"O an anladım ki bu kız benim karanlığımın güneşi olacak."
Dün ki konuşmanın ardından adam bizim bir karar vermemiz için gitmişti.Ben de hastaneden çıkıp tekrar yurda gitmiştim Defne ve Tolgayla.
Her doğum günümün kötü geçtiğini söylemiştim değil mi? Yanılmışım.Çünkü hiç bir doğum günüm bu kadar kötü geçmemişti.Doğum günleri kimisi için mutlu bir gün, benim içinse artık ölüm demekti.
Emir'in ölümünden sonra gülümseyemiyorum bile.Hayatıma devam etmek istiyorum ama olmuyor be.Mutlu olunca Emir'e nankörlük yapıyormuşum gibi geliyor ve bu o kadar kötü bir duygu ki.
Hiç kime bir şeye anlatamıyordum.Burada her kesin yeterince dertleri vardı zaten.Benim dertlerimle beraber daha da üzmek istemiyordum onları.
Aslında kendimi kötü hissettiğim zamanlarda bir şeye dertlerimi anlatıyorum.Onlar ne beni tersliyorlar ne de dövüyorlar.Hep dinliyorlar beni hep.Evet, ben kitaplara dertlerimi anlatıyorum.Belki de size garip gelebilir ama insan onlardan o kadar güç alıyor ki.Hele onlara sarılmak o kadar güzel hissettiriyor ki.
Dün'e gelecek olursak Defne, adam gittikten sonra hep yanımda olmuştu.Benim moralimi düzeltmeye çalışmıştı.Onun da acıları olmasına rağmen dün benim için çabalamıştı.Evet, başka birisi adlandırdığım Defne benim için bir şey yapmıştı ve bu o kadar güzel hissettiriyordu ki.O an anladım ki bu kız benim karanlığımın güneşi olacak.
Kararımıza gelecek olursak,ben o adam'a güvenmeyi seçmiştim ama Tolga bunu kabul etmemişti.Tolga bu adamda birşeyler olduğunu söylemişti ve aynı zamanda da bizi tanıdığından şüphelenmişti.Ama ben Tolga'nın söylediklerini hep inkar ettim çünkü bildiğim bir şey vardı.
Dün bana söylenen o cümleyi çok iyi hatırlıyordum.Doktor iğne vurmadan önce birisinin bana söylediği cümle.'Yıkılışını izlemek çok huzur veriyor.İyi ki de ölmüş.İyi ki de ölmüş ki senin bu yıklışını görebildik.'
Tam da bu cümle söylenmişti bana.Hangi şerefsiz'in söylediğini bilmiyordum maalesef.Bu cümleden sonra düşmanlarımızın olduğunu anlamıştım ki bu yüzden ben o adama güvenmeyi tercih etmiştim.
Yatağımın üzerinde duran telefonum görüş açıma girdiğinde bazı şeyleri hatırladım.Doğum günüme ne kadar güzel başladığımı mesela.Böyle düşünürken bilinmeyen numara aklıma geldi.Hediyeler için ona bir teşekkür bile yazamamıştım.
Telefonumu elime alıp whatsapp'a girdim ve yazmaya başladım.
Siz; Geç yazdığım için kusura bakma.Çok kötü bir gün geçirdim.
Siz; Hediyeler için teşekkür ederim.Gördüğümde çok mutlu olmuştum.
Bilinmeyen numara çevrimçi.
Bilinmeyen numara yazıyor.
Bilinmeyen numara çevrimçi
Bilinmeyen numara yazıyor.
Bilinmeyen numara; Sorun yok.Rica ederim))
Bilinmeyen numara; Eğer istiyorsan anlatabilirsin neden kötü gün geçirdiğini.
Siz; Canımdan çok sevdiğim abim doğum günümde vefat etti.
Siz; Şimdiye kadar kurduğum en kötü cümle bu galiba.
Bilinmeyen numara; Başın sağolsun.
O an kafama o kadar soru geldi ki.İlk hangisini yazacağımı şaşırmıştım.Bana da sorular ani geliyor maalesef.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ARADA
Teen FictionKapıyı açtığımda o kadar şaşırmıştım ki.Çığlığı basmamak için kendimi zor tutuyordum.Ağzım açık kalmış,elimle ağzımı örtmüştüm.Şaşırdığımda hep böyle tepki verirdim. Çünkü kapının önünde kitap buketi ve en sevdiğim çiçeğin de buketi vardı.Evet,doğru...