2 - Geçmiş ve gelecek

251 19 8
                                    

Güven, akşam yemeğinden sonra eve dönerken kafası karmakarışıktı. Arabanın direksiyonunu sıkıca tutarken, zihni hala Neslihan'la olan beklenmedik karşılaşmanın etkisindeydi. Yıllar boyunca gömülü kalan hisler, bir anda su yüzüne çıkmıştı ve kalbi, pişmanlık ve suçlulukla doluydu.

Eve vardığında, yorgun adımlarla içeri girdi. Işıkları açmadan kanepeye oturdu ve başını ellerinin arasına aldı. Neslihan'ın gözlerindeki acı ve soğukluk, onu derinden sarsmıştı. Yıllar önce aldığı kararın ne kadar yanlış olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu.

Neslihan'ı terk ettiği gün, kendini sorumluluklarından kaçarken bulmuştu. Aşkın ağırlığı ve babasının baskısı altında ezilirken, gençliğin verdiği korkaklıkla onu bırakıp gitmişti. Şimdi, karşısında duran güçlü ve kırılgan kadın, ona kaybettiklerini hatırlatıyordu.

Güven, yemek boyunca Barış'la yaptığı sohbetlere odaklanmaya çalışmış, ama gözleri sürekli Neslihan'a kaymıştı. Neslihan, onun bakışlarından kaçınmış, soğukkanlılığını korumaya çalışmıştı. Ancak aralarındaki gerginlik, masadaki herkesin hissedebileceği kadar yoğundu.

Güven, o geceyi düşünürken içi ürperdi. Neslihan'ın yanında olmanın ne kadar zor olduğunu anladı. Onunla tekrar karşılaşmak, kalbindeki yaraları yeniden kanatmıştı. Neslihan'ı terk ettiği için duyduğu pişmanlık, yüreğini ağırlaştırıyordu.Güven, iç çekerek kanepeye yaslandı.

Hayatında bir dönüm noktası yaşadığını hissetti. Neslihan'la yeniden karşılaşmak, ona geçmişte yaptığı hataları ve verdiği kayıpları hatırlatmıştı. Bu karşılaşma, onun için bir uyanıştı. Neslihan'ı yeniden kaybetmemek için bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu, ama ne yapacağını bilmiyordu.

Gece ilerlerken, Güven'in zihni karanlık düşüncelerle doluydu. Geçmişin hayaletleri, ona rahat vermiyordu. Neslihan'ı kaybetmenin acısını yeniden yaşıyordu ve bu kez, onu tamamen kaybetme korkusuyla başa çıkmak zorundaydı.
.................

Flashback

25 Nisan 2004

Neslihan hızla uzaklaşırken, Güven'in içindeki boşluk ve pişmanlık derinleşiyordu. Sahil kenarındaki küçük kafenin soğuk havası, kalbinde yankılanan boşluk kadar keskin ve acımasızdı.

Güven, söylediklerinin ağırlığını daha yeni hissediyordu. Neslihan'a yalan söylemişti; başka bir kadını sevdiği için değil, babasının baskısı yüzünden böyle bir karar almıştı.Güven, başını ellerinin arasına alarak derin bir nefes aldı. Babası, onun hayatını kontrol etmek için her zaman bir yol bulmuştu.

Güven'in sevdiği kadından ayrılması, babasının zengin ve etkili bir aileyle evlenmesini istemesindendi. Babasının isteklerine boyun eğmiş, sevdiği kadını kaybetmişti.

Neslihan'ın acı dolu bakışları, Güven'in zihninde yankılanıyordu.

Güven: Neslihan (fısıldadı kendi kendine) Seni korumak için yaptım. Ama seni korumak, seni kaybetmek anlamına geliyorsa, bu nasıl bir koruma?

Güven, babasının baskısı altında ezilirken, Neslihan'ı kaybetmenin acısını ve suçluluğunu her gün hissediyordu. Onunla geçirdiği mutlu anılar, şimdi sadece daha da büyük bir acıya dönüşmüştü.

Neslihan'a başka bir kadını sevdiğini söylemek, hayatındaki en büyük yalanlardan biriydi ve bu yalan, hem Neslihan'ın hem de kendi hayatını mahvetmişti.Güven, gözlerinden süzülen yaşları silerken, babasının kendisine olan etkisinden nefret ediyordu.

Sen Varsın Diye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin