***Patlamadan bir hafta yedi saat sonra
Afra AsilerBeyaz orta boy tabağın içerisindeki zeytini inatla çatalıma geçirmeye çalışırken saatin tiktakları bir yandan bir yandan annemin sitemleri ile çelişiyordum.
Bu evden ayrılalı çok olmuştu fakat insanın her ne kadar evi,yaşadığı yer kötü olsa da o yerden başka huzurlu bir yer bulamaz.Buradan ayrıldığıma da pişman değildim buraya geldiğime de.Patlamadan bir hafta yedi saat sonra sargılı bacağımı bir ileri bir geri sallarken sonunda dayanamayarak sonsuza dek söylenmeye devam edecek kadına döndüm.
Bir açıklama yapmaya dahi tenezzül etmeden yerimden bir hışımla kalktım ama bu havalı çıkışım hüsranla ve acıyla sonuçlandı.Hay sikeyim böyle işi de bacağı da dedim içimden.
Normalde küfür eden bir insan değilim,acı çekmediğim zamanlar hariç.
Bacağımın acısına dayanmaya çalışarak odama çıktım.İnsan da iştah mı bırakılır bu evde?Yarışma tamamen iptal edilmişti,zaten ölsem de gitmem bir daha.Ölecektim o da doğru.
O günden sonra Asır bir kere bile aramamıştı.Taylan bile aramıştı beni ama o aramamıştı.Elfin ile hala görüşüyordum.Arada bir ziyaretime de geliyordu.Ama biz de eskisi gibi değildik.Gün geçtikçe her şey değişiyordu.Laptopumu alıp Netflix'ten bir film açtık,özenle seçtiğim bir film değildi.
Rastgele seçmiştim ama işte böyle tesadüfün de-Filmin kapağında beş kişi sandalda oturuyordu,arkada batan güneş manzarası,bir kenarında çamura bulanmış mavi bir çiçek,bozuk bir saat vardı.
Açtım.İnadına açtım ve izlemeye koyuldum filmi.Çekmecemden çekirdek paketini de çıkardım.O çekmece hep dolu olurdu.Küçüklüğümden beri edindiğim bir alışkanlıktı bu.Canımın sıkıldığı zamanlarda bilgisayarımı açar,çekmecemden bulduğum bir paket abur cubur veya ne varsa alır sabaha kadar film izlerdim.Şuanda da sevgili beynim bütün organlarım ve kendi de dahil,sağlığı için bu isteği yerine getirmek üzere filmi düşünüyordu.
Filmin yaklaşık otuz beşinci dakikasında çalan telefon sesiyle filme maalesef ki ara vermiş bulunuyoruz.Arayanlar kısmında gördüğümle yatağımın karşısında ki aynaya bakmam bir oldu.
Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu.Önce biraz bekledim,sonuçta yanlış numara olabilirdi.
Fakat yedinci aramadan sonra açmak zorunda hissettim kendimi."Buyurun benim."dediğimde karşı tarafta bir erkeğin gülme sesi geldi.
"Buyuralım efendimiz."dediğinde yüzüm bir nebze de olsa gülebilmişti.Kimin aradığı hakkında bir bilgim yoktu henüz.Tırnaklarıma odaklandı gözlerim.Manikür yaptırmam gerekiyordu,bu ara fazlasıyla salmış,kendime doğru düzgün bakamamıştım.Ses tekrardan geldiğinde odağımı gelen sese yönlendirdim."Afra.İyi misin?"Hayır değilim.Berbat bir haldeyim.Çok kötüyüm.
"İyiyim."dedim sadece.Kendimi biliyordum iyi değildim.Rezil bir haldeydim.Ailemle aram kötüydü,Arkadaşım yok denecek durumdaydı.Elfin vardı ama onunla da eski samimiyetimiz kalmamıştı.Yine arıyor konuşuyor ve de görüşüyorduk.Patlama her şeyi altüst etmişti.Aslında olay zaten yarışma ile başlamıştı.O haberleri aldığımda biliyordum her şeyin değişeceğini.
"Siz kimsiniz,yani neden aradınız?"diyerek sorumu karşıdaki bilinmeyen kişiye yönelttim."Ben Sahi Özışık.Yarışma yetkililerindenim."dediğinde kanımın en soğuk şekilde damarlarımda gezdiğini hissettim.Yarışmadan kurtuldum derken bu da neydi?
"Afra?"
"B-buradayım.""Müsait olursan seninle görüşmek istiyorum yani istiyoruz."dediğinde söyleyeceğim bahaneyi,sebeplerini ve sonuçlarını bir güzel harmanladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Hikayesi
Aléatoire"Asır...Yıllardır çözülmeyi beklenen sır.Bu sırrı çözmek Afra'nın elinde.Bakalım bu görevde aldığı yaralar,Alaz'a olan bağlılığı kadar büyük mü?" "Asrın sırrı çözüldüğünde felaket yaşanacak.Ne gök mavisi ne yaprak yeşili kalacak.Bunu sadece Alaz Ala...