"Neden anlamak istemiyorsun bir anlık boşluğuma geldi, filmdeki sahnede şeytanı öyle birden aynada görününce ürperdim hem herkes korkru"
"Sende kolayı Taehyung'un başından ağağı dökeyimde kafam dağılsın dedin öylemi rezil oldum herkese "
"Tamam özür dilerim" Yoongi sabah işe geldiği andan itibaren Taehyung'tan özür diliyor ama bir türlü kendini affettiremiyprdu" ne inat varmış sendede" dedi
Taehyung bıkkkınlıkla Yoongi'ye dönüp "Yani anlamıyorum madem bu kadar korkaksın korku filmlerinden bile korkuyorsun o zaman korku filmine gidelim diye neden ısrar ettin "
"Ben korkak değilim bir kere ama sen çok ön yargılı bir adamsın, bir kaç defa ürperdim diye hemen korkak falan demek ayıp oluyor ama"
"Ön yargılı mıyım kafamdan aşağı kola döktün sonra tekrar korkup mısırıda üstüme boca ettin hatta bir ara o kadar çok bağırdım ki filmin sesini bastırdın herkes filmi bırakıp bizi izledi hatta birisi filmi boşver bunlar daha komik bunları izleyelim bile dedi".
"Onların ayıbı canım boşver sen onları, barıştık mı onu söyle "
"Ne barışması çocuk muyuz biz çocuklar küser"
Yoongi tam rahat bir nefes alacaktı ki "yetişkin insanlar kırılır ve düzelmeleride biraz zaman alır" diyiverdi.
Yoongi iç çekip başını öne eğdi Hoseok'u dinlemek çok büyük bir hataydı diye düşündü ne zaman onun aklına uysan başıma gelmeyen kalmıyor
"Tamam" masadaki çoktan soğumuş olan kahve fincanını Taehyung'a uzatıp "al sende benim başımdan aşağı dök ödeşelim sana söz tüm gün böyle gezeceğim cezam bu olsun "
Taehyung önündeki bilgisayardan gözünü bile ayırmadan "saçmalama istersen daha neler saçınıda çekeyimmi?"
"Ama sende ne desem kabul etmiyorsun ayrıca sen ne yapıyorsun sabahtan beridir kör olacaksın, dedem yani bay Min seni çok çalıştırıyor acımasız ihtiyar"
Taehyung "patronun hakkında böyle konuşmamalısın ayrıca işim bu çalışacağım tabi, önümüzdeki hafta japonya gezisi var onun programını çıkarıyorum sana verdiğim aylık planda vardı, işle biraz ilgilenen bilirdin ama neyse"
"Nasıl yani kim gidiyor "dedem gitse Taehyung ile tüm gün burda yalnız olsak işte o zaman onu tavlarım diye düşünmüş haince sırıtmıştı
"Hiç sırıtma tatile değil iş için gidiyoruz çok yorulacaksın tavsiyem spor ayakkabı giy "dedi
Yoongi "ne yani bende mi geliyorum yoksa sendemi gidiyorsun yani sen gelirsen benim için sorun yok neresi olursa olsun seve seve gelirim ben"
Taehyung omuz silkip "neden bu kadar şaşırdın asistan değil misin patron nereye biz oraya unuttunmu "
"Olsun gideriz sorun değil"
Taehyung derin bir iç çekip "ama bir sorun var otelde yer bulamıyorum Bay Min için rezervasyon yaptırdım ama bize oda yok sadece birtane suit oda kalımış mecburen onu ayırtacağım sen kanepede yatarsın artık "
"Neden ben kanepede yatıyorumuşum"
"Çünkü sen çömezsin kıdemlin ben olduğum için yatak benim "
"Yada yatağı paylaşabiliriz "
"OLMAZ"
"neden yoksa benim cazibeme karşı koyamamaktan mı korkuyorsun ama rahat ol merak etme ben prensip olarak zorla kimseye hiçbirşey yapmam yoksa ordan sapık gibi falan mı görünüyorum aşk olsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PLAYBOY
FanfictionGecelerin tanıdık siması Min Yoongi tüm dünyada tanınan ünlü bir playboydu gezmek, eğlenmek, alkol ve kadınlar onun tek tutkusuydu taki Kim Taehyung'u görene kadar