~1~

1.3K 30 6
                                    

Sakinleştim, tuz bastım yarama. Belki sonsuza kadar sustu yüreğim..
(Pinhani~Sakinleştim)
****

"Yatağıma yatmıştım uyandırdılar, hep içime atmıştım utandırdılar" Gülümseyerek takside çalan şarkıyı dinlemeye devam ettim.

"Deli gibi sevmiştim zayıf sandılar. Öyle miyim?" Gözlerimi kapatıp gecenin serinliğinde esen rüzgara gülümsedim.

"Sakinleştim akşamdan sabaha. Belki ders alır gönül, olmaz sebebim" gözlerimi açıp dışarıyı izlemeye başladım.

"Sakinleştim, yok olmaz bir daha öyle resmine bakıp ordan severim." Derin bir nefes aldım. Az kalmıştı gideceğim yere.

"Sakinleştim, tuz bastım yarama. Belki sonsuza kadar sustu yüreğim."

Güzel şarkıydı.

Abi arabayı durdurduğunda çantamdan parayı çıkartıp uzattım.

"Abi sağ ol vallahi gecenin bir vakti seni yordum" elimdeki parayı aldı.

"Benlik sorun yok da bu saatten sonra taksi gelmez buralara haberin olsun" omuz silktim.

"Yapacak bir şey yok dönüşte yürüyeceğim artık." Gülümsediğimde arabadan indim.

Elimdeki pasta kutusunu sallamamaya dikkat ederek önüne geldiğim kapıyı tıkladığımda heyecanla bekledim.

Biraz fazla bekledim.

Gecenin 2'sinde uyuyordur ondan açmıyordur değil mi?

Kapıyı tekrar çaldığımda bir kadın kapıyı açtı.

Önce kaşlarım çatılsada sonrasında gülümsedim.

Haydar Efe'nin teyzesiydi bu kadın.

Bir kaç kere fotoğrafını göstermişti.

Tatlı ama genç bir kadındı.

"Siz kimdiniz?" Cevap verecekken sözümü kesti.

"Ha hatırladım siz Haydar efe'nin teyzesisiniz" kaşlarım çatıldı.

"Kim miş aşkım?" Sesi Haydar Efe den geldi.

Beni görünce surat ifadesi değişsede hiç bir şey söylemedi.

"Bak hep bahsettiğin teyzen gelmiş. Bu arada fotoğraftakilerden daha genç ve güzelmişsiniz." Zoraki bir gülümseme gösterdim.

"Teşekkür ederim."

"İçeri gelsenize." Elimdeki pastayı uzattım.

"Yok siz iki sevgili takılın ben hiç bölmeyeyim başka zaman başka yerde buluşma ayarlarız." Pastayı aldı.

"Çok teşekkür ederim" çakma sarı.

"Bu arada Haydar Efe doğum günün kutlu olsun. Hediye alamadım ama ufak bir pasta almıştım." Tuhaf bir gülümseme gösterdi.

Aynı gülümsemeyi ben de ona gösterdiğimde kapıyı hızla kapadı.

Aldatıyormuş.

Şerefsiz köpek.

Hızlı adımlarla nereye gittiğimi bilmeden ilerlemeye başladığımda derin derin nefes almaya çalıştım.

3 ayım bu çocuk için mi gitmişti yani?

Adımlarımı daha da hızlandırırken çantamı açıp içinden zeka küpü çıkardım.

Bu benim sakinleşme ve ya stresimi azaltma yöntemimdi.

Seviyordum renkli şeyleri, aynı renklerin bir arada olması için çaba sarf etmek güzeldi.

Kendi hayatın için değil de onların bir araya gelmesi için çabalamak sakinleştirici bir şey.

Sakinleştim |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin