Zorla ayağa kalktım ve son bir kez uyuyan Niki 'ye bakıp hastane odasından dışarı çıktım. Hemşirelerin yanına gidip Niki' nin doktoruyla görüşmek istediğimi söyledim ve beni doktorun odasına götürdüler.
Odaya girdiğimde, bir koltuğa oturdum. Sakin bir şekilde nasılsınlaştıktan sonra doktora Niki'nin durumunu sordum. Aynen "Niki'nin durumu gayet iyi. Biraz bedeni yorulmuş sadece. Birkaç destekleyici ilaçla turp gibi olur. Hatta şimdi taburcu bile olur" dedi.
İçim rahatlatmıştı. Gördüğüm gerçekçi rüyadan sonra doktordan bunları duymak çok iyi gelmişti. Odadan ayrıldım ve Niki'nin odasına yolumu tuttum.
Niki'den,
Uykumdan gözlerini açmamla, kapı girişinde bulunan Sunghoon'u görmem bir oldu. Yüzünde mutluluklar saçıyrodu, belli ki güzel bir haber almıştı.
"Ne o, nedir seni bu kadar mutlu eden şey"
"Hiiç, doktor hemen taburcu olabileceğini söyledi. Kalk gidelim artık yurda. Orada daha rahat hissedersin."
Yavaşça toparlandık ve siyah arabayı gördüğümüzde binmek için ona doğru yürüdük. Camdan dışarıyı seyrettim biraz,keyif vericiydi. Hastane odaları nasıl berbattır bilirsiniz.
Sunghoon ile birlikte yurda giriş yaptık. Eşyaları bırakıp oturma odasına, Sunghoon arkada ben önde girdiğimde birden bir konfeti patladı.
Üyeler odayı süslemiş. Üzerinde benim yüzüm olan bir pasta almış ve bir sürü hediye hazırlamışlardı. Çok heyecanlanmıştım. Çok sevinmiştim. Gerçekten de bu kadar değer verdiklerini ben mi farkedememiştim?
Ardından arkamı döndüm ve Sunghoon gelip bana sıkıca sarıldı. Sadece ikimiz duyacağı şekilde kulağıma eğilip "Özür dilerim ve seni seviyorum Niki" dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sesi kulağımda çınladı. Bir süre odaklanma sorunu yaşadım. Daha sonra hep birlikte üyelerle parti yaptık ve günün sonunda yorgun düştük.
Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda odada bütün üyeler benim gibi herhangi bir yere sızmıştı. Fakat saydığımda,odada ben hariç 4 üye vardı. Peki diğer 2 üye neredeydi?
Kendimi toparlayarak ayaklandım ve üst kata çıktım. Yurt odasına yaklaştıkça konuşma seslerini az az duyabiliyordum. Odaya geldiğimde kapı çok az aralıktı. Kendimi belli etmeden yavaşça aralıktan baktım.
Odada eksik olan üyeler bulunuyordu, Sunghoon ve Sunoo. Gözlerimi kırpıştırdığımda çok dikkatli olan yüzlerini gördüm. Sunoo'nun yüzünde endişe vardı. Ve bu Sunghoon 'un hoşuna gitmiyordu.
Sunoo eliyle Sunghoon' un omzundan itti ve sendelemesini sağladı. Buna daha fazla sinirlenen Sunghoon, Sunoo'nun iki el bileğinden yakalayarak onu duvara yasladı.
Hayır kahretsin, bu lanet olası sahneyi daha fazla izleyemeyecektim. Sunghoon'un bana değer vermeye başladığını sanmıştım ama sadece sanmışım. Hızlıca kapı önünden ayrılıp geri diğer üyelerin olduğu odaya girdim ve gözyaşlarımı serbest bıraktım.
