'in ismi  Pelin Yılmaz 26 yaşında."

Herkes şaşkın bir şekilde ona baktı. Yusuf kafasını sallayarak

"Aferin, dersine iyi çalışmışsın."

Ben ona hala şaşkınlıkla bakıyordum. Benimkini nereden biliyordu? ve benim karşı odamda yatıyor nasıl kalktığını duymadım ben?

Abim Baran'a bakarak

"Ne! Bir, bunları ne ara öğrendin? İki Zeynep nasıl senin eşin?"

Esma kıkırdayarak

"Çünkü sevgi-."

Esma'yı susturmak için boğazımı temizleyerek

"Abi rol icabı diye düşün."

Kaşlarını kaldırarak bana baktı

"Gerçekte öyle bir şey yok değil mi?"

Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım

"Yok abi cidden yok."

Yusuf abi bana bakarak

"Zeynep sen ne olduğunu Baran'dan duydun."

Ardından Cemal,İkra ve Ece'ye baktı

"Siz üçünüz, Cemal senin adın Onur Korkmaz  yaşın 29, İkra senin adın Irmak Turan 26 yaşındasın, Ece senin adın Güneş Yıldız ve sende 27 yaşındasın."

Üçüde başını sallayarak Yusuf abiyi onayladı.

17.10'da

Kızlar ile on dakika önce hazırlanmak için odaya çıkmıştık.

"Kızlar, siz ne giyeceğinizi buldunuz mu?"

Ece başını sallayarak elindeki elbiseyi gösterdi

"Ya ben bunu giyip saçımı açık bırakacağım."

Elindeki elbiseyi bakmam için bana doğru uzattı.
Siyah kalem ve hafif göğüs dekolteli uzun kollu bir elbiseydi.

"Elbise çok güzel. Peki ayakkabı olarak ne giyeceksin?"

Dolaba doğru gitti ve topuklu siyah bir ayakkabıyı gösterdi.

"Bunları seçtim ben."

"Çok güzel ve sana çok yakışacak."

Derin bir nefes verdim

"Acaba ben ne giysem?"

Ece yüzüme sırıtarak baktı ardından dolaptan dizimin üstünde biten kalem, bordo, kısa bir yırtmacı olan ve çok az dekoltesi olan bir elbiseyi elime tutuşturdu.

"Bu sana çok yakışacak eminim. Bu arada ayakkabıların benimkinin bordo renklisi."

"Çok teşekkürler Ece."

Gülümseyerek ona sarıldım.

"Lan! Ben giymem onu! İkra zorlama giymeyeceğim işte."

"Esma başka seçenek yok. Ne giyeceksin acaba?"

Gelen seslere bakılırsa İkra Esma'ya kıyafet bulmuştu ama Esma bu kıyafeti sevmediği için giymek istemiyordu.

Ece'nin kolunu dürterek

"Gel şunlara bakalım."

10 dakika sonra

Esma'ya deri ve vücudunu kaplayan kısa bir elbise giydirip saçını at kuyruğu  ve koyu kırmızı bir ruj sürmesini söylemiştik ve yapmıştıda, İkra'ya ise onun isteği üzerine sade ve şık olan derin yırtmaçlı siyah bir elbise giymişti.


Erkekler ne giydi diye bakmaya gittiğimizde hepsinin siyah takım elbiseler giydiğini ve sadece kravatlarının farklı olduğunu gördük.

"Cidden giye giye bunları mı giydiniz?"

Bu isyan İkra'dan gelmişti. Cemal kaşlarını kaldırarak

"Ne giyseydik kızım? Gelinlik mi?"

Karanlığın sırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin