~26~

166 12 13
                                    

Gülce'den

"Özlemedim seni tamam mı?" Bakışları tuhaflaştı.

"Vedalaşmayı erteleyelim." Dedim sesimi kalınlaştırıp onun taklidini yaparak.

"Ben erteliyorum şimdi de oldu mu? Karadağ'ya gidiyorum var mı bir diyeceğin?" Yapmacık bir gülümseme gösterdi.

"Yolun açık olsun." Göz devirdiğimde poşetimdeki zeka küpünü alıp koltuğa ,Kerem'in yanına, oturdum.

Renkleri karışık olan küpü hızlı hızlı çevirirken sinirle konuştum;

"Kimim ki ben zaten! Yolun açık olsun." Dedim son cümlemde sesimi değiştirip keremi taklit ederek. Söylenmelerime devam edecekken benden önce davrandı.

"Koluna ne yaptın?" Küpü çevirmeyi bıraktığımda bakışlarımı kollarıma çevirdim.

Gördüğüm beyaz yara ve çizik izleri ile bakışlarımı tekrar küpüme çevirip çözmeye devam ettim.

"Cevap?" Bakışlarımı küpten ayırmazken cevapladım;

"Sen yokken yokluğuna dayanamadım, kollarıma jilet attım, bileklerimi kesip intihara kalkıştım."

"Ne?" Hayretle konuştu.

"Yaptın mı böyle bir mallık?" Yüzümü buruşturdum.

"Senin yokluğuna kim dayanamayacak? Dönmezsen dönme bana ne."

Küpün tamamını çözmemle gülümsedim. Küpü kenara bıraktığımda gülümsememi soldurup kereme döndüm.

"Hatırlatayım, ben ebeyim ya hani. Doğumlara giriyorum, doğumda neşter kullanabiliyorum, ya da kesici alet. İllaki gelmiştir kollarıma benim sağım solum belli olmaz." Rahatlamış gibi omuzlarını düşürdü.

"Hem sen kimsin de ben seni özleyeyim?" Kolumun iç tarafını çevirip Kerem'e gösterdim.

"Bak, adamlar artık kollarıma numaralarını yazıyorlar. Peşimden koşuyorlar. Herkes senin gibi köpek değil yani." Kolumu biraz daha kendine çevirip numarayı okudu.

"Kimin numarası bu?" Kolumu kendime çektim.

"Sana ne?" Sinirle bana baktı.

"Kimin numarası bu Gülce?" Boğazımı temizledim.

"Sevgilimin." Kaşları çatıldı.

"Sevgilinin." Başımı salladığımda Ayağa kalktı.

"İyi ben de sevgilimin yanına giderim." Kaşlarım çatıldı.

"Bir kere senin yalan söylediğin çok anlaşılıyor. Ben aldatırım, yaparım ama sen aldatmazsın sevgilini. Eğer sevgilin olsaydı gece benimle yatmazdın."

Geri yanıma oturduğunda derin bir nefes aldı.

"Aldatırdın?" Başımı salladım.

"Beni de aldatmış mıydın?" Bakışlarım derinleşti.

"Yaptığımı duşünmüyorsun dimi?" Dudak büktü.

"Kendi ağzınla dedin. Düşünmeme engel olacak bir şey görmüyorum ortada." Ayağa kalktığımda küpü koltukta bırakıp ilaçlarımı aldım ve evden çıktım.
________

"Gülce bir dinlesene ya." Kerem'i tınlamadan hızlı adımlarla ilerlerken tekrar bağırdı;

"Nuriye!" Sinirle durdum. Arkamı döndüğüm an belimden tutup omzuna aldı. Gözlerimi kocaman açtığımda inmek için çırpındım. Ama tabii ki de hiç bir halta yaramadı.

"Sen ne hakla bana Nuriye dersin!" Güldüğünü duydum.

"O sinirlenip durman içindi. Gerçi durmasanda yakalardımda kendimi yormak istemedim." Sinirle omzunu ısırdım.

Sakinleştim |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin