Taehyung gözlerini korkuyla araladı yavaşça yatağından doğruldu hemen bakışları odasının kapısına kaydı yanlış mı duyuyorum acaba diye düşündü ama hayır yanlış duymuyordu,evde bir tıkırtı vardı, tanrım hırsız, bir bu eksikti diye düşündü başka başıma gelmeyen ne kaldı acaba göktaşıda düşsünde rahatlayayım dedi
Yatağından yavaşça ve sessiz olmaya özen göstererek kalktı kendini koruyabilmek etrafta için sert bir şeyler aradı ama yoktu zaten yatak odasında ne olabilirdiki hırsıza yastıkla mı saldıracaktı gözleri doldu zaten sinirleri bozuktu şirketten döndükten sonra üstünü bile değiştirmeden yatağına girmiş ve nerdeyse 24 saattir belkide daha fazla zamandır uyuyordu.
Komidinin üstündeki abajur dikkatini çekti bu olur bununla hırsızın kafasına vurursa kaçmak için zaman kazanabilirdi abajuru aldı kapıyı hızla açıp aaaaa diye bağırarak karşıssındaki kişinin kafasına abajuru geçirecektiki birden durdu çünkü karşısında kimse yoktu peki sesler, bu sırada ayağına dolanan yontam ile bir adım geri çekildi demek sendin kapıyı tırmalamak yeni huyunmu dedi
Sonra yontanı yürüyüşe götürmediği aklına geldi "aman tanrım bebeğim benim çok özür dilerim sinirlerim çok bozuk" diyerek minik köpeğe sarılıp ağlamaya başladı hemen, hemen üstümü giyinip geliyorum söz seninle uzun uzun yürüyeceğiz dedi evet o kötü bir dönem geçiriyor olabilirdi ama minik dostunun günahı neydi ki
Taehyung hızla hazırlanmış yontanın tasmasını takıp her zaman geldikleri parka gelip yürüyüşe başlamışlardı yontan neşeyle koşuyor oynuyordu şu anda Taehyung yontanı değil yontan Taehyung'u gezdiriyor gibi görünüyordu
Taehyung biraz ilerisinde gördüğü kişi ile hemen elini cebine attı güneş gözlüğünü çıkarıp hızla taktı, kulaklıklarını da kulağına taktı eşofmanının kapüşonunuda kapattıktan sonra karşısındaki kişiyi görmemiş gibi yapmaya hazırdı hiç oralı olmadan yürümeye devam ederken
"Taehyung dur lütfen, sabahtan beridir burda senin gelmeni bekliyorum iki dakika konuşalım, ne olur dinle beni"
Taehyung duymamış gibi yaptı yoluna devam ediyordu ki
"Taehyung birkez olsun beni dinleyemez misin? İdam mahkumlarına bile son sözleri sorulur kendisini savunması için bir fırsat verilir"
Taehyung olduğu yerde durdu topuklarını üstünde geri döndü karşısındaki adama baktı oda en az kendisi kadar perişan görünüyordu onunda saçları dağınık göz altları çökmüştü üstelik koluda alçıdaydı Taehyung bir an onun bu haline üzüldü sonra kendine kızdı zaten bu halde olmasının tek sebebi merhameti değilmiydi Yoongi'ye acımasa en başından jungkook'ku dinlese mesafeli dursaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı
"Tamam seni dinliyorum anlat bakalım bu gün beni kandırmak için ne yalanlar söyleyeceksin "
Yoongi "ben sana hiç yalan söylemedim hayatımda ilk defa,sana dürüst oldum söylediğim herşey gerçekti"
Taehyung gülümseyerek başını iki yana salladı "hala yalan söyllemeye devam ediyorsun ama seni takdir ediyorum, kendi yalanına kendin inanıyorsun bari eğleniyormusun seni eğlendirebiliyormuyum"
"Yalan değil söylediğim herşey gerçek ben seni gördüğüm ilk anda sana aşık oldum neden anlamıyorsun "
Taehyung öfkeyle bağırdı "YALAN hem aşık olmuş olsan bile ki ben buna inanmıyorum ilk fırsatta eski hayatına döndün bana aşık olduğunu söylüyorsun ama bir başkasını benim gözlerimin önünde öpebiliyorsun bu nasıl aşk"
"Ne yapmamı bekliyordun o karakolda bir başıma kaldım, sen yoktun beni bırakıp gitmiştin, dedem telefonlarıma bile çıkmıyordu, hep o suratsız avukat gelirdi bu safer o bile gelmedi kimse yoktu artık hapise gireceğime inanmıştım umutlarım bitmişti sonra Hoseok geldi seni çıkarırım ama bir gece beraber içmeye gidelim dedi çaresizdim kabul ettim "
"Tabi seninde canını minnet, otele kolunda bir sürtükle geleceğine iki kadeh içip ayrılsaydın ama sanada bahane oldu neyse bana ne beni ilgilendirmez ayrıca ben seni bırakmadım ne ben nede junkook seni bırakmadık seni çıkarmanın bir yolunu bulmak için gece gündüz çalıştık hatta ben o adamın ayağına bile gittim özür diledim şikayetini geri çekmesini sağladım ama sen ne yaptın neyse iyi oldu, artık herkes kendi yoluna bir daha seni görmek istemiyorum "diyerek yoluna devam etti
Yoongi arkasından bağırıyordu "Taehyung dur ne olur bir dakika dinle beni,gitme"
Taehyung arkasını bile dönmeden Yoongi'nin yüzüne bile bakmadan kolunu çevirip orta parmağını gösterdi
***
Taehyung öfkeyle kapıyı çarptı yontan ona bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu tanrım arsız ya yüzsüz ben olsam insan içine çıkamam o utanmadan karşıma çıkıyor bide beni suçluyor sanki ben dedim ona git başkasını öp diye
Taehyung en çok o genci öpmesine takılmıştı yani diğer herşey olabilirdi mantıklı geliyordu nezaretten çıkması Hoseok ile içmesi Hoseok yanında olduğundan onu arayamamış olması falan hepsi mantıklıydı ama o genci otele getirmişti üstelik yolun ortasında öpmüştü Taehyung orda olmasa birlikte otele gidecekler belkide çok farklı şeyler yapacaklardı
Yontan hala Taehyung'un yüzüne bakıyordu sende artık holly ike oynamayacaksın onun babası ahlaksız bir adam seninde ahlakını bozar, ben sana daha iyi arkadaşlar bulacağım dedi
Taehyung salondaki koltuğa yayılmış film izliyordu telefonuna baktı nerde kaldı bu yemek diye söylendi yemek sipariş etmişti ama nerdeyse bir saat olmasına rağmen yemeği gelmiyordu
Çalan kapı ile Taehyung hemen filmi durdurup kapıya koştu ama gelen kurye değildi "senin ne işin var burda"
Yoongi elinde valizi yanında tasmasından tuttuğu holly ile kapısında dikiliyordu
Dedem kirayı ödememiş ev sahibi evden attı kartlarımıda kapattırmış beş kuruşsuz sokakta kaldım gidecek kimsem yok bir süre sende kalabilir miyim?
Taehyung" kiranı neden deden ödüyor kendin ödesene ayıp değil mi bu yaşta dedenden para almaya utanmıyor musun" dedi
Yoongi o maaşla nasıl geçineyim üç kuruş para neye yeter dedi
Taehyung kollarını göğsünde bağladı "herkes o üç kuruş dediğin maaşla geçiniyor neyse sen en iyisi dedene git o seni sokakta bırakmaz eve alır "
Yoongi" aradım boşuna zahmet edip gelme" dedi
"Hoseok'a git her haltı beraber yiyorsunuz beraber kalın işte "
"O Amerika'ya gidiyor ailesi oradaki şirketlerin başına göndermiş şu an uçakta telefonu kapalı ya lütfen bana acımıyorsan hollye acı bari" dedi
Taehyung uzanıp taramayı aldı" tamam o kalabilir ama sen bu eve giremzsin" dedi
Yoongi" benim giremediğim eve oda giremez" diyerek hollyi geri çekti
Taehyung" sen bilirsin güle güle o zaman" dedi tam kapıyı kapatacakken Yoongi "dur nereye gideyim sokakta mı kalayım gidecek yerim yok" dedi
Taehyung "beni ilgilendirmez sen benim hiç birşeyim değilsin ne yaparsan yap" dedi
Yoongi "o zaman bende burda bu paspasın üstünde yatarım "diyerek yere paspası üstüne oturdu
Taehyung"sen bilirsin" diyerek kapıyı kapattı nasıl olsa beş on dakika bekler sonra gider diye düşündü
Salona geçti kendini bıkkınlıkşa koltuğa atıp filmimi izlemeye devam etti bu sırada aklına geldi hala yemeği gelmemişti restoranı aradı ama siparişiniz adresinize teslim edildi cevabını aldı belkide kapıya bırakıp gitmişlerdi bazen öylede yapıyorlardı
Taehyung kapıyı açtığı anda bir kaç adım geri attı "sen hala burdamısın?" dedi
Yoongi elinde çubuklarla Taehyung'un sipariş ettiği yemekleri afiyetle ve iştahla yiyordu" çokta açıkmışım yemek için teşekkür ederim tatlı söylemedin mi?"
Taehyung "sen ne yaptığını sanıyorsun arsız" dedi
Yoongi" madem sen beni eve almıyorsun bende artık burda yaşayacağım senin tüm siparişlerini de yiyeceğim" dedi bu sırada üst kat komşuları onlara dik dik bakarak yanlarından geçip gitmişleri
Taehyung " tamam,tamam hadi kalk tüm apartmana rezil ettin beni, hadi geç içeri" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PLAYBOY
FanfictionGecelerin tanıdık siması Min Yoongi tüm dünyada tanınan ünlü bir playboydu gezmek, eğlenmek, alkol ve kadınlar onun tek tutkusuydu taki Kim Taehyung'u görene kadar