EMREDİN KOMUTANIM!!!

Bölüm 11

İyi okumalar :)
-----------------------

"Evim evim güzel evim" diyen aleve gülerek karşılık verdiğimde odaları ayarlıyorduk. Gökçen bana bakıp "bu oda 3 kişilik Naz biz 8 kişiyiz" dediğinde ona bakıp "yan oda misafir odası oranın ve bizim odanın arasındaki duvarı kırıp birleştiririz olmaz mı?" dediğimde gülümseyerek onaylamıştı.

Bizim katın krokisine baktığımda bu oda önceden konferans salonu olarak kullanıldığı için alçıpan vardı. "Bunu kolaylıkla kırabiliriz" dediğimde öbürleri de onaylamıştı bazaları benim yatağımın oraya taşıdığımızda durup beklemiştim. "Ben öbür odaya giriyim sizde nasıl kırmak istiyorsanız öyle kırın" dediğimde gülmüşlerdi.

Öbür odaya girerken Hakan bana bakıp "yardıma ihtiyacınız varmı?" dediğinde "hayır sadece boyaları bekliyoruz bide bazaları" demiştim Sinem ve Karayı boya ve baza almaya yollamıştım. Kendi sınırsız kredi kartımıda vermiştim.

Odanın rengini zar zor seçerek bebek mavisi yapmıştık. Odaya tam girerken alçıpanın kırılması ani olmuştu dumandan dolayı 2-3 adım geri gittiğimde gözüme küpür kaçmıştı.

Koşma sesleri gelirken Gökçen ve Alev gülmeye başlamışlardı. Gözümü zar zor açıp "lan ben size bekleyin demedim mi!! Camı açın" dediğimde herkes gülmüştü. Gözüme kaçan küpürü çıkaramazken Yıldırım yanıma gelip "noldu? Yoksa sen kıramadın diye mi ağlıyorsun" dediğinde ona göz devirip "gözüme bir şey kaçtı neden kıramadım diye ağlayayım ki!!" demiştim sinirle, alaya büründüğü kişiliği ciddiye dönmüştü. "Bakayım mı?" dediğinde başka şansım yoktu galiba, onu onayladığımda parmağının kenarıyla gözüme kaçan alçıpan küpürünü almıştı.

Gözüm rahatladığında "teşekkür ederim" demiştim sadece. Oda beni onayladığında karergaha giren nakliye aracıyla gülümseyip "geldiler şimdi eee napıcaktım?" Gökçen bana bakıp "boya işini ve taşıma işini erkeklere verecektin, düzenlemeyi sen yapacaktın, ortalığı bize toplattıracaktın, kaç kere tekrar ettin bizde be!! Nasıl unutuyon?" dediğinde gülümseyip "doğru hadi iş başına!!" dediğimde bazaları alıp boş koridora yerleştirmiştik.

Odadaki duvarı alıp her yeri temizlediğimizde boyaya geçmiştik. Odanın duvarları bitirmiştik. Tavanıda renkli simli beyaz boya ile boyadığımızda kurumasını beklemiştik. Çay molası yaptıklarında bende kahve içmiştim ama tek eksik vardı!! Hakan ve Gökçen ortalıkta yoktu. Öbürlerine bakıp "Hakan ve Gökçen nerede?" dediğimde onlar sadece gülmüşlerdi Alevde "bahçeyi geziyorlar rahat bırak" demişti.

Onları onaylayıp süt ve mamayı alıp girişteki sütün yanına gitmiştim. Onu beslediğimde oturup Sinem gilden gelirken sigara alın dediğim için yeni paketi açmıştım. Gökçen karergaha girdiğinde yanında Hakan yoktu demir kapının dışına çıktığımda Hakan birisine sarılıp başını öpüp kokluyordu.

"Hakan?" dediğimde Hakan direk arkasına baktığında elindeki yemekleri yere bırakıp "efendim" demişti. Daha yeni yaktığım sigarayı atıp ayağımla ezdiğimde kızın yanına hızla gidip "SENİ ÖLDÜRÜRÜM PAÇOZ HAKAN SENİ AYRI ÖLDÜRECEM ASLANIM" deyip kızın saçını yolmaya başladığımda kız cırlamaya başlamıştı "YENGE BIRAK SAÇIMI NAPIYORSUN BE!!" dediğinde "SUS KONUŞMA ÖZÜRLÜ!! BEN KANMAM AMA BUNA GÖKÇEN KANARDI SENİ ÖLDÜRÜRÜM HE!!" Hakan bizi ayırmaya çalışırken Gökçen koşarak gelip beni zar zor ayırdığında "AYRIL LAN BUNDAN!! SENİ ALDATIYOR PİÇ" dediğimde kız şaşırarak baktığında Gökçen gülmüştü.

Ona bakıp "ne gülüyon be!! İyi yolmuşum ama haa ellerime sağlık" deyip kendimi övdüğümde Hakan sinirle solumuştu. "Naz senin benle ve ailemle zorun mu var?? Kardeşimi niye yoluyorsun!!" dediğinde durup sadece bakmıştım 'kardeş?? Kardeşim!!' sıçtım.