❁❁❁
Çekimlerden sonra yurda geri döndük. Üyelerle birlikte yemek yedik. Ama pek yemiş sayılmazdım. Boğazımdan lokma geçmedi. Karnım ağrıyor diyerek masadan kalktım.
Mutfağa gidip su içtim. Başım dönüyordu, gözlerim kararıyordu. Daha fazla bedenimi taşıyamayarak kendimi yere bıraktım.
Gözlerimi açtığımda tüm üyeler başıma toplanmıştı. Sunghoon beni yerden taşıyıp koltuğa yatırdı. Kalbim çok hızlı atıyordu. Bir güç beni sürekli ona itiyordu.
Sunghoon beni yatak odasına bıraktıktan sonra ateşimin olup olmadığımı kontrol etti. Tam gidicekken onu bileğinden yakaladım.
"Gitme Sunghoon. Benimle kal, lütfen" Sunghoon bir süre düşündükten sonra tekli koltuğa oturdu. Konuşmuyorduk, sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
Ben, ben onu çok seviyordum. Belki sadece hoşlantı, belki sadece takıntı, belki aşk ama istiyordum onu hem de çok istiyordum. Onunla beraber olmak, onunla vakit geçirmek istiyordum.
Ondan su istedim. Bir bardak suyu ağzıma tuttu ve bundan faydalanıp elimle ensesinden kendime çekerek onu öptüm.
Hemen geri çekildi ve ne olduğunu anlayamadı. Kaşları çatıldı, kızardı. Elinin tersiyle dudağını sildi. Hiçbir şey demeden hızlıca odadan ayrıldı.
İlk öpücüğümü ona vermiştim. O pek hoşnut olmamıştı ama bunu beklemediği içindi değil mi, utandığı için? O da beni severdi değil mi?
Bende kızarmıştım. Başka biri bunu yapmamı istese, hayatta yapamam derdim sanırım. Ama, ama yaptım. Onu öptüm. Bir anlık bir ihtiyaçla. Fakat şimdi onun yüzüne nasıl bakıcaktım.
Bir saat uyuduktan sonra akşam yemeği için aşağıya indim. Tüm üyeler toplanmış, beni bekliyorlardı. Aklıma hemen sabahki olay geldi. Gözlerimi Sunghoon 'unkiyle buluşturdum ama o hemen gözlerini yemeğine döndürdü.Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Hatta masada sohbet edilirken bana hiç bakmadı. Ben yokmuşum gibi. Sadece yemeğimi yedim. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Sunghoon asla bana o gözle bakmayacaktı.
❁❁❁