1.8

199 19 3
                                    

  Kal gelmiş gibi ona bakarken, hala bir şey söylemediğim için  elini elimin üzerinden çekti. Bendeki olan bakışları masaya çevrildi. Daha sonra yan tarafımızdan bulunan denize. Daha sonra bana döndüğünde "Yani sen sevmiyorsan anlarım seni. Bu olaydan sonra bir daha karşıma çıkma dersen den çıkmam." Dediğinde hala gözlerindeki umutla bana bakıyordu.

Ama olmazdı.
Biz yapamazdık.

Hala ona bakarken o da bana beklenti ile bakıyordu. 'Konuş artık.'dercesine. Daha sonra gülümsedim ve birden ayağa kalktım el çırparak etrafımda dönerken bir şeyler bağırıyordum. "Evet! Evet! Evet!" 

Nasıl trolledim sizi.
Bal gibi olur bizden, kaymak gibi olur.

Etrafımızdakiler bu sefer bana deli biriymişim gibi değilde, Evlilik teklifi almış gibi görünen genç bir kızmışım gibi bakarken birde alkışlıyorlardı. Hepsi Evlilik teklifi aldığımı sanıyordur eminim. Ama sadece beni sevdiğini söyledi.

Yan masamıza oturan teyze Kuzey'e doğru konuştu. "Ay oğlum kalkta yüzüğü taksana kıza. Takıldı bir 'Evet, evet' pervane gibi dönüyor."

Kuzey kendini teyzeye anlatacakken olay bozulmasın diye suya ulaşılmış gibi yapıp parmağındaki yüzüğü çıkartarak Kuzeyin önüne attım. Kuzey'de ne yaptığımı anlamış olacakki. Benim yalandan olan şu içmemi bekledi ve daha sonra önümde diz çöktü ve  yüzüğü parmağıma geçirdi.
Bu sefer daha büyük bir alkış koptuğu sırada bende ayaklanan kuzeyin boynuna atıldım.

Benim ellerim onun boynunu, onun elleri benim belimi sarmışken parmak ucuma olabildiğince çıktım. "Çocuklarımız bana nasıl bir evlilik teklifi aldın dediklerinde gerçeğini değil bu anı anlatıcam sevgilim."

Biraz hızlıyız sanki.
Ben dünden hazırdım aşko.
Salak bu kız ya.
Çocuk elime geçmiş kaçırırmıyım?

Kuzey söylediğim son kelimeden sonra belimi daha sıkı sararken "Bu anı anlat, ama bundan daha güzel bir Evlilik teklifin olur belki? Ha sevgilim?" Benim dediğim kelimeye baskı uygulamıştı. Ama bu onun hoşuna gittiğini gösteriyordu. İstemesemde ayrıldım ondan ve yerime geçti. Oturduğum gibi yandaki teyze "Hep mutlu olun çocuklar. Bir ömür boyu. Hep bizim gibi olun" dedi karşısindaki yaşlı adamı gösterirken bir yandan da gözlerini peçeteyle siliyordu.

Oyy tontiş neneee.
Kız demesene ayıp. Tontiş montiş.

Ben konuşacakken masanın üzerindeki elimin üstünde bir el hissettim. Kuzey teyzeye hoşça gülümserken bir yandan da ona cevap veriyordu. "Umarım öyle oluruz Teyzeciğim."

Herkes yemeğine dönmüştü. Biz iskenderleri konuyu konuşacağız derken bitirmiştik. Benle Kuzey'i sevgili sanan garson boşları almaya geldiğinde bir yandan da "umarım cok mutlu bir aile olursunuz gençler. Allah bir yastıkta kocatsın" gibi cümleler kuruyordu. Herkes evleniceğimizi düşünüyordu.

Amin amin, inşallah evleniriz de Allah bir yastıkta kocatır amin.
Bu çocuk seni sevmesine rağmen katlanamaz ben sana diyim.
Hoşt be. Kıskanma küpek.



"Herkes bizi evleniyor sandı" diyerek büyükçe bir kahkaha attığımda Kuzey'de gülüyordu gülmesinin arasından konuştuğunda"Güldüğüme bakma salak. Bir an ne yapacağımı şaşırdım. Teyze de kalk tak yüzüğü dedi daha bir elim ayağıma dolaştı. Hayır sen niye òyle bir şey yapıyorsun ki?" Demişti.

Kuzey'in homurtularıyla daha çok güldüğümde artık dayanamayarak yürüdüğümüz sahilde kumlarîn üzerine oturdum. "Of karnım ağrıdı ya." Dediğimde o da yanıma oturdu. "Ağrır tabi, gül sen daha bana. Bak Allah sana ceza verdi." Dediğinde "Of be tamam sustum trip makinesi." Dedim.

Şey biz daha kendimizi göstermedik👉👈
Ya bi kes sende
Yok çocuğa haksızlık yapma bebisim
Sensin bebisim sussana ya


O bana çarpılmış fok balığı gibi bakarken yüzüne tükürükle gülmemek için zor duruyordum. Yüz ifademi gördüğü gibi kafasını eğmesi ve benim dediğim gülüşün yaşanması bir oldu. Kuzey tükürük saldırısında sonra kafasını kaldırınca havalı bir şekilde saçlarını arkaya doğru taradı. "Ne kadar iyi tanıyorum seni ya." Dedi.
Onun havalı sandığı hareketi üzerine "Oy havanı yesinler senin." Dediğimde o da durmadan "Yesene." Dedi muzipçe sırıtarak. Bende aynı o şekilde gülümsemesi ona gönderirken "Yerimkine" Dediğim gibi oturduğu yerden kuma yaslandîğı kolunu ısırmam bir oldu.

"Ya bıraksana kuduz köpek! İmdaat kurtarîn kimsey yok mu? ULAN DURSANA SENDE! HEM SENIN AŞILARIN TAMMI" demesi ile ısırmayî bıraktım. Ona 'sen hayırdır kardeş bize mi laf attın?' adlı bakışlarımı yollarken o kumda kayarak benden uzaklaşıyordu. "Ya şaka, vallahi şaka be. Gelme üzerime katiiil." O gittikçe ben yaklaşıyordum.  "Tamam, sevgilim nolur gelme." Dediğinde beni buraya çiviyle çakmışlar gibi durdum.

Oyy kurban olduğumuz bize sevgilim dedi
Arkadaşlar bu da heryerden çıkıyor be ayrıca nerden senin kurban olduğun aq benim kurban olduğum o.

Sevgilisini kendisinden kıskanmayan da annesiyle güne gitsin.

Benim şu anki masumluk bir yavru kediyle ayrıyken "Ne dedin seeen. Sevgilim mi dedin." Diyerek sevgi pıtırcığı olarak ona yaklaştîğımda zararsız olduğumu anlamıştı. O da bana tatlı tatlı gülümserken "Hee, sevgilim dedim. " dedi.

Vallahi salaksınız, her zamanki sıkıcı aşklar.

Bende öyle diyordum nasibe. Ben buldum. Senin de artık ne çıkarsa nasibe. IWOWHWOQHDOWHD

"Tamam aferin." Dediğimde dumura uğramıştı. Salak vallahi ya. "Ya ne aferin be senin bana cilve yapman gerekiyordu." Bu bunları nerden biliyor lan? "Ha deneyimlisin yani sen. Cilve yapılması gerektiğini falan da biliyorsun. Burdan da aferin sana Kuzey." Bu sefer kedi gibi sıradan Kuzey'di ama biz ne yapıyoruz. Nuh diyoruz, peygamber demiyoruz.






Attiimmm

Yav lütfen oy atmayı unutmayın ya. Ya lütfen ya.


Abimin Arkadaşı / Yarı Texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin