8

37 7 19
                                    


Oy ver lan çabuk
(iyi okumalar böcğklerim)

——

Çok güzel bir uykudan kalkınca mızmızlanmakta hakkımdı, aklıma sabah gelen ilk şey ise dün ki gün, hala aklımdaki mükemmel anılar geldiğinde gözlerimi tekrardan kapamıştım, ama önüme gelen tek anı Taehyung'un kahvede gülüşleri.

Kapıdan gelen sesleri duyunca hemen aklımdakilerini çıkarıp ayağa kalkmıştım.

"Gir!"

"Jeon hazır mısın"

"Neye tam olarak acaba"

"Akşam ki gezimize"

"Taehyung akşamki gezi için şimdi mi hazır olup olmadığımı soruyorsun"

"Biraz heyecanlıyım ya sende beni anla, yazık gariban gibiyim"

Gülerek yüzüne yastığımı atmıştım, "öyle mi peki bunu oynamak istiyorsan" demişti ve yerdeki yastığı alıp belimden vurmuştu, bende elime bir tane aldığımda, çocuklar gibi yastık savaşı yapmıştık, evin içi kahkahalarımızla dolmuştu.
Sabah yorgunluğundan yatağa yan yana uzanmıştık.

"Yeontan'ı çıkardın mı?"

"Evet az önce geldim zaten hadi kalk mükemmel bir kahvaltı hazırla bana, misafirsin ama uzun süreli misafir Jeon"

"Haklısın ama misafirine bence böyle davranmamalısın" komik bir tonda ona karşı gelmiştim.

"Öyle mi bir hafta önce sana burda kalmanı teklif etmeseydim otel köşelerinde çürürdün"

İkimizde gülerek aşağı inmiştik ve kendi ellerimle yaptığım kahvaltıyı afiyetle yemiştik. Öğlen canımız sıkıldığı için karşı tarafa Namjoon hyung'lara gitmiştik. Biraz orada eğlenip oyunlar oynamıştık, ve zaman geçmişti bile akşam olduğunu fark ettiğimizde, Taehyung'la eve dönmüştük.

Beni nereye götüreceğinden hiç fikrim yoktu ama basit bir şeyler giymiştim ve aşağıya indiğimde o'da hazırdı bile. Yola koyulmuştuk ve bu sefer beni tatlıcıya götürmüştü, bişeyler seçmemi isteyip, seçtiğimi bir poşete koydurtup çıkmıştık.

"Beni bereye götürüyorsun diye sorabilir miyim"

"Hum sorsan bile cevapsız arama Jungoo"

"Tamam peki o zaman sormuyorum"

Bana uzun gelen bir bekletiden sonra sonunda gelmiştik. Beni Paris'in tüm ışıklarını görebileceğimiz bir yere getirmişti orada masalı bank vardı oraya oturup aldığımız tatlıları yemeye başlamıştık.

"Çok güzelmiş burası gerçekten"

"Evet bende ilk geldiğim zamanlar buraları keşfetmiştim, hatırlıyorum ve aynı senin gibi şu an olduğu gibi gözlerim parıldıyordu"

"Beni utandırıyorsun"

"Benim görevim bu"

"Nedenmiş o"

Bilmem halinde omuzlarını yukarı kaldırdı. Aslında şu anda onun gözleri parlıyordu sadece farkında değildi henüz.
Tatlıyı güzelce yedikten sonra ayağa kalktık ve şehir içinde yürümeye karar verdik.

"Hadi gel şimdi seni belkide çok beğeneceğin bir yere götüreceğim" diyerek kolumdan çekmişti Taehyung.

Biraz yürüdükten sonra "beş dakika kaldı" dediğinde eli kolumdan inerek elimle birleşmişti, daha hızlı diye heyecanlanmıştı.

Ve geldiğimiz mekanın önünde durmuştuk. Çok güzeldi ve üstünde koca neon ışıklar gözümü alıyordu, mekanın adı ise "PURPLE"dü.
İçeriye girdiğimizde üstlerimize bir önlük giymiştik ve Taehyung'la fark etmeden çiftlerin önlüğünü seçmiştik, bunun üzerine eğlenerek bana bu taraftan diye önüne geçmemi sağlamıştı.
Biraz ilerleyince ikimizde küçük bir odaya gelmiştik, ortada bir masa ve karşı duvarda, tüm duvarı kaplayan şarap şişeleri vardı.

"Tahmin ettiğini sanmıyorum vu yüzden anlatayım"

"Dinliyorum gizli ajan Taehyung"

"Buraya kendi şarapımızı yapmaya geldik"

"NE? Ciddi olamazsın"

"Gayette ciddiyim"

Bu aşırı hoş bir aktiviteydi çok sevinmiştim, hayatımda ilk defa bunu yapıyordum, ve bunu Taehyung'la yapmak ayrı bir şeydi.

"Ya of ben bişeyler yapıyorumda tadı hiç gğzel olmuyor ki sinirim bozuldu"

"Mızmızlanma Jungkook, hiç öyle şey mi olur bi kere ben seninkinden baktım tadına güzeldi"

"Sen daha çok bilirsin bu işi"

Sonunda ikimizde sandalyeye oturup artık ayakta durmaktan yorulduğumuzu fark etmiştik.

"Tae"

"Hm efendim?"

"İlk görüşte aşk'a inanır mısın"

Bunu sorduğum an ona bakmak için kafamı sola çevirmiştim, ve onun çoktandır baktığını fark etmiştim.

"Daha önce bu soru sorulmamıştı, ama evet inanıyorum"

"Peki hiç aşık oldun mu"

"Hayır, peki ya sen, sen ilk görüşte aşk'a inanır mısın"

"Tabikide elbet bir gün öyle bir şey yaşıyacağım"

"Hiç aşık oldun mu"

"Evet ama sonunu biliyorsun zaten"

Aramıza büyük bir sessizlik çökmüştü, sadece önümüze bakarak ikimizde dalgın bir şekilde bir şeyler düşünüyorduk, aslında onun ne düşündüğü bilmem ama ben şu an açık olmak gerekirse Taehyung'u düşünüyorum, acaba o kadar pişmansa aşk'a dair umudu kesildi mi yoksa hiç aşık olmadığı için henüz ne yapacağını mı bilmiyor, sormak istiyorum ama unutamıyorum sonuçta biz sadece arkadaşız.

"Sana sormak istediğim bazı sorular oluyor ama soramıyorum"

"Bence sormalısın sonuçta yakın bir sürede gideceksin, içinde kalmasın"

"Ama çok var ve bazıları haddimi aşmış olur muyum diye korkuyorum, sonuçta biz sadece arkadaşız"

"Bence sormalısın ama zaman alabilirsin mesela, nasıl hissettiğine göre"

"Peki bügünlük tek soru o zaman"

"Erkeklerden hoşlanıyor musun?"

——

Anladık Jungkook tek senin anladık tek senin kocan mk.

Naber moruklar

OY VER LAN ÇABUK.(zorunluluk)

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin