"çocuklar geldinizmi? Neden bahçede dikiliyorsunuz içeri gelsenize"
Yoongi başını gök yüzüne kaldırıp tanrısından sabır diledi tanrım neden, neden benim hiçbir işim yolunda gitmiyor diye geçirdi içinden
Bay Sung yanlarına gelmiş ikilinin arasına geçip ikisinin kolluna girip" hadi içeri geçelim" dedi
Yemek masası çok sessizdi herkes sessizce yemeğini yiyordu ne bir yorum ne de sohbet yoktu belliki herkes kendi içinde düşüncelere dalmıştı belkide Bay Sung ölen oğlu ve gelinini Yoongi anne ve babasını düşünüyordu Taehyung'a gelirsek o ne düşüneceğini bilmiyordu Yoongi'ye baktı sana karşı duygularım var demişti bunu ilk defa ciddi ciddi söylemişti ve eğer istemezsen giderim demişti gerçekten gidermiydi giderse onu özlermiydi Taehyung nçbalını sallayarak düşünceleri dağıtmaya çalıştı ama bu düşünceler öyle basit bir baş saklamasıyla geçecek türden değildi
Taehyung önündeki bardağa uzanıp bir yudum su içti Yoongi gider miydi? bu güne kadar söylediği herşeyi yapmıştı bir an düşündü gitsin dedi sanki bana bir faydasımı var hep başıma dert açmaktan başka ne işe yarıyor ki? Peki neden canı yanıyordu neden nefesi kesiliyordu Taehyung bilmiyordu derin bir nefes aldı "ben artık gitsem iyi olur "diyerek ayağa kalktı "belki bu gün biraz yalnız kalmak istersiniz" dedi
Yoongi'de ayağa kalkıp "ben seni geçireyim" dedi
Bay Sung "çocuklar beni, bu gün yalnız bırakmadığını için ikinize de çok teşekkür ederim diyerek Taehyung'a sarıldı buraya daha çok gel "dedi Taehyung başını sallayarak kapıya yöneldi
Bahçeye çıktıklarında sessizce yürüdüler tam bahçe kapısına geldiklerinde Yoongi "bana bir cevap borçlusun" dedi
Taehyung "bunları sonra konuşsak bu gün pek uygun bir gün değil "
Yoongi derin bir nefes alıp başını öne eğdi "peki ben cevabımı aldım, kendine iyi bak herşey için çok teşekkür ederim başına açtığım tüm sorunlar içinde beni affet" dedi
Taehyung" bu da ne demek oluyor yine beni manipüle etmeye çalışıyorsun yapma ama böyle dediğinde kapının önünde bir taksi durmuş kornaya basmıştı"
Yoongi "ben oyun oynamıyorum seni manipüle etmeye falanda çalışmıyorum hadi taksiyi bekletme "dedi
Taehyung sabah uyandığında ilk iş salona baktı Yoongi gece gelmemişti valizi hala kapının yanında duruyordu belkide dedesiyle kalmak istemiştir normal tabiki dedi yeontan ve hollyi yürüyüşe çıkaracaktı ki kapsı çaldı heyecanla kapıya yöneldi kesin Yoongi gelmişti hızla gülümseyerek kapıyı açtı ama kapıdaki adam Yoongi değildi karşısındaki adam "günaydın beyefendi erken saatte sizi rahatsız etmek istemezdim ama beni Bay Min gönderdi köpeği hollyi almak için geldim" dedi.
Taehyung "peki dedi ama önce Yoongi'yi aramam gerek" dedi telefola aradı ama kapalıydı adam cebinden bir kart çıkarıp uzattı üzerinde hollyi gelen kişiye veremesini rica eden kısa bir not ve Yoongi'nin imzası vardı Taehyung mecburen hollyi gelen kişiye teslim etti nasılsa şirkette ayrıntıları öğrenirim dedi
Hızla hazırlanıp şirketin yolunu tuttu şirkete geldiğinde masası boştu Yoongi gelmemişti elini beline koyup hiç şaşırmadım ne zaman vaktinde geldi ki? kesin uyuyup kalmıştır, birazdan koşarak gelir, başıma neler geldi tahmin bile edemezsin diyerek anlatmaya başlar dedi
Bay Sung odasından çıkıp Taehyung'un masasınınn önünde durdu Taehyung o kadar dalgındı ki karşısında dikilen patronunu fark etmenişti bile.
"Taehyung oğlum sen iyi misin? Hasta falan feğilsin değil mi?"
Taehyung duyduğu sesle birden yerinden sıçradı "ahhh ben dalmışım özür dilerim bir şeymi istemiştiniz "dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PLAYBOY
FanficGecelerin tanıdık siması Min Yoongi tüm dünyada tanınan ünlü bir playboydu gezmek, eğlenmek, alkol ve kadınlar onun tek tutkusuydu taki Kim Taehyung'u görene kadar