Yaralar

116 12 3
                                    












Selamlarr nasılsınız umarım iyisinizdir.

2. Bir kitap yazmaya başlıyorum onun için bölüm biraz gecikti.  Ama olsun artık düzene sokucam.

İyi okumalar🌸

Bölüm şarkısı ;
Ben sarhoş oldum -  Kamuran akkor










Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.

-William Shakespeare











Hani ruhun çekilir yavaş yavaş ve sen bir şey yapamazsın işte öyle oluyordu aybarsa ruhu çekiliyordu sanki .kalp hızını kontrol edemiyordu. Gözlerinin önünde yaşam savaşı veriyordu en değerlisi . Korku ve endişe ile izliyordu sadece . Elinden hiç bir şey gelmiyordu. Dayanamıyordu buna ama başka seçeneği de yoktu.

Koridor da ağlama sesleri peşi sıra çoğalıyordu. Annesi vardı yanında ama sonra kimler geldi idrak bile edip arkasını dönemedi. Başında devasa bir ağrı vardı.  Ama yine de karşısında ki camdan gözlerini alamıyordu. Doktorlar koşturuyor bir şeyler söylüyordu. Lavinin yüzü bembeyazdı. 

Kalbi durmuştu lavinin . Aybarsın ruhu gidiyordu. Koşarak hastaneye gelmişti. doktorları lavini hayata döndürme çabaları ile karşılaşmıştı. Sadece beklemek zorundaydı ve bu zorundalık canını sıkıyordu.

Kalp masajı yapılıyordu ama dışarıdan bile duyulan makinenin tiz sesi kesilmiyordu. Bütün timi buradaydı. Meryem , Su ve canan anne de aralarındaydı. Su ağlamaktan kızarmış gözleri ile karşısında ki duvara boş bakışlar atıyordu.

Bir süre daha sesler kesilmedi ama en sonunda içerden bir hemşire çıkıp aybarsın önünde durdu. Tanıyorlardı artık aybarsı. Lavin komadayken saatlerce yılmadan başında dikilir yüzünü izlerdi . Kıza olan aşkı gözlerinden okunurdu . Lavinin kişisel bakımları ile ilgilenen hemşire hayran kalmıştı aşkına .

" Hastanın ölüm saati 12:-"

Nefesi kesilmiş bir biçimde herkes hemşireyi dinlerken içeride ki doktordan gelen ses lafını yutmasına yetti.

" Yaşıyor! Nabız geldi. Nabız geldi!"

Herkes sevinçle birbirine sarılırken. Aybars huzurla omuzlarını düşürdü  .
Dönmüştü. Sevdiği herşeyi ona geri dönmüştü.







◇◇







Uyanmanın üzerinden 10 saat sonra .

Lavin Aleda:

Uğuldayan sesler eşliğinde gözlerimi aralamaya çalıştım ama üstlerinde tonlarca ağırlık varmış gibiydiler .
Bütün kemiklerim sızlıyordu .

Gözlerimi açmayı başarınca karanlık tavan ile bir süre gözlerimi kırpıştırarak bakıştım. Kafamı hafifçe oynatıp gelen seslerin sahiplerine baktım.

Aybars koca cüssesi ile ayakta dikilmiş beyaz önlüklü biri tahminimce doktor olan kişiyle konuşuyordu. Ne dediklerini anlamak için biraz daha hareket etmeye çalıştım. Ama boynuma saplanan ağrı ile ağzımdan bir inleme kaçtı.

Aybarsın gözleri hızla beni bulurken doktor yanıma gelip gözlerimi aralamama yardımcı oldu. Gözüme bir ışık tutması ile gözlerimi kıstım. Aybars baş ucumda endişe ile bizi izliyordu.

" Beni duyabiliyorsunuz dimi ?"

Kafamı hafifçe salladım.

" Güzel. Işığı takip edermisiniz lavin hanım "

Yükseliş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin