10.Bölüm : ÇÖKÜŞ.

10 5 6
                                    

(Bölümü üzgün bir şarkı açarak okuyun lütfenn)

Az önce ki kadın kapıyı tıklatıp açtı ve bizim içeri girmemizi bekledi.Biz ise öylece durduk.Çünkü içeride ki kişiyi gördüğümüzde bizim için her şey durmuştu ve biz de durmuştuk.Öylece kalakalmıştık.

İkimizde olacakları tahmin etmişdik ama inanmak istemiyorduk.Bu gerçeğe inanmak istemiyorduk.Olamazdı hayır,olamazdı.Yıkılırdım ve toparlanmam çok zor olurdu.Belki de toparlanamazdık bilemiyorum.

Olanları tahmin etmek zor değildi.Gözlerim dolmuştu.Sanki kalbimden bir parça söküp kopartmıştılar.Artık hiç bir şey duyamıyordum.O kişiyi o halde gördüğümden beri iyi değildim hemde hiç iyi değildim.

Zor şeyler yaşadım biliyorum ama şimdiye kadar hiç bu kadar yıkılmamıştım.

Çok zordu her şey.Bende bir insanım ve her gün üzülmekten yoruldum.Bitmedi mi ya kötü günler.Ben bittim ama kötü günlerse hala devam ediyor.

Karşımızda ise ağlamaktan gözleri şişen Emir'in sevgilisi Yağmur vardı.Evet,Emir'in 2 yıldır süren bir ilişkisi vardı ve ikisi de çok mutluydu.O kadar güzel ilişkileri vardı ki onları kıskandığım zamanlar bile olmuştu.

Yağmur'u o halde gördüğümde sertçe yutkundum.Elinde bir mektupla hala ağlıyordu.Bizi gördüğünde ise ağlaması daha da şiddetlendi.

İçimde küçük bir umut kırıntısı vardı.Belki de benim düşündüğüm gibi değildi.Aslında her şey gördüklerim gibiydi ama ben buna inanmak istemiyordum.

Yağmur elinde ki mektupu bize uzattı ve o an her şeyin gördüğüm gibi olduğunu anladım.Gözlerimde ki yaşlar yanaklarıma aktı.Ayakta duramadım ve yere çöktüm.Bağırmaya başladım.'Hayır,olamaz' diye defalarca bağırdım.Avazım çıktığı kadar bağırdım.Olamazdı bizi bırakıp gidemezdi.Bizi burada bırakıp gidemezdi.

Daha ona yaptığım bilekliği verecektim,birlikte lunaparka gidecektik,beni yine koruyacaktı,bana yine balım diyecekti.Bunları yapmadan gidemezdi.

Abimdi ya o benim,abim.Beni her zaman mutlu eden,koruyan,güç veren abimdi.Neden ya neden? Neden böyle olmalıydı? Neden... o söz dilimin ucuna geliyordu ama söyleyemiyordum işte.O sözü söylemeye dilim el vermiyordu.

Ne halde olduğumu bile bilmiyordum.Ta ki her kes başıma toplandığı an Tolga dışında."Yaklaşmayın bana," diye bağırdım.

"Gidin buradan.Yalan söylüyorsunuz o hala yaşıyor," dedim ağlayarak.

'Sakin ol' diyen sesler duyuyordum.Ama hiç bir söylenenler bana etki etmiyordu.Dizlerimi kendime taraf büktüm ve kafamı kendimle dizlerimin arasına gömdüm.Öylece kaldım.Abim yaşıyor cümlesini defalarca söyledim.Durmadan söyledim.Bazen ağlayarak bazen bağırarak söyledim.

Bir yandan Yağmur bir şeyler söylüyordu,bir yandan da Müdire Hanım.Ama ben ne söylediklerini duymuyordum bile.Sadece abim yaşıyor cümlesini tekrar ediyordum.Sanki ne kadar çok tekrar edersem abim geri dönecekmiş gibi defalarca,durmadan tekrar ediyordum cümleyi.Hiç bir şey umrumda değildi.Ben öleyimde o yaşasın.Yeter ki o yaşasın.

Daha sonra birinin bana yaklaştığını hissettim.Önce kim olduğunu anlamadım ama bana yaklaştıkça gelenin Tolga olduğunu anladım.

Başımı kaldırdığımda Tolga o kadar bitik bir haldeydi ki.Ama ağlamıyordu.Tolga hala güçlü bir şekilde karşımdaydı.

Dışarıdan her kes ona güçlü diyebilirdi ama kimse onun içinde ki fırtınayı görmüyordu işte.

Bana yaklaşıp,"Gel hadi,"dedikten sonra kollarını sımsıkı bana sardı.

BİR ARADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin