Bölüm 3

92 14 64
                                    

Yoongi gözünü bir hastane odasında açtı
kolunda serum takılıydı  etrafına baktı kimse yoktu  nerede olduğunu bilmiyordu buraya nasıl geldiğini de bilmiyordu peki Hoseok o neredeydi onuda bilmiyordu bu bilinmezlikler arasında kaybolmuşken kapı açıldı içeri kahverengi kıvırçık saçları gözlerinin önüne dökülmüş uzun boylu çok kaslı olmasada fit olduğu her halinden  belli olan bir genç girmişti genç adam yatağın yanına yaklaşıp gülümseyerek "günaydın, nasılsın bizi çok korkuttun bu arada alkol komasına girecek kadar içmenin sebebi neydi doğrusu çok merak ediyorum"

Yoongi hayran hayran karşısındaki genci izliyordu hayatının sonuna kadar bu görüntüyü izleyebilirdi karşısında sanki çok ünlü bir model yada artist vardı yada bir melek evet böylesi bir güzellik gerçek olamazdı aslında alkol aldığı gecenin sabahında başı sesi kaldırmazdı ama bu ses sanki onun ruhunu dinlendiriyordu bir ömür konuşsa sıkılmadan dinlerdi gözünün önünde sallanan elle gerçekliğe döndü "hey, sen beni dinliyormusun aklın nerde iyimisin ben en iyisi doktoru çağırayım" diyerek yatağın yanındaki zile basmak için Yoongi'ye yaklaştı Yoongi yanına gelen gençten aldığı kokuyla iztemsizce gözlerini yumdu bu misk kokusu başını döndürmüştü artık sadece alkolün değil bu kolunda tiryakisi olmuştu.

Bir süre sonra doktor geldi Yoongi'ye sorular sordu muayene etti Taehyung'a dönüp "akli melakeleri yerinde zihinsel bir sorun yok uyuşturucu testi temiz çıktı kullanmamış durumuda stabil istediğiniz zaman taburcu olabilirsiniz" dedi.

Taehyung teşekkür etti "burda nerde kalıyorsunuz eşyalarınızı toplatmamı istermisiniz "

Yoongi şaşırmıştı " neden eşyalarımı topluyoruz" diye sordu

Taehyung derin bir nefes aldı "dedeniz sizi bekliyor sizi ona teslim edeecğimbeni o yüzden özellikle gönderdi" dedi

Yoongi "birliktemi gideceğiz" diye sordu.

Taehyung "evet sizin için bir sorunmu var "diye sordu.

Yoongi "hayır hayır ne sorunu hatta çok mutlu oldum" dedi.

Yoongi üstünü giyinmiş yatağın üstünde oturuyordu kapı çaldı gir diye seslendi Taehyung "çıkış işlemlerini yaptım hazırsan çıkalım" dedi.

Yoongi aslında gayet iyiydi ama Taehyungun ilgisini biraz daha çekmek ve ona yakın olmak istiyordu "ayağa kalkınca başım dönüyor "dedi.

Taehyung iyi niyatli bir insandı o insanları sever ve güvenirdi heleki hasta birisine yardım etmek için elinden geleni yapardı "neden ki doktor iyi olduğunu söylemişti  istersen koluma gir yada doktor çağırayım bir baksın" dedi.

Yoongi "doktora gerek yok koluna girsem yeter" dedi

Taehyung elini uzattı Yoongi Taehyung'un elini tuttu bir insanın eli bile güzel olurmuydu hayatında gördüğü en güzel el kesinlikle Taehyungun eliydi uzun biçimli parmaklar pürüzsüz yumuşacık bir ten Yoongi eli tutarak ayağa kalktı Taehyung'un koluna girdi yavaşça yürümeye başladılar Taehyung biraz hızlandığında Yoongi "biraz yavaş lütfen" dedi.

Taehyung panikle "ayy kusura bakma ne olur ben boş bulundum" diyerek minik adımlar atmaya başladı Yoongi yavaş gitmek istiyordu çünkü bu yol bitsin istemiyordu ama her güzel şeyin bir sonu vardı hastanenin çıkışına geldiklerinde arabaya yaslanmış olan Jungkook onları bekliyordu Taehyungu görünce hemen koşarak yanlarına geldi Yoongi'ye iyimisin diye sordu Yoongi sadece başını salladı jungkook Taehyung'a "sen bana bırak ben yardım ederim sen önden gidip arabanın kapısını açarmısın" dedi.

Taehyung Yoongi'nin kolundan çıktı Yoongi hastanenin kalabalık koridorunnun ortasında dikilip kalmıştı jungkook koluna girdi" hadi gidelim" dedi.

Yoongi koluna sarılan ellere baktı bir gözü hala Taehyung'taydı jungkook'kun elini iterek önden hızla  yürümeye başladı jungkook kendi kendine  serseri dedi  "demek yeni hedefin Taehyung ha ama her kuşun eti yenmez Min Yoongi" dedi.

Yoongi arka koltukta jungkook ve Taehyung ön koltukta oturmuş Seul'e doğru yola çıkmışlardı Taehyung ve jungkook kendi aralarında sohbet ediyordu Yoongi araya girdi "barda yanımda arkadaşım vardı onu gördünüzmü" diye sordu

Taehyung arkaya doğru döndü "Jung Hoseok değilmi onu ailesi gelip aldı" dedi. Yoongi içinden  zavallı Hoseok diye geçirdi

Yolculuğun geri kalanı sessiz geçmişti birlikte Bay Sung'un evine geldiler Bay Sung tırununu karşısında görünce önce şefkatle sarıldı "artık bir yere gitmek yok burda kalacaksın cezalsın" dedi.

Yoongi Taehyung'a bakarak "zaten bende gitmek istemiyorum" dedi.

Taehyung" tekrar geçmiş olsun biz gidelim artık yarın şirkette görüşürüz" dedi.

Yoongi hemen söze girip "yoldan geldik açsınızdır yemeğe kalın değilmi dedeciğim" dedi

Bay Sung şaşkındı torunu ona ilk defa dedeciğim demişti bir cevap veremedi Taehyung "nazik davetiniz için teşekkür ederiz ama gitmemiz gerek bakımevimden köpeğimi almalıyım beni özlemiştir ama jungkook-ssi isterse kalabilir" dedi.

jungkook "bende seninle geleyim bamda beni özlemiştir "dedi

Taehyung ve jungkook kapıdan çıktıklarında Yoongi biraz bozulmuştu en azından bir kahve içselerdi kaçar gibi gitmişlerdi

Taehyung artık rutin haline gelen şekilde saat tam dokuzda elinde kahve ile Bay Sung'un kapısını çaldı içeriden gelen onayla kapıyı açtı Bay Sung'un kahvesini verdi günlük randevulatını bildirdi ve odadan çıktı.

Taehyung masasına geldiğinde bir çiçek buketi gördü içindeki notu aldı "cennette bir melek eksik olmalı çünkü sen budasın" Taehyung yüzünü buruşturdu buda ne böyle dedi notu buruşturup çiçekle beraber  çöpe attı  bir süre sonra asansörün kapısı açıldı Taehyung kimin geldiğine baktığında Yoongi'yi görmeyi beklemiyordu Yoongi gülümseyerek merhaba dedi masanın altındaki  çöp kovasındaki çiçekler dikkatini çekti "demek kır çiçeklerini sevmiyorsun o halde bunu kabul et" diyerek çeketinin iç cebinden bir tane kırmızı gül çıkardı Taehyung'a uzattı Taehyung" sizden çiçek falan isteyen yok Bay Sung şu an toplantıda ama odasında bekleyebilirisniz" dedi.

Yoongi" ben onu değil seni görmeye geldim telefon numaran bende yoktu seni yemeğe davet etmek istiyorum bu akşam seni  kaçta alayım" dedi.

Taehyung "müsait değilim" dedi

Yoongi "peki yarın"

"değilim "

"sonraki gün"

" değilim olmaz" dedi.

Yoongi ellerini pantalonunun cebine soktu sıkıntılı bir nefes aldı "dedemle konuşayım sana izin versin bu kadar çok çalışılmaz" dedi.

Taehyung'a göz kırptı "biliyorsun ben  bu şirketin velihatıyım" dedi

Taehyung sinirlendi "ne olmuş yani şirketin sahibisin diye hemen altınamı yatalım sen ne demeye çalışıyorsun  "dedi.

Yoongi şaşkındı hayır öyle birşey demek istemedim bunuda nerden çıkardın ben sadece benimle hastanede ilgilendiğin için bir teşekkür etmek amacıyla seni yemeğe davet etmek istemiştim ama senin aklın başka yerlerde galiba,ben seni suçlayamam beni gören herkes senin gibi düşünüyor yani kendini kötü hissetme bu kadar çekici olmayı ben istemedim ama ne yapalım tanrı beni böyle yaratmış her neyse fikrin değişirse beni ararsın diyerek göz kırptı ve tam arkasını dönüp gidecekken tekrar Taehyung'a döndü" bu arada rahat ol sana sarkıntılık etmem çünkü hiç tipim değilsin" dedi

Yoongi arkasında şok olmuş bir  Taehyung bırakıp memnuniyetle gülümsedi kimse ama hiç kimse Min Yoongi'yi reddemez birisi reddedilecekse onu sadece ben reddederim diye içinden gerip asansörün düğmesine bastı.

Bu sırada toplantı odasının kapısı açıldı Bay Sung hayretle onlara doğru bakıyordu "Yoongi inanmıyorum sen şirkete mi geldin seni burda gördüm ya artık ölsemde gözüm açık gitmez" dedi.








THE PLAYBOY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin