4

31 6 19
                                    



"Tabloma senin vücudunu örnek alarak devam edebilir miyim?"

"Şey"

Şarkı değişmişti, ve Lana Del Rey'in Ultraviolence şarkısı yer almıştı, bana bakıp gözlerini kısık bir şekilde gülmüştü.

"Tabi kabul etmek zorunda değilsin ama, ya ben rahatsız olma ama"

Ona baktığımda dudaklarını dişlerin arasına koymuş, bir tane elini ensesine uzatmış şekilde bana bakıyordu.

"Bak Jungkook sen uzanırken yukarıda, sana yemek olarak ne istediğini sorucaktım ve yatık bir şekilde gördüm ve belin açıktı, ve çok ince"

Ağızım açık kalmıştı, aslında ne diyeceğimi bilemiyordum, henüz 5 saatir tanıdığım birine vücudum açık bir şekilde poz verecek halim yoktu ama o an, hayır kelimesini unutmuş gibiydim, sanki Taehyung beni ona çekiyordu, hoş bir görünüşüyle sanki beni ona çağırıyordu, henüz içimdeki duygular hepsi çok karışıktı ve düşünmeye zaman olmadan

"Olur" demiştim.

"Umarım isteyerek olur diyorsundur"

"Taehyung benim için sorun değil, senin tablona eser olmak benim için şereftir"

Kapıda yaptığı gibi eline tekrardan saç tutamımı alıp kıvrattı, bu hareketiyle beni güldürüyordu.
Tablo aklıma tekrardan gelmişti, çok çekiciydi, baktıkça detaylar daha da belirgindi. Üstünde iki tane ilişkiye giren erkek vardı, pozisyon ise biri masaya çökmüş belindeki gamzeler belirgin bir şekilde duruyordu, kafası kenara yatmış ama yüzü boştu, henüz göz dudak burun yoktu, arkada ise saçları dağınık bir şekilde önündeki adamı beceren biri vardı, onun yüzü ise görünmüyordu arkadan görünüyordu sadece.

"Tablodakiler tamamen senin hayal gücün mü?"

"Evet başkasına kopya çekecek halim yoktu"

Anladım der gibi kafamı salladım, ve geceye kadar sohbetimiz sürmüştü, sohbeti o kadar sarıyordu ki, ve her seferinde güldüğünde o kısılan gözleri, gözünün altındaki beni yukarıya kıvranıyordu, beni sürekli utandırmıştı, teması seven birisiydi köpeğinin neden olduğu anlaşıldı, onun hakkında epey ufak şeyler öğrenmiştim. Gece yarısında odama geçip mışıl mışıl uyunuştum.

——

Uyanınca gözlerimi açıp açmamak benim için bir mücadeleydi her sabah, hele ki şu an ki aldığım zevki kimse kaçıramazdı. Hafifçe serin esen rüzgar, bir tek yatağımı aydınlatan güneş, ve o kuş sesleri, her şey mükemmeldi ilk günden.
Keyfim tam yerindeydi derken aklıma annemin gelmesiyle aramam bir oldu, kızgın olacağını bildiğim için görüntülü aramaya karar vermiştim.

"Alo anne"

"Jungkook ben sana ne dedim!"

"Evet biliyorum anne biliyorum, of dün neler oldu bi sorsan anlardın"

"Ebeninki oldu Jungkook, istiyorsan bide anneni as bayılt kafese koy"

"AAAH ! Anne ne diyorsun ya öyle şeyler deme birdaha"

"Anlat çabuk nasılsın nerdesin ne zaman geldin"

"Anne geldiğimde burada zaten birileri yaşıyormuş, ilk baş çok garipsedim.."

Ona yaşadığım tüm olayları anlattıktan sonra annemin tek tepkisini "damat bulunmuş bile" demesiydi, bundan 3 yıl önce ilk erkek ilişkim olduğunda çıktığımız ikinci günün annem öğrenmişti, ondan hiç bir şey saklıyamıyordun, benim için mutlu olsada beni her zaman desteklesede o gün hayatımın utancını yaşamıştım.

Altıma normal siyah bir şort üstümede bol kolsuz atlet giyerek aşağıya inmiştim, uyandığımdan beri hiç bir ses duymamıştım, saat daha erkendi belkide uyanmamış olabilirdi yinede aşağı kontrol etme amaçlı inmiştim.

Evin tüm camları kapalı ama perdeleri açık olduğu için içeriyi turuncu güneş ışıkları basmıştı. İlk yaptığım şey sağıma bakmak oldu Taehyung'un odasının kapısıda açıktı, mutfağa ilerlerken yemek masasının üstünde şeftalili bir post it bulmuştum, yüzüme hemen gülümseme yerleşmişti ve üstünde "uyandığında camları açarsan sevinirim ;) ayrıca ben hemen geliyorum yeontan'ı alıp biraz gezdireceğim" yazıyordu, kağıdın tutması içinde üstüne sabiyleyici olarak şeftali koymuştu.

Bu ev onun olduğunu çok belli ediyordu sanki her şey onun için yapılmıştı, ve kendisine çok güzel ve safe place kurmuştu. O çok etkileyici ve aynı zamanda çekici görünmeye başarıyordu.

Şeftaliyi elime alıp yemeye başlayarak ilk camları açmıştım, sonra evin köşesinde duran dyson'u alıp bi yandan şeftalimi yiyerek bir yandanda evi süpürüyordum, burda 3 hafta kalıcaktım bir yararım olmalıydı demi.

Bittirdikten sonra kahvaltılık hazırlamayı düşünerek dolabı açtığım an kapı zili çalmıştı.
Dolabın kapağını kapatarak kapıya doğru koşmuştum. Kapıyı açtığım an yeontan içeriye koşarak gitmişti.

"Haha arsız, duramadı bi"

Arkasından kapıyı kapatarak bügünki outfit'ini tekrardan kıskanmıştım, gerçekten her şeyi ona yakışacak şekilde yapıyordu, biliyordu kendi zevklerini ve hayattı nasıl yaşanılacağını. Üstünde beyaz bol tişört arkasında büyük bir makarna üreten makine çiziliydi altında ise bol kargo şort yeşil renginde.

"Hoşgeldiniz"

"Hoşbuldukta umarım kahvaltı yapmayı seversin, çünküüü yan tarafta çok güzel croissant (🥐) yapan bir kadın var, ve biraz abartmış olabilirim yanına reçel felan koyarız"

"Ne gerek vardı ki, ben zaten kahvaltı haırlamayı düşünüyordum"

"Görüyorumda evi temizlemişsin, teşekkürler Bay..?"

"Jeon jungkook tüm adım"

"Anladım Jeon bende Kim Taehyung, hadi gel yiyelim"

Masaya oturduğumuzda poşeti ilk açan oydu, içinde internette gördüğüm ve merak ettiğim şey vardı, içine cookie koyulmuş croissant.
Alıp bir parça koparıp ağızıma uzattığında utangaç bir şekilde ona baka kalmıştım.
Ağızıma aldığım lokmayla, kafamı geri çektiğimde dudaklarım bir saniyeliğine parmaklarına sürtünmüştü.

"Afiyet olsun Jeon"

Lokmayı yutmamla kapının zil sesinin çalması bir olmuştu, acaba bu saate kim olabilirdi ki?



——

Acıktım lan bu bölümü pidenin kokusunu alarak yazdım lütfen iyi davranın🙏🏼JAJSKSKLSSLKS

Oy'u unutmayın

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin