'Nisyan: Unutma,unutuş,Kapıyı anahtarla stres içinde açmaya çalışırken bir yandan da Elfin'in sarhoş halinin etkisiyle tüm saçma anılarımızı anlatmasının utancını yaşıyordum.Lanet olası kapı da bir türlü açılmıyordu.
"Bak şimdi"dedi ellerini kaldırıp sağa sola savurarak, "Bu Afra var ya bir gün asansörde kaldı.Tamam mı?"dediğinde malum anı aklıma gelince fal taşı gibi açılmış gözlerimle Asır'ın kollarında ki Elfin'e baktım.
Asır eğlenmişe benziyordu ki Elfin'e devam etmesi için kaş göz yapıyordu.
"Sonra bu,asansörde yanlış düğmeye basmaz mı ,bağır çağır asansörde sıkışıp kaldım de,bütün şirketi ayağa kaldır."devamını kahkahalara boğulduğunda Asır'a baktım.Kapı açılınca içeri girdim.Derin bir oh çektim.
Asır ve Elfin de içeri girdiğinde kapıyı kapadım. Maalesef ki Elfin'in ağzı torba değildi ki büzülsün.
"Sonra herkes toplandı tabi asansör önünde,nasıl ağlıyor nasıl ağlıyor bir görsen kuzum,oyyy kıyamam ya!"
"Keşke kıymasan."dedim gözlerimi devirip.
Asır Elfin'i içerideki koltuğa bırakıp kapıya doğru yol aldı.
"Devamını yarın dinlerim Elfinciğim."diyerek gözlerini kıstı, bir yandan da sırıtıyordu herif."Yarın?"diyerek yarının bana neye mal olacağını sorguladım.
"Evet bugün toplantıda düzgün durmadığın için yarın sen ve ben yine Hızır babaya gidiyoruz."Gözlerimi devirdim.Kulağıma eğilip nane aromalı nefesi yüzüme çarptığında biçimli dudaklarını araladı.
"Bu arada,seninleyken yaptığım hiçbir şeyden pişman olmam."
Göz kırptı ve çıktı.Demir kapıyı kapayarak Elfin'in olduğu odaya geçtim.Parkenin üzerinde yürürken çıkan sesin sonunda Elfin'in uyuduğu koltuğun yanın gelmiştim.
Ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını koltuğun üzerine bıraktım.Onu taşıyamayacağım için bugünlük yatak odasında ben yatacaktım.
Üzerime Elfin'in dolabından aldığım beyaz tişörtü ve kalçalarımın hemen bitiminde biten şortu geçirdim.Saçlarımı da dağınık topuz yaparak yatağa kendimi yorgunluk ve bitkinlik içinde attım.Gerçekten yorucu bir gündü.Elim ayağım tutmayacak derecedeydi.Yanımda duran fazla yastığı kollarım arasına alarak uykuya teslim olmak istedim.İki saniye kadar gözlerimi kapattığımda çalan telefon sesiyle geri açtım.Yatağın yanındaki komodinin üstüne yorula yorula gitti elim.Sonunda telefonu aldığımda yerimde doğruldum.
Gözlerim bile bulanık görüyordu uykudan.İsmi okumadan açtım.
"Aloo?"dedim titrek sesimle.
"Afra,Elfin'in çantası kalmış arabada.Direkt getirecektim ama belki tekrar girmemi istemezsin diye düşündüm."
"E-evet ben gelirim."dedim cama doğru yönelip perdeyi hafifçe kaldırırken.
Arabanın camına yaslanarak elinde beyaz çanta tutarak bana bakmakta olan Asır'a baktım.Dudaklarının kıvrıldığını buradan bile görebiliyordum.
"Tamam o zaman bekliyorum,gel ve al."
Telefonu kapatarak hızla indim.Ayakkabılarımı giymeye uğraşmadan pembe ponponlu terliklerimle,anahtarı alarak arabanın yanına gitmeye çabaladım.Çabaladım diyorum çünkü kapının dibinde koca hatta neredeyse benim kadar ,siyah vahşi diyebileceğim cüssede bir köpekle bakışıyordum.Karşılıklı bakışmamızın rekor kırdığını,hatta hint dizilerinde ki sahnelerden bile daha uzun sürdüğünü söyleyebilirim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Hikayesi
Random"Asır...Yıllardır çözülmeyi beklenen sır.Bu sırrı çözmek Afra'nın elinde.Bakalım bu görevde aldığı yaralar,Alaz'a olan bağlılığı kadar büyük mü?" "Asrın sırrı çözüldüğünde felaket yaşanacak.Ne gök mavisi ne yaprak yeşili kalacak.Bunu sadece Alaz Ala...