Bölüm 6

32 2 0
                                    

Sellaaammm! Nasılsınız?

Umarım hepiniz iyisinizdir. 

---

"Vatan için can veren bütün şehitlerin anısına, saygı ve minnetle anıyoruz..."

---

Asel Sönmez...

Önümüzdeki yaklaşık iki veya iki buçuk saat Senem ile birlikte oturup uzun uzun sohbet ettik. Tarihten, modadan, Ünlülerden hepsinden konuştuk. En sonunda saat gecenin geç bir saatini gösterince ona yatması gerektiğini söyledim ve refakatçılar için odaya koyulan yatağa uzanıp uyumaya başladı.

Bende bir süre hastane odasındaki televizyonda kanallarda dolaştım. Gün yavaştan ağarmaya başlayınca ağırlaşan göz kapaklarıma yenik düşüp kendimi uykuya teslim ettim.

☪☪☪

Senem Yenilmez...

Asel Yüzbaşının yanında, hastanede refakatçı olarak kaldığımda saat geç olduğu için ben uyumuştum. O ise biraz daha uyanık kalacağını söylemişti. Aniden çalan ve uykumu bölen telefon ile göz kapaklarımı araladım. Yanımdaki prizde şarja takılı olan telefonumu alıp aramayı açtım.

"Teğmen Senem Yenilmez, dinlemekte." Yeni uyandığımdan dolayı boğuk çıkan sesimle konuştum. Karşıdaki ses cevap vermekte gecikmedi.

"Senem, hemen kalk ve karargâha gel. Yarım saatin var." Abim Alpay'ın sesi sert geliyordu. Önemli bir olay olduğunu kavramak vücudumda uykuya dair olan her şeyi silip götürdü. "Emredersiniz, komutanım."

Üzerimdeki örtüyü hızla atarak ayaklandım. Beyaz tişörtümü çıkartarak sırt çantamdan çıkardığım siyah rengi sıfır kol tişörtümü üzerime geçirdim. Onun üstüne yeşil asker kazağımı ve kamuflajımı giydim.

Sarı saçlarımı hızla at kuyruğu şeklinde toplayarak miğferimi kafama geçirip kilidini taktım. Silahlarımı kılıflarına takarak belimdeki kemere sabitledim.

Yedek mermi şarjörlerini ve el bıçaklarımı da kamuflajımın ceplerine yerleştirip postallarımı giydiğim gibi hastane odasından çıktım.

Hastanenin çıkış kapısında bekleyen askerlerin yanına ilerledim. "Üçüncü kat, yirmi dokuz numaralı odada Yüzbaşı Asel Sönmez kalıyor. Kapısının önünde nöbette bekleyin."

Askerler kafalarını sallayarak "Emredersiniz, komutanım." Deyip hastanenin içine girdiler. Hastane önüne park ettiğim aracıma binerek hızla karargâha doğru sürmeye başladım.

Karargâha vardığımda bütün tim toplanmıştı. "Sönmez Timi; Üç subay, beş astsubay ile göreve hazır, emredin komutanım!" Albay, kafasını sallayarak abime, yani yüzbaşına, yerine geçmesini emredince abim yanımdaki yerini aldı.

"Sınıra yakın bir konumda bulunan Batı Toroslar Dağı'nda terör üyeleri görülmüş. Bölge yakınlarında bulunan bir jandarma komutanlığından haber geldi." Eli ile masanın üzerindeki haritadan bir bölge gösterdi.

"Adamların en son görüldüğü noktanın koordinatları burayı gösteriyor. Yaklaşık bir buçuk saat kadar önce görülmüşler." Alpay kaşlarını çattı.

"Amaçları ne biliyor muyuz peki komutanım?" Albay olumsuz anlamda kafasını salladı. "Maalesef, yüzbaşım." Ardından ayaklandı.

"Hepiniz hazırlanın, beş dakika içinde helikopter kalkacak. Yüzbaşı, emir komuta sende." Abim ayaklandı. "Emredersiniz komutanım. Sönmez Timi, hazırlan!"

YÜREK SEVDAWhere stories live. Discover now