Taehyung son olarak aynaya bakarak saçlarına şekil verdi ve işte hazırdı bu sırada kapı çalmıştı kimin geldiği belliydi Taehyung göz devirip odanın kapısına ilerledi kapıyı açtığında "ne oldu yine, yapıştın kaldın kapıya" dedi
Yoongi elindeki gömleği havaya kaldırıp en şirin gülümsemesini yüzüne yerleştirip" giymeme yardım edermisin? Biliyorsun kolum kırık"
"Nasıl bilmem, her dakika hatırlatıyorsun" Yoongi'nin elindeki gömleği alıp "peki ne yapmamı istiyorsun "diye sordu
Yoongi "bir şey değil canım şu tişörtü çıkartma yardım et sonrada düğmelerini iliklemeni isteyeceğim"
Taehyung "yok artık git bu güne kadar nasıl giyindiysen yine öyle giyin" dedi
Yoongi başını öne eğip" yardım etsen ölür müsün çok zorlanıyorum işte, bende sana yalvarmaya meraklı değilim ama sonuçta kolumun bu halde olmasının sebebide sensin, bana yardım etmek zorundasın, hem ilk iş gününden geçmi kalayım"dedi
Taehyung göz devirdi "abartma istersen ayrıca kolun kırık değil çatlaktı ne zaman çıkacak bu alçı bir ay oldu "dedi
Yoongi" bu gün kontrolüm var doktor çıkarır heralde sende benden kurtulursun" dedi
Taehyung elini havada sallayarak "nerde bende o şans, tamam sen ne kadar geveze birşeymişsin ver şu gömleği" diyerek elinden aldı Yoongi'nin üzerindeki tişörtü eteklerinden tutup çıkardı
Yoongi "yavaş ol biraz" dedi Taehyung derin bir nefes alıp "sanada yaranılmıyor hadi giy şunu" diyerek gömleği tuttu ona bakmamaya çalışıyordu zira karşısındaki manzara nefes kesiciydi Yoongi'de bunu bildiği için özellikle yavaş hareket ediyor Taehyung'un sabrını sınıyordu
Yoongi zorda olsa üstünü giyinmişti birlikte evden çıktılar kısa bir yürüyüşün ardından zaten eve yakın olan şirkete ulaşmışlardı
Taehyung masasında birikmiş işlerle uğraşırken Yoongi hayran gözlerle onu izliyordu Taehyung "bana bakacağına şu günlük planı Bay Min'e bildir öğleden önce iki toplantısının olduğunu özellikle söyle" dedi
Yoongi oflayarak ayağa kalktı "tüm bunlara ne gerek var ki kendi kendine iş üretiyorsun"
Taehyung ona ters ters baktı "biz bu şekilde çalışıyoruz istemiyorsan seni seve seve hukuk servisine aldırabilirm eminim junkook seninle çalışmaktan çok mutlu olur" dedi
Yoongi "şaka yapmıştım , hemen gidiyorum ama hakkını yemeyeyim sende çok iyi şaka yapıyorsun çok komiksin" dedi
Yoongi tableti eline alıp Bay Min'in kapısının önünde durduğunda Taehyung "hayır şaka değil gerçek "dedi
Yoongi gülerek "işte yeni bir şaka daha" diyip kapıyı çalıp odaya girdi
Dedesi" bakıyorum keyfin yerinde" dedi
Yoongi kendini masanın önündeki tekli koltuklardan birina atıp "yaa ne demezsin keçi inadı var bu adamda nerdeyse bir ay olacak ama hala yumuşamadı delireceğim, dede acaba biri bana beddua etmiş olabilir mi? Hiçbir istediğim olmuyor bu ne ya" dedi
Dedesi güldü "sana diyorum o senin bildiğin erkeklere benzemez onu her zaman kullandığın taktiklerle elde edemezsin" dedi
Yoongi "sen söyle ne yapayım "
"Onu yarın seninle gelmesi için davet et "
Yoongi başını öne eğdi" olmaz "dedi "bana acımasını istemiyorum o şekilde yanımda olacaksa hiç olmasın daha iyi "
"Bu acımak değil ki ona gerçek Yoongi'yi göster seni tanımasına izin ver o playboy Yoongi'yi tanıyor seni tanımıyor" dedi
Yoongi düşündü" evet haklısın ama bu son eğer yarında olmazsa bana acımasına dayanamam giderim buradan Amerika'ya yerleşirim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PLAYBOY
FanfictionGecelerin tanıdık siması Min Yoongi tüm dünyada tanınan ünlü bir playboydu gezmek, eğlenmek, alkol ve kadınlar onun tek tutkusuydu taki Kim Taehyung'u görene kadar