Pearly - sunsun

Hislerin yolunda temenniler

Hakim bakış açısı ile

İki gündür havada hakim olan kasvet, bütün bölüm öğrencilerinin içini karartmaya yeminliyken gün sonu olmasının verdiği sevinci içinde bir nebze olsun taşıyanlarda vardı.

Sunoo gibi.

Hevessiz girdiği derslerin bitimini onun için günün geri kalanı güzel geçmese bile, beraberinde zihinsel bir rahatlık getirdiği için seviyordu. Jungwon ile her gün geldiği kafelerden birinde oturup sıcak çikolata içmek dinlenmenin bir türündendi. Jungwon'un favorisiydi bu mekan.

Oldukça renkli ve sıcak hissettiren bu mekana getirmek istediği kişiler vardı. Bunların başında da bu şehre geldiğinden beri birlikte dışarı çıkmaya fırsat bulamadığı biricik hyungu Sunghoon ve biricik crushı Jay vardı.
Yalnızca Sunoo ile gelmişti buraya. Küçüklüğünden ve kör nokta da oluşundan dolayı çoğu kişinin tercihi olurken çoğu kişi de varlığından haberdar bile değildi.

" Eve mi geçsek artık? Şu maketleri bitirsek iyi olur. İki gündür sen gelmiyorsun diye bende yapmıyorum. Beraber ilerleyelim. "

Jungwon sıcak çikolatasını çoktan bitirmiş masada boş bardağını sallarken, kahvesinin son yudumlarını alan Sunoo'ya sordu son iki günde ki gibi.Sarhoş olduğu günün ertesinden beri Sunoo'ya ne kadar eve gelip maketi yapmayı teklif etse de her defasında Sunoo'dan bir iş bahanesi duyuyordu. Aslında bu anlayışlı Jungwon için sorun değildi ancak arkadaşının her gün işinin olmayacağını biliyordu içten içe. İçinde amansız bir kendisinin soğuma şüphesi belirince umutla cevap beklemeye başladı. Bu şüpheye çok yer vermek istemiyordu çünkü Sunoo fakülte de yine aynı Sunoo'ydu.

" Niki'nin yanına gitmem gerek. Yarın bir gün yapalım ama kesin. "

Sunoo'nun artık endişeyle uydurduğu yalana Jungwon bıkkınlıkla baktı. Kendisi Sunghoon ve Sunoo'nun arasında geçenleri bilmediği için arkadaşının evine gelmek istememesini ve sürekli bir bahane uydurmasını anlamlandıramıyordu. Sunoo, çoğu zaman gururunu hiçe sayacak şeyler yapardı ama o eve gitmeyecek kadar bir yerlerde sakladığı gururun halen olduğunu biliyordu. Abisinin bu saygısız davranışını Jungwon'a bahsedip onu suçlu hissettirmenin lüzumu yoktu. Karşılığında Jungwon'dan sayısız özür duyacağını biliyordu.

" İyi, görüşürüz o zaman. "

Jungwon masadan kalktığında Sunoo durgunluğu hissedip ardından kalktı. Yarına başka bir yerde yapmayı teklif edip Jungwon'u daha fazla kötü hissettirmemesi gerekiyordu. Kollarını kahve saçlıya sararken sözlerini hazırladı.

" Jungwon, yarın kesin yaparız söz bak. Hemen küsüşmeyelim. "

Jungwon Sunoo'nun bu sıcak sarılmasına ve sözlerine karşı gülümsemeden edemedi. Ne de olsa sözler verilmişti değil mi?

" Tamam tamam. Bugün de bir şey demiyorum. " Dedi Jungwon ellerini Sunoo'nun sırtından ayırıp havaya kaldırırken.

Sunoo, Jungwon'un havada ki eline çakıp ilerlerken ardından gelen Jungwon ile kafenin çıkışında bir kez daha vedalaştı.

Şimdi ise, uydurduğu yalana uymak vardı. Niki'nin sadece ismini söylediği gece kulübünün ismini konuma yazdı havada hafif çalınıp duran güneş batmaya yüz tutmuşken. Yalana uymasa da olurdu ancak böylesine masum birine yalan söylemek kötü hissettiriyordu. Bu nedenle eve gitmek yerine konumdan arattığı gece kulübünün yolunu tuttu.

Jungwon ise eve yine yalnız dönmenin boşluğundaydı. Bu büyük evde bu kadar yalnız hissetmenin törpüsü yalnızca Sunoo'yken sadece yarını sabırla beklemesi gerekiyordu. Sunghoon evdeydi belki değildi. Evdeyken de evde değildi. Küçüklüğünden eser kalmayan Sunghoon'un bu ruhsuz tavırları Jungwon'u bu eve yerleştiği ilk andan itibaren hevesini kırmaktan başka bir şey yapmamıştı. Kaybettiği abisini arayıp durmak onu öylesine yormuştu ki artık onunla bir şeyler yapıp normal sohbet etmenin tadını unutur olmuştu. İşten geldiği gibi odasına çekilen Sunghoon'un buhranı her gün katlanarak büyürken, Jungwon ve Sunghoon'un ebeveynlerinin konusu Sunghoon oluyordu. Hem de yeni bir hayata başlayan kişi Jungwon iken.