4 - Anne

213 16 6
                                    

Güven, derin bir nefes aldı. Neslihan'ın sorusu, yıllardır içini kemiren bir pişmanlığı yeniden su yüzüne çıkarmıştı. Gözlerini uzaklara dikti, geçmişin ağırlığını omuzlarında hissederek.

Güven: O gün sana yalan söyledim.... evet ben bir başka kadınla evlendim ama seni sevmekten asla vazgeçmedim ... Ben asla başka bir kadın sevmediğim... sevmiyorum da....

Neslihan: O zaman neden yaptığını bana bunu .... neden yanlız bıraktın beni .... Ben ne yaşadım sen biliyor musun.... Ben yıllarca yandım... senin haberin YOK..

Güven: Var

Neslihan: YOK... GÜVEN YOK SENIN HABERIN YOK ....

Güven, Neslihan'ın gözlerindeki acıyı ve öfkeyi görünce bir adım geri attı. Bu anı yıllardır bekliyordu ama şimdi karşı karşıya kaldığında, sözcüklerin yetmediğini hissediyordu.

Güven: Babam beni tehdit etti... bende korktum... senin için korktum Neslihan...

Neslihan: Eğer hatırlıyorsunu ... Babam bizim için öğrendi gün... beni dövdü ama ben.... Ben korkmadım... Ben yine de seninle kaldım çünkü ben seni sevdim... hemde kendimden daha çok sevdim...

Güven: BEN ... KORKTUM NESLIHAN SENIN İÇİN KORKTUM... SADECE SENIN İÇİN ...Seni koruyamamaktan korktum

Neslihan: Ben seni affetmem... yani affedemem...

Güven: Ama neden... Neslihan... tamam evet bir korkak gibi davrandım ve hayatımın en büyük hatasını yaptım... ama ben seni hep sevdim Neslihan... Ben senden hiç gidemedim....

Neslihan: (gözleri dolarak) Güven, senin sevgin yetmedi. Benim hayatımı, hayallerimi, her şeyimi mahvettin. Tek başıma kaldım, çaresizdim. Nasıl affedebilirim?

Neslihan, çantasından bir defter çıkardı ve belirli bir sayfayı açarak Güven'e uzattı. Sayfadaki yazıları okurken gözleri doldu.

Neslihan: (derin bir nefes alarak) Bunu oku. Bu, sen gittikten sonra yazdığım günlüklerden bir parça. O zamanlar neler yaşadığımı, nasıl hissettiğimi bilmeni istiyorum.

Güven, sayfaları titreyen ellerle çevirdi ve Neslihan'ın yazdığı satırları okumaya başladı. Her bir kelime, Neslihan'ın yaşadığı acının, yalnızlığın ve çaresizliğin bir yansımasıydı.

Güven: (gözleri dolarak) Neslihan... Ben...

Neslihan: (sözünü keserek) Senin haberin yoktu, değil mi? O anları yaşarken, sen başka bir hayatta, başka bir kadının yanında, mutlu görünüyordun. Ben ise her gün biraz daha yıkılıyordum.

Güven: (kısık sesle) Özür dilerim, Neslihan.... Ama bilmeni istiyorum ki, seni hiçbir zaman unutmadım. Hep aklımdasın.

Neslihan: (acıyla gülümseyerek) Belki de seni affedemem çünkü her şeyin bir bedeli var, Güven. Ve benim ödediğim bedel çok ağırdı...

Neslihan, Güven'den defteri alıp başka bir sayfayı açtı... O sayfaya bakarken gözyaşlarının aktığını hissetti...

Neslihan: Buraya ne yazdım biliyor musun? İşte o hiç kapanmayan yaralardan birini, sadece kanayacak kadar derin bir yarayı yazdım... Bu hayatta hiçbir aşkın, hiçbir mucizenin kapatamayacağı bir yara...

Güven, gözlerini sayfaya kilitlemişti. Sanki o sayfadaki her harf, onun suçluluğunu ve pişmanlığını daha da derinleştiriyordu.

10 Aralık 2004

Sen Varsın Diye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin