3

68 11 35
                                    



"Jungkook! Burada kalsana!"

Onun dediği şeyle elimdeki valizle eşit durmuştuk, sanki yüzümün her bir hücresi yumuşamış gibiydi. Arkamı dönüp baktığımda yaklaşmıştı bile.

"Bak ne dicem ne Paris'te nede yakınlarda bir otel bulabilirsin, olimpiyatlara bir hafta var ve tahmin ediyorum ki her yer doludur en kötüsüne baksan bile, tamam belkide yarım saattir tanışıyoruz, ama sen buraya para vermişsin ve bu kadar yol yapmışsın, yukarıda boş odalar var ayrıca gördüğün kadarıyla sapıkta değilim haha"

Bu söylediği şey ikimizinde gülmesine sebep olmuştu, aslında haklıydı tabi, buraya 1 sene boyunca biriktirdiğim paramla gelmiştim otel olsa bile kalan paramı veremezdim, sonuçta kalanınıda burada geçinmek içindi. Aklımda birden bire annemin lafı gelmişti "insanlarla konuşmaktan ve samimiyet kurmaktan çekinme".

"Evet haklısın şeftalili bir ev partneri zevkli olur galiba"

Koca bir kahkaha atarak sonrasında bana gülümsemişti.

"Hadi gel hava karardı artık girelim"

Kafa sallayarak elimdeki bavulu alıp içeriye girmiştik. Tekrardan burnumda tüten o meşhur ve güzel deniz kokusu gelmişti. Sormaya çekiniyordum ama içimdeki merak beni yiyip bitirebilirdi.

Ayakkabılarımı tekrardan aynı yere koyup ona doğru bakıyordum.

"Pekala yukarıyı göstericem sana ve bu taraftan"

Yarı yuvarlak bir merdivendi, bitişinde hemen solda bir banyo vardı içi çok güzeldi, merdivenin tam karşısında küçük bir çocuklar için oyuncak odası vardı, acaba çocuğu mu vardı ki? Onun yanında ise bir oda ve koridorun sonundada daha büyük bir oda. Benim büyük odada kalmamı uygun bulmuştu ve oraya yerleşmeye gidiyordum.

İçeriye girdiğimde sağımda çekmeli bir kapı vardı o kapının ardında giyinme odası vardı onunda yanında bir banyo daha, içeriye geri dönersek ikili koca bir yatak ve karşısında balkona gecebileceğimiz bir uzun boy cam vardı. Balkonun görüntüsü bahçeye vuruyordu ve koca bir havuz görebiliyordum.

"Burası 3 haftalığına senin odan olucak, istediğini yapabilirsin evde, yani yabancılık çekme, istediğin saatlerde yatıp kalkabilirsin, zaten tatildeyim bu ay'ın sonuna kadar, ve son şey rahatsız olmuyorum merak etme"

"Gerçekten ne kadar teşekkür etsem az"

"Sorun değil gerçekten, sen şimdi bir duş al istersen, üstüne rahat bişeyler giyebilirsin ben aşağıdayım"

Kafamı doğrular bir şekilde sallayıp onaylamıştım. O odadan çıkarken kapıyı nazikçe kapatmaya dikkat etmişti ve merdivenden sesleri gelmişti.

Kendimi sadece yatağın üzerine atıp gözlerimi dinlendirme amaçlı kapatmıştım.

——

Güzel bir duştan sonra ve üstümde temiz elbiselerden sonra, ayna karşısında kendimi 5 dakikadır sorguya çekmiştim. Acaba çok mu rahatıma bakıyordum? Üstüm biraz fazla mı rahat görünüyordu. Üstümdekiler bir beyaz atlet ve altına siyah bel tarafı dışarı katlanmış bir şort.
Katlamayınca tutmuyordu belim fazla inceydi. Uzun çoraplar çok mu abartı? Bir süreden sonra iç çekerek hiç bişey değiştirmeden aşağıya inmiştim.

Burnuma çok güzel bir koku geliyordu daha doğrusu çeşitli kokular. Mutfağa doğru baktığımda Taehyung'un masayı hazırladığını görüyordum.

"Yardım edeyimi"

"Ah güzel olur sağol"

Beraber masa kurup oturduktan sonra kendime bir bardak su doldurmuştum ve onada.

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin