❁❁❁
Terastaki mermere oturdum biraz. Aşağıya baktım. Düşsem ne olurdu diye düşündüm. Üyeler, fanlar, şirket, ailem... Üzülürler miydi? Unuturlar mıydı hemen?
Bir söz vardır. Uçuruma bakarsan, o da sana bakar diye. Doğruydu gerçekten. Bana gel diye bakıyordu. Gel atla oradan diyordu. Canım çok yanar mıydı?
Ayaklarımı sallandırdım. Hava çok güzel esiyordu. Karanlık ve sessizlik. Gece her zaman güzel kalacaktı. Daha sonra ayağa kalktım. Dengemi kaybetsem her şey biticekti.
Bitirmek istiyor muydum gerçekten? Bu dünyayı özlemeyecek miydim? Peki kendimden çok sevdiğim Sunghoon... Onu burada mı bırakacaktım?Başka insanlarla olmasına göz mü yumucaktım.
Kollarımı iki yana açtım. Havayı içime çektim. Gözlerimi kapattım. Aklımdan geçirdim bütün yılları. 18 yıla neler sığdırmıştım böyle.
Peki idol olmak? Küçüklükten beri hayalini kuruyordum. Şuan istediğim şeyleri yaşıyordum. Peki neden istiyordum ölmeyi? Yanlış mı yapıyordum?
Sunghoon'dan,
Üyelerle birlikte eve geldiğimizde saat 02.46'ydı. Yurt odasına girdiğimde Niki'yi bulamadım. Fakat çalışma masasında bir sürü mektup gördüm. Biraz karıştırdıktan sonra üstünde benim adım olan bir mektubu alıp okumaya başladım.
'Sevgili Sunghoon' a'
Sunghoon, seni ilk çıkış yıllarımızda hep abim olarak gördüm. Benim şu dünyadaki örnek aldığım insanlardan birisin. Bana destek oldun, yardım ettin. Elbette bazen de yordum seni. Gerçekten çok özür dilerim, affet beni. Yıllar geçti ve ben seni abi olarak görmemeye başladım. Sana olan hayranlığım yerini aşka bıraktı. Çok sevdim seni, çok istedim. Ama ikimiz de biliyoruz senin Sunoo'yu sevdiğini. Olsun, zorlayamam seni değil mi? Bazen acaba o da beni seviyor mu diye düşündüm. Aklımı kurcalıyordu ihtimaller. Ama dün sizi Sunoo ile tartışırken gördüm. Onun bileklerini tuttun. Daha sonrasını izlemedim zaten. Yanılmıştım. Sevdiğini düşünmüştüm. Kafamda kurmuştum. Ama olsun. Mutluluklar diliyorum size. Artık mutluyum. Üzülecek bir şey kalmadı. Kendine iyi bak Sunghoon, hoşçakal...
'Sevgilerle, Niki'
Bu mektup da neydi böyle? Niki bize veda mı etmişti? Mektubu elimden fırlatıp hemen Niki'yi aramaya koyuldum. Tüm odalara ayrı ayrı bakıyordum. Kötü bir şey olacağı hissi kafamdan çıkmıyordu.
Artık tüm odalara bakmıştım. Ayakta boş boş dikiliyordum. Daha sonra kafamda bir ampül yandı. Terasa bakmadım! Terası kimse kullanmıyordu, bu yüzden ilk aklıma gelmemişti.
Hemen koşarak terasa gittim. Terasın kapısını açmamla gözlerimin fal taşı gibi açılması bir oldu. Niki, bana arkası dönük bir şekilde mermerin üstünde ayakta duruyordu. Küçük bir hamlede düşüp ölebilirdi.
Yavaş yavaş o farketmeden onun arkasına geldim ve uzanıp tişörtünü tuttuğum gibi kendime çektim. Şimdi ikimiz de terasın zeminindeydik. Ben altta, üstümde ise Niki vardı.
Beni görünce gözlerinde hem endişe hem de öfke vardı. Teni normalden çok daha açık renkteydi. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
Bu sefer gözlerinde sadece korku beliriyordu. Onu göğsüme yaslayıp sımsıkı sardım ve sonra mırıldanmaya başladı.
"Sizi gördüm Sunghoon. Sunoo ile sevgili misiniz?" dedi.
Kısa bir tebessüm ettim. Bu onu baya kızdırmıştı. Daha fazla üzülmemesi için ona gerçekleri anlattım.
"Yanlış anlamışsın Niki. Olayın aslı ne biliyor musun? O gece, ben Sunoo'ya birinden hoşlandığımı söyledim. O da haliyle korktu. Çünkü o kişiye iyi bakmayacağımı, onu yeterince üzdüğümü söyledi. Daha sonra bende sinirlendim tabi. Kendime hakim olamayıp bileklerini tuttum ve tamamen o anlık düşünceyle duvara ittim ama daha sonra yanlış olduğunu anlayıp bileklerini bıraktım ve sakinleştim. Aramızda hiçbir şey olmadı. Zaten bugün aramızı düzelttik merak etme. Sevdiğim kişiye çok güzel davranacağıma söz verdim ona. O da kabul etti. "
"Ha? Bu sefer kime aşık oldun Sunghoon? "dedi. Yüzünde hayal kırıklığı vardı. Dudaklarını büzdü. Korktuğu için kaşlarını hareket ettirdi. Telaşlandı. Daha fazla bekletmeden sorusuna cevap verdim.
" O kişi karşımda duruyordur belki Niki :) "
❁❁❁
( ˘ ³˘(◡‿◡˶)