2

49 12 73
                                    



Hiiii napıyorsunuz bakalım, yeni bölüm geldiii veee bol bol yorum istiyorum ;)

——

"Ne hayır saçmalama ne sapığı, hem ne kiralamasından bahsediyorsun sen, ben bu evde yaşıyorum, buranın sahibiyim."

Ev biraz paris'den uzaktı, paris'in yakınındaki bir köydeydi, büyük bir evdi iki katlı ve ayrıca bir bahçesi vardı, girişi ise demir bir kapıdan sonra uzunca bir yol vardı.

"Hayır yani olamaz böyle bir şey beyefendi burayı ben kiraladım ve, hatta b-bakın telefonumda belgeside var"

Telefonumu uzatarak okuması için ona doğru güzelce yöneltmiştim.

"Hmm bi yanlış olmalı, çünkü dediğim gibi ben burda 4 yıldır oturuyorum"

"Ama-"

"Aması yok, nereden kiraladıysanız orayı aramanızı tavsiye ederim"

Yalan söyleyecek hali yoktu ki sonuçta, ve ciddide görünüyordu, içimdeki öfke yavaş yavaş dinmişti ve stres başlamıştı, ne yapacaktım şimdi ben?
Onun dediği gibi satan kişiyi arıyacaktım.

"Kusura bakmayın gerçekten ben biraz sert davranmış olabilirim, sadece yani ben buraya para verdim ve evde birinin olması garip geldi"

"Sorun değil, siz neden aramayı denemiyorsunuz, sorununuzu belkide çözerler"

"Öyle yapacağım teşekkürler"

Arkamı dönüp biraz uzaklaşınca telefon 5. çalışından sonra kapandı, birkaç kez ısrarla aramama rağmen açmadılar.
Şimdi ne yapacağımı düşünmeliydim, birden bire paniğe girmiştim ve avuçlarımın içi kaşınıyordu.

"Tamam şimdi ne yapıcam, iyi düşün Jungkook iyi düşün mal kafa"

Kendi kendime konuşmaya başlamıştım ve arkamdan gülme sesi duyunca, hemen arkamı döndüğümde onunla karşı karşıya gelmiştim.

"Bu kadar paniğe kapılmaya gerek yok, açmıyorlarsa bir daha denersin 10 dakikaya"

"Evet doğru, ben özür dilerim rahatsız etmeyim"

"İstersen bi su verebilirim iyi gelir 10 dakika içeride bekleyebilirsin"

Bu teklif biraz ani olsada, üstümdeki stresi atmam için bana şuan en iyi gelebilecek şey buz gibi suydu, havada yetmezmiş gibi 30 dereceydi.

"Ben rahatsız etmesem dışarıdanda alabiliri-"

"Hayır hayır, asla rahatsız etmiyorsunuz, tabi korkupta ancak beni sapık sanmayı keserseniz içeri alırım"

"Ş-şey olur yani merak etmeyin sadece o anlık bi saçmaladım haha"

Kapısını büyük açıp arkasını dönerek içeriye doğru davet etmişti, ilk adımımı attığımda hemen ayakkabılarımı çıkarıp bi kenara koyarak kapıyı kapatmıştım.

Evin içi deniz kokuyordu, paris hiç bir denize yakın olmasada içerisi deniz ve kum kokuyordu.  Girişte solda merdivenler vardı sağımdada ayakkabılık, birkaç adım attık mı salona giriyorduk, salonda uzunca L koltuk vardı koyu bir tonda, ortada ise yuvarlak kısa bir masa duvara asılmış bir televizyon, sağ tarafıma bakarsakta büyük yemek masası onun yanındada açık mutfak.

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin