teras

18 7 6
                                    

❁❁❁

Jay beni uyandırdığında saatin 14.11 olduğunu gördüm. Gerçekten çok fazla uyumuştum. Dün gece,aklıma geldi. Kapı aralığından baktıktan sonra odada hüngür hüngür ağlamıştım.

Ayağa kalkıp aşağıda kahvaltı masasında oturdum. Tüm üyeler çoktan yemek yemişti. Bir yandan yemek yerken bir yandan odadaki Sunoo ve Sunghoon'a göz ucuyla bakıyordum.

Birbirlerine karşı çok soğuk duruyorlardı. Dün gece ben gittikten sorma ne olmuştu? Oysaki ben iyi geçtiğini sanmıştım. Sunghoon, Sunoo'yu seviyordu ve dün gece yakın gözüküyorlardı.

Ben onlara bakarken Sunghoon ile göz göze geldik. Bana daha bir farklı baktı. Daha renkli, daha canlıydı. Bir şeyler söylemek istiyordu da, susuyordu gibiydi.Daha fazla onun büyüsüne kapılmadan gözlerimi önüme çevirip kahvaltımı bitirdim.

Bugün izin günüydü. Yani herhangi bir dans provası veya çekim olmayacaktı. Bugünü nasıl değerlendirsem derken Sunghoon yanıma geldi.

"Niki, bugünü benimle geçirmeye ne dersin? Birlikte deniz kenarına gideriz, sohbet ederiz, yürüyüş yaparız. Bana katılmak ister misin?"

Bu teklifi gerçekten beklemiyordum. Ama Sunghoon, Sunoo'yu seviyorsa neden benimle izin gününü geçirmek istiyordu? Fazla kafa yormadan belki de Tanrı'nın bana bir kıyağı olduğunu düşündüm.

Kabul ettikten sonra birlikte hazırlanıp denizin yolunu tuttuk. Uzun zamandır kafamı dinleyecek bir yere gitmemiştim. Kumlara yattım ve gözümü gökyüzüne diktim. Ne kadar da güzel ve huzurluydu her şey.

Başımı sağa çevirdim ve Sunghoon'un da benim gibi yattığını, beni izlediğini farkettim. Neden beni izliyordu ki şimdi? Kafamı geri gökyüzündeki çevirdim. Çünkü utanıyordum, korkuyordum, kaçıyordum ondan.

Daha sonra denize ayaklarımızı soktuk. Pantalon paçalarımız ıslandı ama hiçbir şey umurumuzda değildi. Gülüyorduk, eğleniyorduk. Uzun bir aradan sonra Sunghoon 'un benimle vakit geçirirken bu kadar gülümsediğini gördüm.

Biraz da yürüyüş yaptıktan sonra yurda geri döndük

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Biraz da yürüyüş yaptıktan sonra yurda geri döndük. Gerçekten çok huzurlu bir gündü benim için. Bir an Sunghoon için nasıl bir gündü diye düşündüm. Acaba Sunoo' ya da bu teklifi yapmış ama o kabul etmediği için, benim kabul edeceğimi bildiği için bana mı sormuştu?

Ah yeter artık. Sunghoon ve Sunoo'yu düşünmek istemiyorum. Başım yine çok ağrımaya başlamıştı. Biraz telefonumu elime aldım ve uzun süredir engene için yayın yapmadığımı farkettim. Bu yüzden onlar için weverse'den bir yayın başlattım.

Bir yandan onlara bir şeyler anlatıyor bir yandan canlı yayın yorumlarını okuyordum. Fakat yorumları okudukça kelimeler boğazımı düğümlüyordu. Engene beni sevmiyor muydu?

"Niki diğer üyeler nerede?"

"Jungwon çok tatlı Niki"

"Hyung nerede?"

"Diğer üyeleri göster Niki"

"Bu saatte niye yayın yapıyor?"

"Enhypen nerede, bu kim?"

"Niki kaba gözüküyorsun"

"Niye erkana böyle bakıyor, çok komik"


Ekrana boş boş bakıyordum.Gözlerim doluyordu.Kendimi tutmakta zorlanıyordum.Görüşürüzlerimi iletip yayını kapattım. Gözyaşlarımı temizledikten sonra aşağıya indim.

Her odaya bakıyordum ama hiçbir üyeye rastlamamıştım. Çalışanlardan birine sorduğumda hep birlikte dışarı çıktıklarını, benim yayın yaptığımı gördükleri için bana sorma gereği duymadıklarını söylemişti.

Biraz kalbim kırılmıştı. Fakat çok fazla önemsemedim ve odama çıkıp mektup yazdım. Upuzun bir mektup, tüm üyeler ayrı ayrı. Daha sonra ilaç kutumu getirdim ve kafama göre bütün ilaçlardan içmeye başladım.

Midem bulanıyor, gözlerim kararıyor, ellerim karıncalanıyordu. Nefes alamıyorum gibi hissediyordum. Biraz hava almak için bir üst kata terasa çıktım.

❁❁❁


Gitme ¦¦ HoonkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin