❁❁❁
Masadan kalkıp kendimi yatağa bıraktım. Gözlerimi kapattım. Ben kaçıyordum, olumsuz düşünceler ise beni kovalıyordu. Gözlerimden düşen birkaç damla yatağın çarşafını ıslattı.
Kapı açılma sesi duyduktan sonra gözlerimi silip yatakta doğruldum. Gelen Sunghoon'du. Bana şöyle bir göz attı, yatağının yanındaki telefonunu şarjdan çıkardı, tekrar bana döndü.
"Hâla çocuk gibi ağlıyor musun Niki? Ne oldu bir sorun mu var? Ne yapıyorsun burada tek başına?"Diyemedim. Sizin için gereksizin tekiyim, bensiz daha iyisiniz diyemedim. İstemiyordu beni. Hissediyordum bunu. Bazen koruyup kolluyordu beni. Çabuk büyüdüğümü söylüyordu.
İstediğim şeyleri yerine getiriyordu, iyi davranıyordu. Ama gerçekten de seviyor muydu beni? Hisleri ve hissettirmeye çalıştıkları aynı mıydı? Onun için dışarıdaki bir çocuktan farksız mıydım?
"Bir şey yok Sunghoon hyung. Gözüm iltihap kaptı sanırım, biraz acıyor."
Anladığını göstermek için başını salladı ve geri kapıyı kapattı. Bense tekrardan gömüldüm kederime.
Peki engene? Onlar gerçekten seviyor muydu beni? Yakışıklı olmasam, iyi dans edemesem, yine severler miydi?
Daha fazla bulunduğum durumda olmak istemediğim için hyungların yanına gittim. Hepsi yine hemen hemen aynı şeylerle uğraşıyorlardı.
Bir şey demeden koltuğa uzandım. Geldiğimi farkeden sadece Jungwon'du."Ee Niki, nerelerdeydin? Spor salonunda kas çalıştığını düşünmüştüm."
"Yok, odada biraz dinleniyordum sadece.""Bir de ağlıyordum demeliydin sanırım Niki"
Sunghoon araya girmiş ve ağladığımı söylemişti. Ne gerek vardı ki şimdi? Onların yanında küçük duruma düşmek istemiyordum."Oo bizim bebeğimiz ailesini mi özledi yoksa"
"Niki futbolda beni geçemediğin için mi"
"Bizim maknae'mız neye üzülmüş"
"Yaaa her üzüldüğünde ağlamamalısın niki"
"Küçük civcivimiz"
Bir şey demeden odadan hızlıca çıktım. Lavaboya gidip kapıyı kilitledim. Hayır ben küçük değildim. Beni önemsemiyorlardı. Beni küçük görüyorlardı.Gözyaşlarım artık birer ikişer değil çok daha hızlı bir şekilde akıyorlardı. Aynadan yüzüme baktım. Sulu göz müydüm ben? Ben, ben annemi özledim.
Şuan sadece yok olmak istiyordum. Hyungların sesleri geliyordu içeriden. Kısa bir süre sonra Jungwon kapıyı tıklattı. Hayır, ben güçlüydüm. Her şeye ağlamıyordum ben. Büyümüştüm hem de hemen.
"Niki, iyi misin?"
İyi misin cümlesi mutluyken pek bir şey ifade etmezdi değil mi? Ama eğer üzgünken sorulsa tutmaya çalıştığımız tüm şeyleri bir anda yıkardı.Belki de bu sözü duymak istiyordum. Beni merak etmelerini. Bana bir şey demelerini. Benimle ilgilenmelerini. Peki sadece beni seven Jungwon muydu? Yoksa lider olduğu için herkese göz kulak mı olmaya çalışıyordu.
❁❁❁