ƁÖLÜM 3: "HASRET GİDERMEK"

24 3 15
                                    


Merhabalar hızlı bir şekilde daha önce yazmış bölümleri atıyorum,
lütfen desteğinizi esirgemeyin

Hey sen buraya kadar geldiysen oyunu ve yorumunu esirgeme benden

Bu bölüm yavaştan hız kazanıyoruz
esas karakterimizi merak ediyorum
o yüzden olayları hızlandırıp onunla tanıştırmak istiyorum sizi.

Keyifli okumalar dilerim >3

Keyifli okumalar dilerim >3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 3: "HASRET GİDERMEK"

Gittin Gideli-Edip Akbayram


Gözlerimden elime uzanan, elimden ona uzanan, onun gözlerinden bana uzanan hasret, yaşayamadığımız yaşanmışlıklar.

Kübra beni o günlere götürmüş onun gözlerine bakarken de geri dönmeyi bile unutmuştum.

Özlemle bir nefes çektim burnumdan, gözlerim hissin getirdiği duyguyla tekrar doldu, tekrar aktı tekrar doldu, tekrar aktı.

Ne kadar zaman böyle kalmıştık? Bilmiyorum, geri çekilen ben olmuştum.

"Aradım seni çok aradım, yazdım sürekli hiç cevap alamadım senden Veba"

"Ben, özür dilerim çok kötü zamanlar geçirdim kendimi bir arkadaşa hazır hissetmiyordum, dertlerimle bir de seni mi huzursuz edecektim? buna hakkım yoktu" dedim dolu gözlerle Kübra'ya bakarken,

Aramızda geçen son günü anımsıyorum, her zaman yanımda olmak istediğini belirten sözleriyle kulaklarım çınlıyor ruhum daralıyordu, benimse ona olan yalan sözlerim, o günden sonra ortadan kaybolduğumda Kübra eskiden oturduğum eve bile gittiğini belirten mesajlar atmış her mesajında beni daha fazla üzmüştü, kendimi hep bana uygun bir arkadaş olmadığına ikna etsem de hayatımdan güzellikleriyle çıkan ve hayatıma dokunduğu her an beni mutlu eden biriydi o,

"O ne demek Veba? Bizim arkadaşlığımız bunu kaldıramayacak kadar kötü bir arkadaşlık mıydı? Sen benim mesajlarımı gördüğün halde cevap yazmadın ve beni gerçekten hayatından çıkarmak mı istedin? Ben buna inanmak istemiyorum Veba" hızla kafasını ardı arkası kesilmeden iki yana sallıyor titrek elleriyle saçlarını tutuyordu,

"Be-ben ne diyeceğimi bilmiyorum, gerçekten çok özür dilerim ama böyle olması gerekiyordu"

"Böyle olması gerekiyordu demek, yana yakıla seni aradım deli gibi mesajlarda üzüntümü paylaştım seninle, bir kere bile merak edip bana geri dönüş sağlamadın" bağırarak konuşuyordu artık, sanki kendini kaybetmiş gibiydi,

KARAYELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin