THE PLAYBOY

Bölüm 4

Yemek odasında sadece çatal bıçak sesleri duyuluyordu Yoongi dedesi ile birlikte akşam yemeği yiyordu genel olarak sessiz bir yemekti ikiside aslında birbirlerine yabancıydı ne konuşabilirlerdiki

Yoongi boğazını temizledi dedesi bakışlarını yemeğinfen kaldırıp Yoongi'ye çevirdi"bana birşey mi söylemek istiyorsun rahat ol oğlum " dedi

Yoongi elindeki çatal ve bıçağı tabağına bırakıp boğazını temizledi"dede ben artık çalışmak istiyorum etrafta boş boş gezmek istemiyorum" dedi.

Dedesinin bir anda içtiği su bağazına kaçmış zavallı adam öksürük krizine girmişti son nefesini böylemi verecekti Yoongi hemen yerinden fırlayıp dedesinin sırtına vurup ona peçete uzattı

"İyimisin dede bu kadar abartma lütfen bir yerden başlamam lazım aylak aylak ne kadar gezebilirm ki" dedi

Dedesi belli etmemeye çalışıyordu ama mutluluktan gözleri dolmuştu "canım torunum benim tabiki ne zaman istersen gel başla babanın masası, odası hep  seni bekliyor ama iki gün sonra eski hayatını kızları o serseri arkadaşlarını  özleyip bırakıp gitmek yok" dedi.

Bay Sung oğlunun trajik ölümünün ardından odasını kilitletmiş bir daha da o odaya adımını bile atmamıştı tek hayal bir gün torununun gelip babasının yerini almasıydı

Yoongi "hayır,yani  hayır derken özlemem ben bir karar aldım düzgün bir adam olacağım ayrıca ben şimdi hiçbir şey bilmiyorum babamın masasına oturmam için çok çalışmalıyım önce işi iyice öğrenmeliyim "dedi

Dedesinin göğsü kabrmıştı demek hayta serseri torunu sonunda adam oluyordu "tabi oğlum haklısın sen nasıl istersen öyle olsun" dedi.

Yoongi "ben düşündümde öncelikle Taehyung ile birlikte bir süre çalışayım diyorum o çok iyi birisi hem onu tanıyorum ona güveniyorum hastanede benimle çok ilgilendi ayrıca şirkette normal bir çalışan olmalıyım torunun olduğum duyulursa çalışanlar bana sırt çevirir geçmişim malum pek parlak değil ama Taehyung o beni tanıyor bana yardımcı olur" dedi.

Dedesi "Taehyung mu bilemedim"Bay sung Taehyung'u oğlu gibi seviyordu ve Yoongi'nin çapkınlık maceraları herkesin dilindeydi Taehyung'u kaybetmek istemiyordu ama Yoongi'de hayatında ilk defa çalışmaktan bahsediyordu bu riski almaya değerdi  "tamam peki Taehyung'un yanında başla ben onunla konuşurum sonra diğer departmanlara geçersin" dedi.

Yoongi öemnuniyetle gülümsedi" tabi dedeciğim geçerim" dedi.

Yoongi sabah acı acı çalan telefonun sesine uyandı gözlerini bile açamıyordu komidinin üstündeki telefonuna uzandı sabahın köründe hangi münasebetsiz arıyor diyerek telefonu aldı gözlerini açmadan ekranı kaydırıp kulağına götürdü ALO dedi ama ses yoktu kapattı galiba  diyerek telefonu yastığın altına sokup uyumaya devam etti ama telefon tekrar çaldı offff yaaa diyerek ekranı kaydırıp kulağına tuttu ama yine kimse yoktu birisi sabah sabah onunla uğraşıyordu uyumaya devam etmek istedi ama ne mümkün bir süre sonra gıcık telefon tekrar çaldı Yoongi bu sefer zorda olsa gözünün birini açmayı başarmıştı kimin aradığına bakacak ve o kişi her kimse sabah sabah kendisini rahatsız etmenin cezasını çekecekti şerefsiz telefon hala çalıyordu ekrana baktı alarm mı  Yoongi kendini geri yatağa atarak offf dedi tabi yaa işe gidecekti akşam yatarken yardımcılar dan birine ayarlatmıştı ama bu lanet olasıca nasıl kapanıyordu ki ekranın üstüne rastgele tıklayıp alarmı sustırduğunda ohh sonunda sessizlik dedi.

Sonra saate baktı  sekizde kalkması gerekirken şuan saat dokuza geliyordu hemen yataktan fırladı banyoya girdi aslında duş alsa iyi olurdu ama vakti yoktu elini yüzünü hızla yıkayıp üstüne özel tasarım italyan bir takım elbise giymiş aynanın karşısına geçip saçlarını özenle tararken bu gün bu işi halletmeliyim her gün bu çile çekilmez dedi.