12

28 5 8
                                    


"Senin vücudunu tümden boyuyacağım Tae söylemezsen"

"Tamam kabul" diyerek gülmüştü ve etrafında beni döndürmeye başlamıştı, ikimizde kahkahalar atarak eğleniyorduk ve birkaç dakika sonra beni yere indirmişti, ama dönmesiyle ikimizinde başı dönüyordu.

"Taeeeeee başım dönüyo" diyerek ona tutunmuştu o'da "Benimde" diyerek bana tutunmuştu, ama dengemizi kaybetmiştik bi an ve Taehyung'un sırtı koltukla buluşmuştu ben ise Taehyung üstüne pat diye düşmüştüm.

Bi an karnımdaki kelebekler uçuşmuştu, başım ise hala dönüyordu, ve Taehyung'un gözlerinde kenetlenmiştim, o'da bana bakarak kalmıştı öyle.

"Başım dönüyor Jungoo"

"Benimde"

Benimde dediğimde aslında içimden 'sen benim başımı döndürüyorsun' diye geçirmiştim, nedenini bilmiyordum ama kalbim sanki ona yapışmış gibiydi hele ki bu son zamanlar, kalbim onu her gördüğümde hızlanıyordu, her onunla fiziken iletişime geçince bir daha bırakmamak isteği doğuyordu içimde.

Ayağa kalkarak mutfağa ilerlemiştim, arkamdan bana baktığını görüyordum hissediyordum daha doğrusu.

Su ve bardak alıp içeriye geri dönmüştüm, boyaları sıkmıştı bile çoktan boya paletine.

"Ben nasıl çizicem ya Taehyung"

"Ya çizersin gell"

Ona yaklaşarak ilk baş nasıl yaptığına bakıyordum ve gerçektende çok yavaş ve profesyonel hareketler yapıyordu. Bende arkasında durarak onu izliyordum bir süre boyunca biraz boyadı ve elindeki fırçadan bir damla boya çıplak ayağıma düştü.

"Sen hapı yuttum Tae" diyerek ona baktığımda gülmeye başlamıştık bile. Sırtına az önce ki gibi atladım ve kolumu omuzunun üstünden geçirerek diğer elindeki boya paletine daldırdım ve Taehyung'un boynuna kalp çizdim.

"Gıdıklanıyorum Jungoo yapma" diyerek kıkırdamıştı, ama hiç kımıldamadan boyasına devam ediyordu.

"Taehyung şuan ki görevinnnn beni sırtında taşıyıp aynı zamanda boya yapmak eğer boyayı kenara daşırırsan boynundan öpeceğim daha çok gıdıklanman için"

"Tamam sakin duruyorum, başarıcam ama sende sıkı tuttun"

Taehyung'un boyayı taşırmadığı halde boynuna bir öpücük kondurmuştum, nedenini bilmeden ve anlamadan sadece durmadan boynunu öpmek istiyordum, ondan hoşlanıyordum bunu anlamıştım tekrardan bir öpücük vermiştim ama bu sefer daha ıslak bir şekilde ama sürekli aklıma başka düşünceler geliyordu mesela: biz olamazdık, o çok uzaktaydı ve bende ona çok uzakta olucaktım birkaç güne.

Ama şu an son günlerimde sadece onu istiyordum herşeyimle dudaklarının yine yavaşça bana dokunmasını istiyordum, ellerinin yine belimi bulmasını veya yanaklarımı bulmasını istiyordum.

Bir daha öpücük kondurmak için kafamı eğdim ve öptüm.

"Jeon bak yapma tüylerim diken diken oluyor"

"Tae ben şu an sadece seni öpmek istiyorum"

(Yazar ve okuyucular: NEEEEE)

Beni sırtından indirip elindekilerini masaya koymuştu. Bana tekrar döndüğünde yüzünde küçük gülümsemeyle beni incelemişti, o sırada bende onu hayal ediyordum, acaba beraber hep yaşasaydık nasıl olurdu diye. Ve sanki hiç kimsenin bir şey söylemesine gerek yokmuş gibi, bunu çoktandır her gün her saniye yapıyormuşuz gibi sert bir şekilde dudaklarımızı birleştirdik. Onun elleri belimi buldu benim ellerim ise onun omuzlarını buldu.

Bu öpücük ilk öptüğümüzden daha sertti ve daha özlemliydi, çünkü biliyorduk, ikimizde çok iyi biliyorduki bir daha çok zor buluşacaktık. Sertçe dilini dudaklarıma bastırarak izin aldı ve dillerimiz sonunda tekrardan kavuştu, elleri gittikçe daha da sertleşiyordu ve benim ellerim ensesindeki saçlarını kavramıştı. Birbirimizi daha da yakınlaştırdık ve sadece onu arzuluyordum. Saçlarını çekiştirerek ağızımızdan gelen ıslak sesler bedenimin sıcaklığını yükseltiyordu.

"Biz neler yapıyoruz Jeon" diyerek dudaklarımızı ayırdı ve bende "Bilmiyorum ama sadece şu an bir olmamızı istiyorum" diye cevaplamıştım. Tekrardan dudaklarımız buluştu ve Taehyung kalçamdan tutup kucağına yerleştirdi, bu hareketi gittikçe beni daha etkilemişti, oda sıcak olmaya başlıyordu ve duyduklarımız sadece öpücük sesleriydi.

Koltuğa doğru ilerledi ve beni yavaşça üzerine serdi, ben ise sadece istekli gözlerimle ona bakıyordum ve o'da aynı şekilde öpüşmemizden dolayı nefessizdi.

"Jeon beni delirtiyorsun"

"Sende öyle Kim sende öyle"

Bunu dedikten sonra Taehyung üstüme çöktü ve boynuma doğru ilerledi, benim ellerim hemen onun tişörtünün altına girerek sırtında dolanmaya başladı, birden boynumu emerken ağzımdan inleme çıkmıştı, altımdaki şişlik oluşmaya başlarken kalçamı kaldırıp ona bastırmış, Taehyung'ta sertçe sertliğini sertliğime vurarak kalçamı indirmişti. Boynumdan ayrılmıştı ve tişörtünü çıkarmıştı, bende onun gibi yapıp sonradan ellerimi boynunda buluşturmuştum, ardından Taehyung belime bakıp öyle kalmıştı.

"Jungkook ben, ben ne diyeceğimi bilemiyorum, belin çok incecik, dayanamıyorum sana, bu güzelliğine karşı hiç bir şey yapamıyorum"

"Sus Tae bu bel senin için yapılmış, ve sertçe ellerine alman için"

"Siktir" diyerek dudaklarıma kapanmıştı ve ellerini belimi sıkarak beni sabitliyordu.

Birden kapıdan gelen zille benden ayrılmıştı ve ikimizde kafalarımızı ayırarak birbirimize bakıyorduk. Siktir nasıl biri bu saatte gelebilirdi ki, hiç zamanı değildi.

"Çalar gider takma Jeon" diyerek tam dudaklarıma kapanacak ki kapının elle vurulduğunda oflayarak tekrar birbirimize baktık.

"TAEHYUNG JUNGKOOK ACİL BAKIN!!" bu Hoseok'un sessiydi.

"Tae bence bakmakıyız belkide acildir" diyerek üstümdeki Taehyung'a bakmıştım, ensesinden akan terle kapıya doğru bakan kafasını bana çevirdi ve "Kalk bakalım, eğer Hobi önemli bişey değilse seni geberticeğim"

Ayağa kalkarak kapıya doğru yürümüştük acaba ne olmuştu ki?



——

EVET BÖLÜM BİRAZ KISA OLDU AMA AFFEDİN

Öptüm sizi oy vermeyi unutmayın⛵️

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin