~14~

191 12 2
                                    

~~~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~~~

"Senin adın neydi kızım?" Teyzenin iğnesini hazırlarken konuştum;

"Nuriye." İsim konusunda yalan söylediğim tek kişi Kerem değildi.

"Ha sen şeylisin." Kaşlarımı çattım.

"Neyliyim?"

"Şu ikikara köyündensin sen dimi?" Neresi olduğu hakkında bile hiç bir fikrim yoktu.

"Evet oralıyım."

" Haa Sen Şerife'nin kızısın." Teyzeye yaklaşıp iğnesini batırdım.

"Şerifenin kızıyım evet. Anneme selamınızı söyleyim mi?" Teyze yüz üstü yattığı için boğuk sesi ile konuştu.

"Annen geçen yıl öldü ya Nuriye. Senle sarılıp ağlamıştık cenazesinde."

"Ayy Allah rahmet eylesin." İğneyi çıkarıp yarabandını yapıştırdım.

"Kalkabilirsin teyze." Ben elimdekileri çöpe atarken teyze sedyede doğruldu.

"Sen beni hatırlıyor musun Nuriye?" Bir yalan sohbeti fazla uzatıyormuş.

"Neriman teyzesin dimi?" Yine bir isim salladığımda devam etti.

"Yok kız o sizin yan komşuydu. Ben Fatma teyzen."

"Karıştırdım herhalde." Teyze kalkıp odadan çıktığında derin bir nefes aldım.

Alperen ve Gonca beni dışarıda bekliyordu.

Hazırlanmamı kısa tutup sağlık ocağından çıktığımda kapıyı kilitledim ve Alperen'nin arabasına ilerledim.

Bidiğimde Alperen kısa süre içinde evime bıraktı.

Sabah anahtarı almayı unuttuğumdan kapıyı çaldım.

Uzun bir süre sonra açıldığında kapıyı açan kişinin Ata değilde Ata'nın arkadaşı Yiğit olması ile kaşlarımı çattım.

Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdiğimde Yığit'i takmadan oturma odasına geçtim.

Yiğit dışında yine Ata'nın arkadaşları olan Kaan, Ömer ve Çağlar da buradayı.

Bakışlarımı Ata'ya çevirdim.

"Noluyo Ata?" Ellerini havaya kaldırdı.

Sakinleştim |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin