~28~

160 8 2
                                    

Akan göz yaşlarımı sildim.

"Yarın kpss var Ata." Göz devirdi.

"Bunun için ağlayacaksan çık git abla." Yapmacık bir gülümseme gösterdim.

"Doğru, ağlamam için en büyük sebep senin varlığındı dimi?" Kendi kendime göz devirdim.

Sandalyede dikleşip Ata'nın önündeki kitabı kendime yaklaştırdığımda soruyu çözmeye çalıştım.

Ata anlamadığı soruları soruyordu.

Soruyla bir süre bakışırken Ata tam anlayacağım zaman(!) konuştu;

"Abla bu ne?" Sinirle ona döndüm.

"Sorunu çözmeye devam ediyorum sussan azıcık-" duraksadım. Beni hiç tınlamadan elindekine bakıyordu.

Elindekine baktığımda gözlerimi kocaman açıp hızla elindekine uzandım.

Arkasını dönüp yüksek sesle kutunun üzerindekileri okumaya başladığında utançtan ellerimi yüzüme kapattım.

"Yüzde 98.8 kesin sonuç." Parmaklarımı aralayıp ne tepki vereceğine baktım. Kutunun arkasını çevirdiğinde okumaya devam etti;

"Erken ve hızlı." Kaşlarını çatıp bir bana bir kutuya baktı.

"Pratik ve hijyenik." Ayağa kalkıp arkamı döndüm. Başka şeylerle ilgeleniyormuş gibi yaparken Ata'yı dinlememeye çalışıyordum.

"Lütfen yapmadım de abla." Gözlerimi kapadım. Dudaklarımı birbirine bastırdığımda nefesimi tuttum.

"Abla bunun üzerinde erken gebelik testi yazıyor." Gözlerimi açtım.

"Yalan. Yazmıyor orada öyle bir şey." Hızla elindeki testi aldım.

"Hem sen ne diye poşetimi karıştırıyorsun!?" Sinirle bana baktı.

"Hamile kalmışsın lan hamile! Şu an bunu mu soruyorsun bana?!" Hızla mutfaktan çıktım.

Odama girip kapıyı kilitlediğimde derin nefesler almaya başladım.

Hem belki hamile değildim? Testi daha yapmamıştım sonuçta.

Ayrıca hamile olduğumuda sanmıyordum.

Sadece bir iki mide bulantısından sonra emin olmak için yapacaktım.

Ata abartmıştı.

_________

Ellerimdeki kana baktım.

Kadının ağlama sesleri kulaklarımı doldururken yutkundum.

"Neden öldürdün kızımı!" Öldürmemiştim dimi? Ölmemişti.
Omuzlarımı düşürdüm.

Ölmüştü.

"Benim kızımı öldürüldü o! Onuda öldürsenize!" Kadının ağlamasına dayanamayarak yanına yaklaştım.

"Yaklaşma bana! Kızımı öldürüldün sen!" Ağlamaklı sesi ile akan göz yaşlarıma engel olamadım.

"Ben... Özür dilerim-"

"Gitsene yanımdan!" Elif'in kolumdan tutması ile başımı hafifçe ona çevirdim.

"Gel çıkalım biz." Doğumhanenin çıkışına doğru ilerlemeye başladık.

"Senin de çocuğun ölsün! Bana yaşattığının aynısını sende yaşa!" Hızla doğumhaneden çıktığımızda yutkundum.

_______

Tamam, sıkıntı yoktu. Hamile değildim. Elimdeki testi bir çöpe attığımda siteye girip küçük valizimle bir kaç kat yukarı çıktım.

Kapıyı sertçe tıkladığımda duraksamadan açmasını bekledim.

Sakinleştim |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin